Dışarı bakıyordum;
Penceremden
Kar yağıyordu
Sana yağıyordu, biliyorum.
Çünkü ancak meleklere yağardı bu bembeyaz kar taneleri;
Yalnızca senin saçlarına yakışırdı,
O durmaksızın düşen inciler.
Biliyorum sevmiyorsun beni;
Üzülme,
Kimse sevmedi zaten,
Yalnızca izin ver,
izin ver bakayım,
Kar tanelerinin süslediği saçlarına.
Razıyım,
Sen bana bakma ama;
Ben senin gözlerine bakayım,
Bir kez daha izleyeyim kar tanelerinin düşüşünü;
Gözlerinden.
Yalnızca bir kez daha izleyeyim,
Bir kez daha...
Biliyorum diyordum dönecek diyordum bir gün
Seviyordu biliyordum oda biliyordu sevdiğimi
Bensiz yaşayamazsın diyordum ben zaten yaşamıyordum
Ölüyorum diyordum içinde ben varım kıyamazsın diyordu
Yüreğimi delip geçen bakışlarını bile saklıyordu benden
Acıtmasın diyordu kılına zarar gelmesin istiyordu
Söz veriyordu hayatımın son güneşi , son bakışı sen olacaksın diyordu
Söylediklerine bazen kendisi bile inanamıyordu
Birini sevmek birine aşık olmak
O na anne , yar , ata bunlardan öte içinde can olmak diyordu aşk
Aşk cehennem ateşine bile bile kabul gelmektir diyordu
Her gecesi gündüzü beni bırakma demekle geçiyordu
Geceleri sessiz soluksuz ağlardı
Kimbilir neyi için üzülürdü o
O yar derdi bana , bense yardan öte hayatsın derdım
O aşkı yasa derdi , bense aşk ne ki seni yaşıyorum derdim
Babamı dinliyorum gözlerim kapalı
Önce bir yumruk hissediyorum hafiften
Ardından tekmeler geliyor kafama
Uçuyorum havalarda
Uzaklarda, çok uzaklarda
Annemin hiç durmayan çığlıkları
Babamı dinliyorum gözlerim kapalı
Bu dönem sınıfı geçeceğim derken
Geliyor sürü sürü kırıklar
Ahlar çekiyorum odamda
Gözümün önüne geliyor müdürün bakışları
Babamı dinliyorum gözlerim kapalı
Seri eller dolaşıyor suratımda
Cıvıl cıvıl kardeşlerim odada
Hepsi almış takdiri teşekkürü
Sırıtıyorum acı acı
Babamı dinliyorum gözlerim kapalı...
işim çok zor benim
Yüreğimin işi yalnızlık caddesi
Elim yüzüm kir pas değil ki
Sevdanla kirli
işim çok zor benim
Her sabah erkenden kalkıp
Seni seviyorum
(u)f arkadaş nasıl bir yağmur o öyle
(l)ambaları göremez olduk
(u)çarcasına esen rüzgarlardan
(d)evrim adına soyunur olduk
(a)şıkgibi devranlardan
(g)örmek kadar kolay olamazsın sen..
bilmezdim her sevginin sonunu bir gözyaşına bıraktığını
sevmezdim bu yüzden akmasın diye gözümden yaşlar
ağlamasındı gözlerim kanamasındı yüregim
sevmesindi bu canım aykırı ayrılıkları
bizmiydik zamanı geçiren yoksa zamanmıydı bizi içinde yok eden
varlığıyla sevindiren yokluğuyla dunyaya küstüren
ölümün kara eşiğinden içeri sokturan
sevdadır adı kacamazsın elinden
aşk çok uzaklarda olmaya mahkum adilmişsen
ne dilersin benden yanına gelmemi
sevginin sonsozlugu içinde beni öldüreceksen
razı gelmemi bekleyeceksen
ben zaten ölmüşüm derde derman ararım
yar uzaklarda her baktıgımda aglarım
ölüm için günler sayarım
yar yanımda yoksan ben yasamaktan ne anlarım
vakit gelince giderim buralardan
sen bakma ardımdan dökme gözyaşını
sadece bekle beni
sadece beni sev
sadece ben olayım sen de
ben senleyken ben
sen bensizken koca bir yalan
yalan içinde koca hayat
ben sadece seni seven bir deli
sen bensiz kalmaya mahkum bir esir
demir parmaklıklar ise ikimizi ayıran kıskaç...
gecenin sessizliği vuruyor yatağıma,
bir de ışıkları hiç sönmeyen şehrin sesi duyuluyor burda...
benimde bir şehir var içimde
hatta hücrelerimde ama bir çeper oluşmuş üzerine,
sarıp sarmalanmış ve virane olmuş bir biçimde
ya da zamana aldırmadan dönen akrep ve yelkovana yenilmiş kendince...
şimdiyse yolcu ediyor beni kendi elleriyle
ve arkamda yastığıma gömülmüş bir gölet bırakıyo gizlice!!
ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda
dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle,
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce..
bir yer var biliyorum
epeyce yaklaşmışım duyuyorum
anlatamıyorum..
O gece hüzünlüdür dağlar ovalar yıldızlar
Ağlamaklıdır gece ve birbirine bakan iki çift göz
Genç kız yaptığı hataların bedelini ödemekteyken
Belki de hayatına daha önce girmeyen giremeyen
Genci sorgulamaktadır,genç de kızı.
ikisi de başkaları için yaşamıştır ömür boyu
Hayat izin vermemiştir beraber olmalarına
Belki kendileri de istememiştiler
Kendileri için yaşamayı uzun bir zaman
Ama artık birlikte olma zamanıdır
Beraber gülüp beraber ağlama zamanı
Herkese zaman ayırmaktan kendilerine ayıramadığı zamanı
Düşünürler beraberce konuşmadan gözlerde
Geçmiş zamanın hüznü saklıdır en derinlerde..
Belki de artık çıkma vaktidir bir şeylerin
Yıllarca içinde biriktirdikleri acının hasretin kederin
Yalnızlığın
iki genç yıllardır beklediği fırsatı yakalamışlardır belki de
Artık ağlamak için ikisinin de yaslanacağı birer omuz vardır
Hiç sahip olmadıkları
Olamadıkları ve muhtaç oldukları
Ve olamayacağını düşündükleri birer omuz
Ama olmuştur nasıl olmuş kim olmuş ne fark eder ki artık
Koy vermişlerdir yıllardır içlerine toplanan
Acı dolu sellerini yağmurlarını
Kimsenin görmediği
Ve içinde sakladıkları okyanuslarını
Bitmek bilmez ikisi de sabaha kadar ağlamaktan bitap düşmüştür
Uyuya kalmışlardır birbirlerinin omuzlarında
Hem de gözyaşlarıyla birbirlerini ıslatarak
Belki yıkanmak gibi bir şeydir bu
Ama acılarla yıkanmak gibi
Yılardır sakladıkları hazineleri vermişlerdir birbirlerine
Her şeylerini olduğu gibi gözyaşlarını da paylaşmışlardır
Sabah olduğun da güneş bir ayrı doğmuştur
Üzerlerine
Artık üzüldükleri ve yıllardır sakladıkları acılarını
Bir gözyaşı senfonisiyle yakmışlarıdır damlalarında
Biçare gözler açılır ve birbirlerine bakar
Aynı anda aynı karededirler
Yıllardır ikisi de bu kadar mutlu bir güneşe selam vermemiş
Bu kadar güzel bir güne uyanmamışlardır.
Kahvaltılarını bakışarak yaparlar
Öğle yemeğinde ise utangaç ve kısacık bir öpücük vardır menülerinde
Akşam el ele göz göze gezerler yıldızlar altında
Yıllardır aradıklarını bulmuşlardır
Şimdi mutlu olma vaktidir
Acılar onları bulana kadar da böyle devam edecektir...