sözlük yazarlarından şiirler

entry5559 galeri47 ses1
    125.
  1. ne zaman sana baksam
    bir bulut belirir gözlerimde
    ne zaman seni unutmaya çalışsam
    kalbim bir hançer vurur beynime
    seni unutmayayım diye

    ne zaman yağmur yağsa gece vakti
    ıslanmış yüzün gelir gözümün önüne
    güzel, zeki, alabildiğine kibirli
    dışarda yağmur dinerse dinsin bana ne!
    gözlerimden akmaya başlamış yaşlar, yağmur gibi

    hani sonbaharda yapraklar dökülür
    hani yaz aşıkları ayrılır birer birer
    sanki kışın sevmekten ürkülür
    ben seni seviyorum ya
    onlar kimseyi sevmesin ne farkeder

    kış başlıyor, hava soğudu, deniz köpürüyor
    dalga dalga kıyıları dövüyor, sanki birşeylere kızmış
    'yaz geceleri burada gitar çalanlar halini görsün şimdi', diyor
    bu sahilde ne zaman seni düşünsem
    ruhum kan ağlıyor

    hani demiştim ya, ne zaman seni düşünsem diye
    şimdi farkettim, ben seni düşünmüyorum
    yaşıyorum, bütün kalbimle
    hani arada bir senin gittiğini hatırlıyorum
    fırtınalar kopuyor içimde
    seni seviyormuşum diyorum...

    marmaris 2005
    7 ...
  2. 124.
  3. terkedileceksin bir bayram,
    elinde horoz $ekeri, yüzünde atlıkarıncalar
    bir bayram ki öldürüleceksin dönmedolabında hayatın,
    bir bayram ki kan kokacak, çitlembik kokacak, pamuk kokacak cesedin

    gökyüzünde patlayan tüm balonları ben dikeceğim!

    bir yüz dikeceğim kendime, bir maske,
    bir gece dikeceğim aydınlığında cesedinin
    ve
    terkedileceksin bir bayram,
    sesinde ayva reçeli, avcunda misketlerin
    bir bayram ki öldürüleceksin çarpı$an arabalarında hayatın,
    bir bayram ki açlık kokacak, sefalet kokacak, ter(k) kokacak cesedin

    mezarına tüm çiçekleri ben ekeceğim!
    3 ...
  4. 123.
  5. son kez eserdi rüzgar vurup yüzüme
    sevgilinin yanağını okşamasıydı anlamı
    vururdu yüzüme, bazı zamanlarsa gözlerimi yaşartırdı
    o deli esişi bu ise sevgilinin tepkisiydi sözlerine
    kalan son yaprak kadar narin agaç yüzünde
    sadece hüzünlerle esip giden gözyaşıydı artık
    bir sonbahar hüznüydü ayrılık
    yazını, güneşini karabulutlara emanet edecekti
    ya ya o güneş hiçbir zaman doğmazsa
    ya da karabulutlar etrafından ayrılmazsa
    ne olurdu güneşine kış hüznüne, soğuklara, ayazlara nasıl katlanırdı
    ya güneşin solacaktı ya da bu kalp ebediyen kendini hapis edecekti bu sonbaharlara...
    2 ...
  6. 122.
  7. masum son, sıla;
    karanfile kucak açıyor sonbahar,
    dü$üp ayrılıyorum hücrelerimden
    dü$üp kopuyorum zehredildiğim taraçadan
    ve yaz, ağustos'un kalbinde mühürlü süveyda..

    masun son, sıla;
    sorsam,

    kaç yaprak var yüreğine dü$mü$ benden?

    ..güz ^06..
    4 ...
  8. 121.
  9. Umutla bakıyorum dünyaya,
    Çam başında kesişen baykuşlar,
    ilhan Mansızın 90+3 te taktığı yarım vole gibi bağlanıyorum hayata,
    Ansızın uyku çöküyor gecenin karanlığında, saate bakıyorum,
    Umarsız çocuklar gibi başımı yastığa koyuyorum.
    ______________________________

    Bir hatun giriyor rüyama, tam bir afro- amerikan,
    Beyonce teninde, j. Lo. Fiziğinde,
    i am the superstar, feel me. Diyor,
    Kendini sanal forumlara adamış şizofrenik psikopatlar gibi zuhuhhahahalar kopuyor içimden,
    Uykum bölünüyor, kalkıyorum.
    _________________________________

    Gökyüzünün mavisiyle kaynaşmış bembeyaz umutlarım debreşiyor,
    Gecenin karanlığına bürünmüş korkular sarıyor her yanımı,
    Açıyorum biraz fear of the dark dinliyorum,
    Biraz drag yapıyorum, biraz da kıraat ediyorum.
    Yukarıdan, parlak yıldızların ardından J.F.Kennedy el sallıyor bana,
    Dallas geliyor aklıma birden,
    Shine on you! Junior.diyorum.
    Daha fazla dayanamıyorum.
    ____________________________________

    Neden sonra birden nasyonal sosyalizm ölüyor,
    Artık insanlardan sabun yapılmıyor.
    içimdeki faşizan yok oluyor,
    Nazım oluyorum birden,
    Vatan gerçekten birilerinin hesap cüzdanları mı? diye soruyorum kendi kendime,
    Evet! biliyorum, ama söyleyemiyorum, kaldıramıyorum belki de,
    Leninci gençlik Lennoncu oluyor yavaş yavaş,
    Bir elimde Das Kapital, bir elimde kenevir tohumu,
    Nazım ölüyor, ben ağlıyorum. **
    2 ...
  10. 120.
  11. aşk;
    getirdikleriyle güzel...
    bu yüzden ben,
    içtenlikle gelenleri hatırlıyorum en çok;
    onursuzca gidenleri değil...
    4 ...
  12. 119.
  13. * *

    Senle şimdi farklı bir yerde karşılaşsaydık keşke
    Bu üzerine atılan birkaç kürek kuru toprak değil de
    Aydınlık yüzün karşılasaydı bizi
    Boşa geçmeseydi onca sene

    Yıllar oldu görmeyeli seni,daha da olacak
    Ama hatırlıyorum seni dün gibi
    Her andığımda seni daha fazla yaş doluyor gözlerime
    Sanki yaş akmayan her yıl için daha acımasızca...

    Alışıyorum ama asla unutamıyorum sensizliği
    Sen ki çocukluğumun yegane hatırası
    Sen ki yavruları yüzümü güldüren
    Sen ki hüzünle gülümseyensin

    Biliyorum çok hayırsız çıktım onca emeğe
    Bayramdan bayrama geliyorum ancak
    Belki küskünsün de bana
    Fakat bil ki bu şiir yalnızca sana...

    Çok bir ömür yaşamadın ama
    Gelmedi elimizden hiçbir şey
    Kalakaldık çölün ortasında susuz
    Sen yitip gitmeye karar verdiğinde...

    Boşalınca elbet gideceğim o eve
    Hissedeceğim her köşede kalan bakışını
    Hatırlayacağım her anıyı buruk bir tebessümle
    Her ne kadar ağlamaklı olsam da
    Çünkü sen olsan öyle isterdin bilirim

    Ah gelsen de bir yerlerden görsen şimdi beni
    Pusulasız kaldım gurbet ellerde
    Bilmiyorum şimdi hangi kapıdan girsem hayata
    işte bazen sığınıyorum böyle çocukluğum ile sana...

    Değişti yüzüm,sertleşti o çocuksu pamuk yanaklarım
    Uzadı saçlarım mesela,büyüdü biraz olsun duygularım
    Ama sen kaldın içimde
    Yıllar öncesinin saf çocuksu yüreğimde...

    Sürüp gidiyor hayat aynen,kalmasın gözün arkada
    Beynim hazır sensizliğe ama kalbim asla
    Elbet o da susacak bir gün
    Belki mahşerde ulaşınca sana...

    *
    4 ...
  14. 118.
  15. sensizlik hayatımın yutan elemanıymış..
    gidince tüm benliğim sıfırlandı...

    yine de anlamsız değil mi bu durumda,
    kurduğum tüm hayallerin;
    kurulu bir saat gibi,
    durup durup rahatsız etmesi hücrelerimi??

    şimdi sen hangi düşle uyanıyorsun bilmiyorum ama,
    ben hep aynı boşluğa uyanıyorum...
    yıkasam da yüzümü,
    yoksun ya... ayılamıyorum....
    3 ...
  16. 117.
  17. *

    Gözlerinle buluştum bugün
    Yine ayrılacağımı,onlara sürekli bakamayacağımı bilerek
    Yine onları çok sevdiğimi söyleyemeden
    Çekip gittim,beynime kazıyıp o iki zümrüt parçasını

    Silip silip tekrar yazıyorum bu akşam
    Tıpkı sana duyduğum aşk gibi sanki
    Akıllanmadan hala deniyorum bütün yolları
    Hatalarımı her çarptığında beynime bu kalem

    Üşüdüm bugün ilk defa
    Soğuktan değil bu,hastalık hiç değil
    Isıtmıyor hiçbirşey beni
    Güzel gözlerin kadar

    Nerde bir güzellik görsem sevemiyorum artık
    Seni tanıdığımdan beridir var bu takıntı
    Karıştırıyorum herşeyi birbirine
    Güldükten hemen sonra ağlıyorum çoğu zaman

    Tam solumda bir ağrı var ki sorma bugünlerde
    Sızı gibi ama değil de sanki
    Hiç bir sızı insanı bu kadar ağlatmaz ki...

    Uğruna feda edebileceğim birşey varsa şu ucuz dünyada
    O de senin bakışların olmalıydı mutlaka...

    *
    1 ...
  18. 116.
  19. bilmediğim şehirler
    bilmediğim caddeler
    geçiyor gözümün önünden...

    meğer ruhum oralardaymış...
    bedenim adres sormuş mahallemde...

    sattığım ruhum
    kiraladığım kalbim,
    isyan ediyor...

    ayağa kalkıyorum,
    başım dönüyor...

    sevdiğim kadınlar,
    duyduğum yalanlar
    yatıyor yanımda...

    gözümü açıyorum
    soğuk bir yalnızlık esiyor camımda...

    *
    3 ...
  20. 115.
  21. sigaramdan bir nefes daha çektim,
    yine senin resmini çizdi dumanlar.
    şimdi çok uzaklardasın bana,
    ulaşamayacağım kadar çok.
    o en uzaktaki parlayan yıldıza,
    senin ismini koydum.
    her gece dertleşiyorum seninle.
    kim bilir sevgilim!!
    belki bir gün dönersin bana
    aradığın mutluluğu aşkı bulamaz
    ve karşıma çıkıp bir gün
    seni seviyorum dersin.

    bir gün ulaşacağım sana,
    o en uzaktaki parlayan yıldıza...
    1 ...
  22. 114.
  23. istemezdim boyle son bulsun
    istemezdim ellerin ellerimden kopsun
    kahrolası gururum bitsin yok olsun
    istemezmiydim sevgilim istemezmiydim

    gelipte kapını çalmayı
    seni seviyorum diye haykırmayı
    dizlerine kapanıp ağlamayı
    istemezmiydim herşeyim istemezmiydim
    1 ...
  24. 113.
  25. Hangi tarafa geçersem geçeyim,
    Her zaman karşı tarafım;
    Hangi yolu seçersem seçeyim,
    Hep uzaklardayım;
    Ne zaman söz versem kendime,
    Hep yalancıyım;
    Öyle bir hayat düşündüm ki,
    Her tarafta sen,
    Her yolun sonunda sen,
    Her sözümde yine sen;
    Ben;
    Tarafım, uzaklardayım, yalancıyım;
    1 ...
  26. 112.
  27. unuttun mu yaktın mı resimleri
    gittin ya çektim iyice perdeleri
    odalar bana zindan
    senle gitti can
    ben hep aldatılan
    kurtulmak istiyorum artık
    3 ...
  28. 111.
  29. *

    Her aşk kendi masalını yaratır mı?
    Bilmiyorum ama biraz hüzün verecek bizimkisi
    Masallar mutlu sonla biter genelde fakat
    Sonu dipsiz bir kuyuda bitecek galiba benimkisi

    Terminallerin kalabalık boşluğunda gelince sen aklıma
    Etrafıma bakıp üşüyorum seni yanımda bulamayınca
    O an kaplıyor ruhumu yalnızlığın soğukluğu
    Şimdi hissediyorum da tıpkı 'ölüm'ünki kadar dondurucu bu

    Daha beş saat olmadı seni görmeyeli
    Ama içimi dolduruyor hasret,sanki yıllardır özlemişim seni
    Bu zamanlarda iyimser oluyorum bazen hiç olmadığım kadar
    Ayağı taşa her takıldığında yeniden koşan bir çocuk gibi

    Bilmiyorum bu koca hafta nasıl geçer sensiz?
    Elini tutmadan,gözlerine bakmadan...
    Dokunursam incinmesinden korktuğum omzuna değmeden elim
    Yine edilmesi tereddüt dolu yavan telefonlar bekliyor beni...

    Bugün en sevdiğim halinle sevdim seni
    Beyaz bir mont,ipeksi bir şapka,yeşil gözler...
    Hepsi birer dünya harikasıydı gözümde
    Sırf seni tamamlıyorlar diye

    Küçücük bir tebessümün için bin takla atıp heba olsam da karşında
    Gelen gülüşünle ferahlıyorum en sonunda
    Galiba tutturdum bu yöntemi biraz
    Çünkü en güzel bayram hediyesini aldım senden
    Hissiz yanaklarım buluştu pamuk yanaklarınla bugün...

    En güzel mevsimin ismiydi adın
    Artık yaşanması bile mucize olan
    Bu şiirden bana kalan tek bir anı
    Dudaklarıma değen yanaklarındaki o unutulmaz busenin tadı...

    *
    2 ...
  30. 110.
  31. *

    Şairin de dediği gibi
    Hüzünbaz sevişiyoruz biz aslında
    Karşılıklı dururken seni özlemem gibi
    Hüzün verici geliyor sevişmeler bile...

    Yine yol var bugün bana
    Yollar,insanlar,yine yollar...Alıştım hepsine artık
    Hepsi sensizliği hatırlatıyor bana
    Yabancılaştığım vatanıma gittiğim anda

    Sigaram bile uyuşturmuyor zihnimi eskisi kadar
    Herşey gibi o da sıradanlaştı şu ömr-ü hayatımda
    Bir tek sesin farklı
    Günün her acımasız saatinde bile hep tatlı

    Ayaklarım götürmüyor beni ''sözde'' sılama
    Sen yoksun ya heryer bana gurbet
    Ama herşeye rağmen mutluyum yine de
    Çünkü gurbetin bile sıla olabileceğini sende öğrendim hep...

    *
    1 ...
  32. 109.
  33. başlık:SÖZLÜK

    Bir gün internette sörf yapıyorum
    Garip adreslerde sörfüyorum
    bir yerde gördüm sözlük yazarı
    ne sözlüğü dedim ne yazarı

    girdim sözlüğe,çekingendim başta
    ne ulan dedim bu, ne boş şey
    inanmazdım ben de ilk görüşte aşka
    ama kapıldım büyüye,inandım: bu başka

    Ben de istedim yazmak bir şeyler
    yazmalı dedim,bir şey bulmalı,yazmalı
    yazar olmak için yazmalıydım neler
    sonra anladım kasmamalı,akışına bırakmalı

    şimdi ben de sözlük yazarıyım
    ne mutlu ki uludağdayım
    kafiye olması için bişey yapmalıyım
    hert satırın sonuna bir'mıyım'koymalıyım

    S.E.O.B....
    4 ...
  34. 108.
  35. Sallanıyor işte zaman,
    Taşlar da düşüyor birer birer,
    Bir şey olur mu diye soracak olursan,

    Bak bana işte;
    Üstüm başım toz duman;
    Peki neydi çare?

    Gideceğim;
    Sen uykuya daldığın zaman,
    Uyanmayasın diye basacağım,
    Düşen taşlara, çıplak ayak...
    2 ...
  36. 107.
  37. ayrılığımızdan sebep hisli bi adam oldum görsen;
    ağlarken gülümsüyorum çiyli penceremde bazen
    seslensen garipsemem
    öyle yakın yani ...
    yaslayıp başımı gittiğin yokuşa ,
    burdasın sanarak laf diziyorum senli benli
    okulda böyle oldu, otobüste şöyle oldu...

    gittin gideli yastığın yan duruyor
    uzansam uykuna dokunacak ellerim,
    oysa nerde uyuduğunu bilmiyorum...

    sokaklarda yürüdüm
    havuzlu parka gittim
    ağaçlarla konuştum
    sır mır vermedim
    anlattım sadece
    ne geliyorsa içimden onu anlattım
    senden seçtim ne dedimse

    laflar yaktım, şarkı dizdim
    türkü dinledim
    adını düşündüm, silüetini sonra,
    şiirlerini okudum,
    küçük notlarını;

    " akşam erken gelcem, ona göre "

    " sezer aradı, rem vercekmişsin, rem ne demekse!"

    " evsahibi geldi, ona göre "

    " akşam aliyeyi izlicem, gelince sakın kumanda nerde diye sorma"

    " havuzlu parka gidelim mi?"

    " başıma gelen en güzel şeysin sennnnnnn"

    " beni seviyorsan bu notun altına S.S. yaz, ben anlarım "

    " 12 nisan yaklaşıyo, daha da birşey demiyorum ona göre"

    " çok seviyorum diye şımarma sakın"

    " pleysteyşın bozulmadı, içine su döktüm, yine dökerim"

    " aynı yerde, ona göre, öptüm"

    uçurtmaları seyrettim sonra balkondan
    yürüdüm gittim yanlarına, geri döndüm
    olmadığın hiçbiryerde hiçbirşey olmuyormuş ..
    güller açtı sen gittikten hemen sonra, onları kokladım,
    erkenden ekmek aldım yemedim ama ,aldım yine de
    sen seviyorsun diye zeytinleri limonladım ...

    elimden başka birşey gelmeyince ağladım
    çünkü elimden başka birşey gelmiyordu...
    çiyli penceremden gidince gülüşün
    ezberimden çektim de,
    güldürdüm hayalini

    bana merhamet edecek kadar ne suç işledin
    bırakıp gidecek kadar büyük bir günah
    şimdi alaca vakitler alacaklı durur benden
    kaçacak sığınacak her yeri de mi
    götürdün giderken ?
    nereye sığmıyorum , hiç kalıyorum, az ölüyorum
    sağım solum demir perde kollarımı kırsam yok
    şehri yaksam, lanet okusam, eşkıya olsam yok
    bağırsam küfretsem, imana gelsem
    yolu yok
    bu ayrılığın sevgilim, izahatı yok

    birazdan kalkıp okula gidecem
    şehrin uykusunu almış kalabalığına karışacam
    kantinde bir çay,
    sigara ,
    bütün bunlar olurken hep seni düşünüyor olacam
    dün öyleydi, bugün de yarın da,
    çünkü ben seni severken
    herşeyi de sevmişim...

    o gün sadece gülümseyip yazmamıştım notunun altına
    şimdi kızgın demirlerle dövülen her hücreme ezberlettim
    keşke diyorum , ne işe yarayacaksa, belki görürsün diye

    .......S.S
    16 ...
  38. 106.
  39. Deli gönül feryat eder
    Tutulmuş sana
    Sensiz bırakma ellerimi
    Kalmasın bu gönül yalnızlığıyla
    Sevda denen budur
    Yaşanmıştır iliklerde
    Ben mecnun oldum aşkınla da
    Ey Leyla';m nerdesin
    Bekliyorum çöllerimde
    Özlem dolu yıllarımın
    Belki de son sonbaharı
    Bir güzel söz söyle sende
    Açsın sevda goncaları
    Yıllardır zikrettiğim
    Aşkı buldum gözlerinde
    Baktıkça yok oluyorum
    Derin dipsiz yerlerinde
    Ay parçası güzel tenin
    Alır bendeki beni
    Bir bakarsan gözlerime
    Unuturum dertlerimi
    Ellerini tuttuğumda
    Kalbim durmaz olur bende
    Ben seni çok seviyorum
    Durma haydi sende söyle..

    Uzun yıllar beklediğim
    Kalbimin tek sahibisin
    Bir ömür seni seveceğim
    Dünya alem böyle bilsin
    Gözlerine bakmak için
    Bir ömür beklediğimsin
    Avuçlarımdaki nurla
    Allah'tan tek dileğimsin
    Sensiz düşmem ben yollara
    Durduğum her durak sensin
    Bu kalp almaz başka yolcu
    Aldığım tek yolcu sensin
    Koparmadan dalından
    Yenilmeyen tadından
    En değerli meyvemsin
    Parlayan yıldızlarım
    Hem güneşim hem ayım
    Gece sessizce açan sen sevda çiçeğimsin.
    2 ...
  40. 105.
  41. icinde kalan bir utkun oldu mu
    amacların yarım kaldı
    duyguların somuruldu mu?
    ideallerini unutup akıntıya takıldın mı?
    birgun ısık yandı da...
    gozlerını mı yumdun
    inanan kalmadı da ısıgı geri mi sondurdun...
    yola cıkıp aradın mı kırılan kureklerini
    iste o umudun utkun umidindi..........
    1 ...
  42. 104.
  43. *

    Nasıl zifiri karanlıkta bi ışık bulursa insan öyle buldum seni
    Önce gözlerim kamaştı,bakamadım sana
    Baktığım anda ise vazgeçemedim bir Güneş gibi
    Gözlerindeki yeşil ışıltı eritti yüreğimi

    Gıcırdayan metro raylarının gürültüsüyle baktığım anda dışardaki hayata
    Sönük ışıkları görüyorum lambası hala yanan evlerle beraber
    Biz de sanki öyleyiz ikimiz...
    Birimiz kör karanlıkta mumlarla avunmaya çalışırken
    Diğerimiz sadece etrafa baksa bile ışık saçacak kadar güzel

    Gülen gözlerinle yakınlaşıyorum bir anda
    Kendimi kaybettiğim zamanlarda
    Bir dokunuş kadar sevecen geliyor sesin
    Bin duygu düşürüyor ruhuma yüzün

    ''Burada duracağım''diyorum kendi kendime sen gelene kadar
    Bin türlü bahane buluyorum yüzünü görebilmek için bir dakika daha
    Aylardır aradığım şarkılarda düşünüyorum seni
    Ödünç verdiğim duygularımı alıyorum alıcaklılarımdan seninle birlikte

    Yolumu değiştirmeye çalışıyorum attığın her adımı paylaşabilmek adına
    Varabilmek için gülüşünün tadına
    Sapmadığım yollara sapıyorum geç vakitlerde
    Gördüğüm her çocuğu seviyorum sen olsaydın severdin düşüncesiyle

    Arkaya bakınca bomboş geçen bir hayatın dolu bir zerresini görüyorum seni sevince
    Çocuk gibi seviniyorum bakışlarının sevecenliğiyle
    Seviyorum arkadaşlarını da genelde
    Sırf seni seviyorlar diye

    Rengarenk elbiselerini kıskanıyorum görünce
    Seni benden önce sardıkları için
    Ellerinden birşey almak kadar huzur vermiyor hiçbirşey
    Anlıyorum onların değerlerini dokununca bile

    Yokluğunda yoruluyor bedenim beynimdeki kuruntularla
    Nereye ait olduğumu,nereye koştuğumu sorar oluyorum bir anda
    Sonra sen çıkınca karşıma
    Bir dakikalığına da olsa gidiyor aklımdan onlar polisten kaçan bir hırsız telaşıyla

    Sadece tek tük yıldızlar var bu gece gökyüzünde
    Birlikte paylaştığımız en büyük varlık olan o göklerde
    Aya bakınca seni hatırlıyorum birden
    Sahi sen de doğmuştun ya hayatıma böyle umutsuz bir akşamda
    Ben ruhumu başkalarına peşkeş çektirirken

    Çıkarken girdiğimiz yerlerden
    Nezaketten çok,geçişini izlemek için
    Kapıyı açıyorum önden
    Sadık bir sakinine kapıyı açmaktan şeref duyan basit bir otel görevlisi gibi

    Sigara bile içmiyorum yanındayken
    Çünkü nefesin işliyor o an ciğerlerime
    inanmadığım fallar baktırıyorum yanında
    Kim için baktırdığımı bilmesen de

    Bu basit şiir hiç bitmesin istiyorum bu gece
    Çünkü kurtulmak istiyorum
    Beynimi kemiren farelerden seni düşünürken
    Seni anarken...

    Galiba uzattım geceyarısı hoşbeşini yine
    Mesai her zamanki gibi ancak sabah bitecek
    Uykumda bile aklımdasın çünkü
    Hatta sabah içtiğim ilk kahvede bile

    Görüşeceğiz bir süre daha
    belki üç belki daha az bir sene daha
    Ama ben senle bu beyaz sayfalarda buluşmaya hasrettim
    Buraya yazacak birşey kalmayınca dökülecek iki karamsar sözcük kurumuş dudaklarımdan:
    ''Ben...bittim...''

    *
    3 ...
  44. 103.
  45. Siradan bir gündü sevgilim...
    Demlik çaya,
    Bir kuş kalbime annelik yapiyordu.
    ilk sigarami henüz yataktayken;
    ikincisini aklima sen geldiginde yaktim.
    Sonra it gibi kalktim yataktan,
    Ayagım yine haliya takildi,
    Banyo kapisi yine kapanmadi!
    Eger yalniz yasiyorsan, banyo kapisi bir türlü kapanmiyor!
    Gece düslerden yorulmus bedenime ilk su damlasi degdiginde,
    Sinmiş bir yalnizlik akiyor heryerimden,
    insan yalnız yasiyorsa daha çabuk kirleniyor!

    seytana papucunu çikarttirip düzgün giydiren bir gündü..
    Ecnebi marka sigaramin yanarken çikardigi çitirti
    Daha sonra katildi bana
    Gazeteler senden bahsediyor bugün de,
    Makarna yerken ölen bir genç haberinin yanında...
    Onun altında, sair olduğunu zanneden bir doktorun
    Dün aksam hastanede çıkardigi rezalet var.
    insan yalniz yasiyorsa her an rezalet çıkarabilir!

    Dün akşam kanini vermeyen bir hastayı ısırdım!
    it gibi yasiyorum bugünlerde, it gibi
    Ne zaman sizin evin önünden geçsem havliyorum
    Beni terk ettigin pastanenin önünde ulu' yorum
    Siyah beyaz kadinlar kapliyor aniden heryeri
    sokaklarda sevisiyorum...

    siradan bir gündü sevgilim
    sakallarimi tersten aldim çektigim acilar kanasin diye
    topraga düsen yagmur damlasi
    kavruk bedene degen ter
    sabahleyin sütümü içen hamile kediler
    giderken bende unuttugun çiplakligin
    bi çirpida okudugum çapari kullanma sanati;
    hepsi siradandi
    sanki küçük bir çocuk babasinin elini bırakmış,
    cennete öyle girmis gibi
    insan yalnizken elleri de yalniz sanki....

    artik büyük beden ceketler giyiyorum
    belki geri gelirsin birlikte yagmurdan kaçariz diye
    insan yalniz yasarken sürekli kaçmak istiyor biliyor musun?
    Bütün kuslar denize dogru uçuyor
    Bütün denizler kuslardan kaçiyor
    Bütün baliklar denizden kaçiyor
    Sen benden kaçiyorsun
    Kaçan balik büyük bela oluyor
    Ve bu çapari kullanma sanati;
    Bir ise yaramiyor!

    seçilmis acilar düsüyor payima yoklugunda
    namludan çikan kursun sesinde kuruluyor cümleler
    kimse üstüne alinmiyor yaralayan sözcükleri
    kimse önemsemiyor kimsesizligini
    ve kimse kendi çocuklugunu evlat edinmiyor
    insan yalniz yasarken öksüz buluyor kendini...

    ölü sözcükler saplaniyor ansizin geceye
    bende kalan çiplakligin düsüyor heceye
    sana dokunan her dizede bir siir yaniyor önce
    gecenin agirligi ondan sonra kiriyor kanatlarimi
    insan terkedilince her an bir yeri kırılacakmış gibi..

    Siradan bir hayat bu sevgilim
    hersey için çok geç oluyor bunu anladiginda
    ve insan yalniz kalinca it gibi ortada kaliyor....
    8 ...
  46. 102.
  47. eli ilk kez dikenli tellere değen çocuğun,
    kendini bırakıp ağlaması gibi;
    ağladım yokluğunda...
    -2001-
    14 ...
  48. 101.
  49. sezince tehlikeyi,
    kendimi önüne atmasaydım;
    ben on ikiden vurulurken,
    sen sıyrılmazdın...
    yazık oldu eros'un attığı oklara...

    -şubat2001-
    10 ...
© 2025 uludağ sözlük