sözlük yazarlarından şiirler

entry5559 galeri47 ses1
    200.
  1. 199.
  2. 198.
  3. Yokmuşum

    Ne zaman seni düşünsem,
    Baş ucumda oturur
    Bir melek ağlar benimle.
    Resmin gözbebeğimde
    Gezerim sevdalar ülkesinde,
    Avare...

    Hani yazgı kırıcı bir yağmur
    Boşalsa üstüme,
    Hani alıp götürse bu delice
    Sevdayı ruhumdan, silse,
    Derken....
    Bir de bakmışım,
    Kağıttan gemiler salmışım
    Saçını koklasın diye...

    Anlamam hiç kendimi
    Yok ettiğimi.
    Aşkınla eriyip gittiğimi...
    Meleğim de olmasa yanımda
    Ben yokum ki
    Bu diyarda.

    Bir masalmışım, belki bir rüya.
    Kah ordayım, kah burada.
    Aşkın toprağa verilip
    Fışkırdığı yerdeyim.
    Ben iflah olmam,
    Kime ne?
    Meleğim de olmasa,
    Ben yokum ki
    Aslında.

    (bkz: deneme)
    5 ...
  4. 197.
  5. Bu sevda bitmez dedik
    Engelleri aşıp geldik
    Şikayetimiz bile olsa
    içimiz sonuna kadar dolsa
    Kafamıza taslar atılsa
    Taptık diyebiliriz biz sana
    Aşkın için yollara düştük
    Şanlı bayragınla üstümüzü örttük
    Irgatlığını yapmış olsakta
    Mecnuna ferhata aşkınla döndük

    Bugun babalar günü ama senleyiz
    En zor anında malatyalarda peşindeyiz
    Naçar elimizde bişi olmasa da
    içimizde geliyor seni sevmek delicesine
    Musalla taşında Beşiktaşlı denilecekse

    Beşiktaşın yoluna canımızı koyduk
    iki otobuse 150 kişi dolduk
    Rıza gösterdik ama neden
    iyi insan olmak varken?
    Cennet peşindeyken millet
    istiflendik 303'lere
    Koşuşturduk kartalların peşinde

    Senin için 4 saat ayaktada dursak
    Evimizden sevdigimizden ayrı da olsak
    Vatanın 4 biryanını da dolassak
    Gelmeye devam edeceğiz 4 bir koldan
    inadımız inat sade senin için
    Ligde avrupada başarı için
    içmek doyasıya içmek için
    Mecnunuz değil bunlar için sade senin için..

    Seninle ağlayıp senle gülen
    Ölüme bile ardına bakmadan giden
    Yeşil dolara değişmeyen
    Lüferle rakıya gözünü deviren
    En güzel sevgisini sana adayanız..

    Samsun yetmedi trabzona
    Elazıgdan adanaya
    Nedensizce dolasan
    Deliyi aşıp divane olan
    Esir olan artık esir olan
    Nedensiz sevginin kurbanlarıyız..

    Bir gun seninle olmak için
    Ailesini bırakan mı istersin
    Şehrinden kopup gelen mi?
    Karakartalın ugruna
    Altmıs bin can versek az değil mi?

    Kocaman dünyamızda
    ikinci sıraya düşürmek herşeyi
    Müsadenle oturup ağlamaya
    içimi eşşekler gibi dökmeyi
    Mücadele etmeyi ama sadece sevmeyi..

    Ve sonunda geldi ayrılık vakti
    Aşkımız ebedi ama..ama..
    Reva edildi bilmediginiz engeli..

    Bugun babalar günü söylemiştim
    Evimden ayrı peşindeyim
    Ne anne ne baba hepsini terkettim
    içimdeki tek sevgilim
    Maçtan öte canımı yoluna serdiğim..

    Senin aşkın ateştir
    Een güzeli hemde
    Nedeni var mı bilmiyorum
    içimden geleni yapıyorum
    Neden..neden..
    Lan neden ah bi bilsem
    Elimden gelse de kurtulabilsem..

    Anamı evde bırakıp
    Gönlümün peşinde koştum
    Liyakat nişanı vercek olsalar
    Ardından sadece koştum
    Rant beklemedim sade sevdim
    Irgatın oldum ama sade sevdim
    Marka dolara sterline yüz vermedim

    Sevgiyi baska anlatayım dedim
    En güzeli denemeseydim
    Niye diyen olursa
    içine galiba biraz ettim
    Neyime şiir yazmak benim
    Lan hasta yürü bi git
    Ellerine saglık ulan it
    Gençliğimi sana harcadım
    Üzüldüm hep ağladım
    Lakin pişman olmak mı
    Estafirullah hiç pişman olmadım
    Reva oldu yollarda sürünmek
    ilk ve son aşkım seni görmek
    Medeni hukuktan gecememek

    Sayende yeni insan görmek
    Ölümüne delice sevmek
    Yaşamak ama sade aşkınla
    Lakin olmadı bi kere sevinmek
    En delice aşk bu olsa gerek

    Sevdim diyorum ya seni bi kere
    En delicesine ama delice
    Nedenini anlayamasamda bi türlü
    Dün akşam yedim 2 tabak etli türlü
    Etleri pek olmasa da
    Neyse bitiyo az kaldı dayan biraz hasta

    Başkan murat su anda askerde
    Ailesi kardeşleri çile çekmekte
    Şiir yazmak söyleyin benim neyime
    Kırolugumu basladım belli etmeye
    Artık normal döndüm bir deliye

    Koca koca sayfayı doldurdum
    iyice şair oldum..
    Millet gülecek deli diyecek
    inan ki bak bu dogru
    MECNUNA DÖNDÜM

    Ve geldim son iki kıtaya
    Artık vedalaşma zamanına
    Rahat edin bakın kıyağıma

    Beşiktaş diyerek sana yüz vurduk
    Evlerimizden sevdigimizden olduk
    Nedensizcesine nerdeyse taptık
    içimizde sade seni bıraktık
    MECNUNA DÖNDÜK MECNUNA!!!

    (bkz: akrostis siir) (bkz: besiktasim benim)
    2 ...
  6. 196.
  7. nescefa bile üçü bir arada
    bense yalnız tek başıma
    *
    3 ...
  8. 195.
  9. seni düşünmek;
    yıldızlı bir yaz gecesinde
    sigara dumanından bulut yapmaya benzer.
    *
    4 ...
  10. 194.
  11. susuyorum artık,
    sadece dinliyorum şimdilerde
    uslu bir kız gibiyim
    sadece gidişine,
    bir de geri dönmeyişine ağlıyorum.
    böyle mi olmaylıydı? diye soruyorum
    böyle mi olmalıydık biz?
    ya sevmeli ya da bu hayata son mu vermeliydik
    yoksa kadere boyun eğip kısmet mi demeliydik
    şimdilerde bir ayrılık rüzgarı eser gönlüme
    yanık, parçalanmış düşler arkasında
    perde ile cam arasına sıkışıp
    camın buğusuna ismini, ardına da geri dön.. deyip
    yine sessizce uykuya mı dalmalıydım?
    yoksa sen yanımda olup boynuna mı sarılmalıyım?
    hep derdin sürmez ayrılık acısı bu kadar,
    hayat kısa yaşamaya bak diye..
    işte benim hayatım sendin
    içimdeki canım, aldığım nefestin
    gündüz güneşim, geceleri yıldızımdın
    usulca kalbime akıttığım gözyaşlarımdın
    benim içimde her gün büyüttüğüm çocuktun
    ama artık öldün..
    13 ...
  12. 193.
  13. kot mavisi gökyüzünde
    buzdolabı beyazı düşler düşlerken
    zaman bloklar halinde yıkılıyor üzerime
    ve ben seni bekleyerek geçirdiğim bütün anları
    bir gazoz kamışı çekişiyle içip bitirmek istiyorum
    3 ...
  14. 192.
  15. 191.
  16. gotur beni bu diyarlardan
    al, yuregine sakla..
    yeter!
    bu kalabaligin icinden
    beni ucsuz bucaksiz ayiran
    yalnizligima son ver
    ve tum yitirilmisligiyle sana gelen
    bu cansiz bedeni
    kucuk bir opucukle de olsa yok et
    kurtar beni bu hiclikten
    seni sevdigimi hatirla
    ve bin defa oldur beni.

    *
    2 ...
  17. 190.
  18. bir şehirde yalnız olmak
    koyar adama, koyar..
    etrafında insanlar vardır aslında
    kalabalıktır, birileri vardır hep, ama
    'birisi' yoktur..
    seni dinleyecek
    seni bilecek, ayrı kalırsanız özleyecek kimsen yoktur
    elini tutacak, omzuna başını yaslayacak kimse yoktur
    seni sevecek, rüyasında seni görecek kimsen yoktur
    işte o zaman anlarsın ki,
    bu hayat, yalnız yürünemeyecek kadar uzun ve sıkıcı bir yoldur...

    *
    5 ...
  19. 189.
  20. tanrı verdi bana kalp yerine tek gözlü baraka...
    sen kalabalıklara alışmışsın.
    gelme;
    üşürsün yalnızlığımda...

    misafir odalarına alışmış bünyeniz ortak olamaz;
    tek gözlü evimin, orta yerine döktüğüm gözyaşlarına...
    3 ...
  21. 188.
  22. yalanların her daim içimi çürüten
    inançlar ve arzular, korkma nedenlerin
    kendinden başka herkes için...

    bana gölgelerinle çizdiğin, dinlenebilecek bir hikaye anlat
    huzuru bulmama -sahte de olsa- tatmin olmama yardımcı ol

    sensiz
    daha da iyi
    daha da özgür görüyorum

    acı
    yaşamdır
    yaşamın ta kendisidir

    beni kazdığın vakit
    sadece sana ait olanları göreceksin

    denedim saf olanı aramaya
    ve sadece inandım
    manevi doygunluğa

    beni kazdığın vakit
    tüttüğümü göreceksin
    anlayacaksın o zaman
    aslında bir enkaz olduğumu
    enkazın olduğumu
    üzerimden nefretini geçirdiğini
    öyleyse bu bir hikaye olsun
    kötü sonla biten

    sözlerin her daim içimi eriten
    sevgi ve fazlası varolma nedenlerin
    kendinden başka herkes için...

    bana gölgelerinle çizdiğin, dinlenebilecek bir hikaye anlat
    huzuru bulmama -sahte de olsa- tatmin olmama yardımcı ol

    sensiz
    daha da iyi
    daha da özgür görüyorum

    acı
    yaşamdır
    yaşamın ta kendisidir

    beni kazdığın vakit
    sadece sana ait olanları göreceksin

    denedim saf olanı aramaya
    ve sadece inandım
    manevi doygunluğa

    beni kazdığın vakit
    tüttüğümü göreceksin
    anlayacaksın o zaman
    aslında bir enkaz olduğumu
    enkazın olduğumu
    üzerimden nefretini geçirdiğini
    öyleyse bu bir hikaye olsun
    kötü sonla biten...
    5 ...
  23. 187.
  24. ne yapıyorum ne olur anlat bana
    ya da ne yapmaya çalışıyorum
    belirisizliğim çok fazla
    çok ağır bu bana
    lütfen tut elimden
    ama çok sıkma
    yüreğim öyle ağır geliyor ki
    binlerce ton sanki
    ta içimde ağrısı
    ama hala taze
    şimdi gittim ben
    bunu biliyorum
    ama her şey senin için
    senin yeni baştan yaşaman için
    yine yağmur yağacak
    silecek grinin tüm tonlarını
    üzerineden
    sonra güneş çıkacak elbette
    o zaman parlayacaksın sende
    kalbin ısınacak
    yine sen,
    sen olacaksın
    2 ...
  25. 186.
  26. her bakış bir acıydı içimde
    her kelime yüreğime batan hançer
    her duruşun kanatırdı yüreğimi
    ta ki ben, ben sensiz kalıncaya kadar..

    her telefon çalışı inceden bir sızı
    her yağmur damlası hafiften iniltiydi gecelerime
    her sabah uyanışlarım çığlıktı hayata karşı attığım
    ta ki ben, ben sensiz kalıncaya kadar..
    2 ...
  27. 185.
  28. başka, ayrı (sair) uuserlerden şiirler manasına gelir ki doğrudur. Ortamın adı sözlük olunca tanımlara takılmak gerek, kazara da olsa , sabretmek, çentiğin gelip "öteki"nin kuyruğuna kendiliğinden takılmasını beklemek güzel'i döker bilincimden.
    1 ...
  29. 184.
  30. yeni dünyanın eskileri

    yorgunluğun hatırlanmayan derinliğinde
    çamur ve toza bulanmış ruh

    hiç hatırlamadan kanrevan tanrılarını
    yüzünde ve bütün bileklerinde
    yakılmış sarayları
    sevişemez olmuş masalları

    buğulu karanlık camlarında nemlenmiş aşk
    hep bir gece yarısında
    öylesine bu şizofren topraklar..
    öylesine hüzün öylesine dem

    gözyaşı lekeleri diyordum
    kanla karıştırılmasın gözyaşı
    çatıları silinmiş tütün kokan dört duvar evlerde
    fısıltılı kaçışları huzursuzların

    korkmuş bir yüzyılda gibi
    mabed mabed dolanan bir sır gibi
    tutsak ettiğim sevgilimin öpüşleri gibi

    spielberg patlamalarında bir münih dalgınlığı
    alaycı balkan fakirliğinde tutunmuş kırma replikler
    marla singer düşlerinde uyuyan yersiz şehirde
    hiç bilmeden requem'lere, bilmeden uzak'lara
    gidiyor geliyor gidiyor geliyor
    renklerin daha gerçek olduğu set set dünya
    düş verir haz verir acı verir ölüm verir
    susan kadınlar hepsi de
    aynalara hüzün verir

    sise bulanmış bir kelime geçiyor içinden hayatın
    yırtılan gülüşlerimi çanak manak uydularda asmıştım
    geçmişiyle övünmeleriyle aciz sinirli insanlar arasında
    balkonlar boyunca yenildi bir kedi
    mevsimlere sarılmış bir yeşil vadi

    rkn 18.04.06
    1 ...
  31. 183.
  32. sınav

    hayat büyük bir boru
    beni yaşatan umutlar mı?
    hayatta bilemediğim tek soru
    ornitorenkler yumurtlar mı?

    yine sınava girdi zatım.
    artık canıma tak etti.
    sıkıldım, karşı eve bir taş attım;
    vurdu cama tık etti.

    (bkz: çok yalnızım be sözlük)
    2 ...
  33. 182.
  34. yanlızlığım uçurum kenarında bir rüzgar..
    serin ama ürkütücü..

    uçurumun kenarındayım, sen geliyorsun aklıma.
    anasını satim yeminliyim ama yak bir cigara diyorum kendime
    kahpe rüzgar mani olurken çakan kibrite
    okkalı bir küfür savuruyorum namert rüzgara
    zaten yıllar yılı söverdim ben bu yalnızlığa!
    1 ...
  35. 181.
  36. 180.
  37. vurdum dibe,
    daha ötesi var mı bilmiyorum...
    tabakta kalan son makarna tanesi gibiyim,
    demiştin ya sen de...
    inandım artık ben de...

    yoksun!
    yabancı her şey...
    tanımlar yabancı,
    anlamlar tutmuyor birbirini...
    kandırmıyorum kendimi!
    hiç olmadığım kadar gerçekçiyim ve
    yalnızım!
    cümle içinde kullanınca
    karın ağrıları başlatan cinsten bir yalnızlık,
    kurcalamaya gelmiyor...

    yoksun!
    adın dilimde,
    dilim boğazımda!
    susuyorum halimi...
    zaten söyleyecek çok şey yok,
    birkaç cümleden başka...
    onları da;
    gururuma yedirip,
    ben söyleyemiyorum...

    yoksun!
    ve olmayacaksın...
    silmedin mi kokumu teninden!
    silmedin mi parmak izlerimi bedeninden!
    hangi oluş?
    hangi var oluş?

    sen bakma bana,
    yokluğunla uyuştururum ağrılarımı,
    yalnızlığımla basarım tuzumu...

    sen bakma bana,
    ben bakarım başımın çaresizliğine...

    *
    2 ...
  38. 179.
  39. hatmi kokulu bir güz alacasında
    dar dehlizlere sıkı$mı$ bir
    kırılgan efsundur
    çocukkarıncanın kalp atı$larına dur ve
    bileklere sus ve
    ak$amlara pus
    diyen hüzün!

    ağla hayat; gülüyorum yine de..

    ^muğla.. ak$am..^
    3 ...
  40. 178.
  41. 177.
  42. düz çizgide yürüyemedim yine
    yine sapıttım adımlarımı...
    üşüdüm
    hem de çok...

    /hep ayakkabını bağladığın o kaldırımı düzeltmişler.../

    anmadım adını
    hem de hiç...
    kustum sokaklara midemde ne varsa..
    ser verdim sır vermedim..
    anmadım adını...

    /gözüm kapalı döndüm evime, sendelemeden.../

    gelme
    istemiyorum!
    sevme
    istemiyorum!
    sadece,
    ihanet et yine...

    /köpeklerim hala arkalarına basılmayı bekliyor.../

    özlemedim tenini
    özlemedim yüzünü
    sadece,
    özledim sesini,
    her ne kadar yalan söylese de...

    /öylesine, gerçekten öylesine...yemin ederim/

    yazdım,
    yönettim,
    oynadım...
    oynuyorum...

    /o kadar kirlendim ki, sen bile temiz kaldın yanımda.../

    *
    3 ...
  43. 176.
  44. Burası benim çilehanem,
    Herkesin farklı olduğunu bir tokat gibi anladığım
    Nankörlüğün iliklere işlendiği
    ve farklılığımın yüzüme vurulduğu bir yer burası

    Burası benim çilehanem
    Hayatıma koca bir kara lekenin sürüldüğü
    Nefretimin damarlarımı zorladığı
    ve ilahi adaletin palavra olduğunu öğreten bir yer burası

    Burası benim çilehanem,
    Olgunluğun,taşıman gerekenden fazlasını taşımak olduğu
    Senin tadamayacağın güzelliklere sahip
    ve rüzgarıyla seninle alay eden bir yer burası

    Burası benim çilehanem
    Aşkın peşimden geldiğini kanıtlayan
    Ruhumu,her koşulda sis perdelerinde boğan
    ve imkansızlığın elinde mahkum olunan bir yer burası

    Burası benim çilehanem
    Türlü sefillikleriyle bana işkence yapan
    Toplumdan izole edildiğim,cezalandırıldığım
    ve tüm suçların bende toplandığı bir yer burası

    Burası benim çilehanem
    Tanrının bile unuttuğu....
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük