bana hayat nedir diye sorsan bir bok bilmezdim
hayat neymiş ne değilmiş senden sonra öğrendim
ruhundaki zarı diktir diye söylemişti norm abi
dinleseydin keşke bak delik deşik oldun şimdi
yıllarca bomboş dolaştım sokaklarda
ruhuma bir eş araya araya dolaştım
kimse yoktu biliyor musun?
ama yolun ortasında sen vardın
gittim sana çarptım salak gibi
çölde su bulmuş gibi sevindim
yanlıştı bu hareketim kabul ederim ama
bilmem nasıl oldu da senden nefret ettim
yakınımda dolaşma elektrik yüklüyüm
senden bir şey bekleyen yok zaten sömürüldüm
sayende hayattan bezdim be gülüm
merak ettim acaba ölsen üzülür müyüm?
asker oldu..
Ah Ankara iskenderun
kırmızılı şefim asker oldu
Hakkari'ye düştü yolu
kırmızılı şefim asker oldu
Dönüp ardına bakışın
Yürekleri dağlayışın
Sarılıpta ağlayışın
kırmızılı şefim asker oldu.
başımı eğip gider
ardından şiir yazar
şair olurum
yüreğimdeki mısralarla süslerim
sana olan hasretimi
rüyalarıma sokarım
sadece rüyamda
aşka olan özlemimi
hasretimi dindiririm
dinlerim seni, şarkımızı
ruhumun en güzel yerine koyar seni
seni severek yaşarım ben
sözlerin gelse de dile
acıtsa da bu yüreği
su serper aşkın
köz olur kalır bu bedende..
gece iniyor yüreğime
sen ve diğer karaltılar
yoğun bir coşku
depresyon yakasında
yalnızlık dizboyu
rüzgarın dövdüğü sokaklarda
seni görüyorum
eski bir aşk
kısa bir veda
koyu bir kahve
iyi gelir şimdi bana
benim yalnızlıgımın gölgesi oldun,
senoldun.
ismini bile ögrenemeden gitin sen.
belki bana yakışmaz,
karanlıga,yalnızlıga yakışmaz.
ama niye bırakıp gittin sen.
seni daha yeni bulmuşken.
bulmuşlugumu zannetmişken.
keşke bırakmasaydın beni be sen.
ah keşke sen belkide,
sen keşke beni brakıp gitmeseydin sen.
sacmalatın gene sen.
etme be ......sen.
gökteki yıldızlara veririm senden kalan ışığımı
gönlümde son kalan umutlarımı
sensiz yarım kalan ömrümü
vakitli vakitsiz kanayan yaramı
sensiz geçen günlerimi
başımdan attığım dertlerimi
alsında daha çok umut olsun diye
gökteki yıldızlara veriyorum seni
senden yarım kalan hayatıma dair
herşeyi..
benimle bensiz yaşama diye
seni sana veriyorum
bir başka bedende can bul diye..
agzimda sigaramla
cat cat eden
klavye seslerimi dinliyorum
disarsi kapkaranlık
fikretin dediği gibi
hayat bu galiba
bir pazar gecesi
huzur içinde
oturabilmeyi haketmek
gerisi boş
hesaplar kapandi
dava dosyasinin uzerine
karara varilmiştir mührü vuruldu
artik bundan sonra
her şey viz gelir
evet nerde kalmiştik
vallahi unuttum
en iyisi biraz sardalya yiyeyim
sizin için istikbal olan şeyler benim için mazidir
Ben korkuyorum sessizlikten.
Kendi sessizliğimden...
Bir itfaiye ekibine benziyor o zaman içim
Birbirine çarpan insanlar,
Çığlıklar,
Duman...
Serzenişime isim koyamıyorum.
Bir tek kalemim anlatırken bu alengirli boşluğu
Sesim dikiz aynasından bakıyor hayata...
ben korkuyorum sessizlikten
kendi sessizliğimin gerisinden...
kağıtlar dağıltılmış
elimde bir dam per sadece
solumda oturanda döper var
sağimda oturanın elinde bir şey yok
karşimdakinin elindeyse full var
sira geldi kagit değisimine
solumdaki 2 kaat aldi
karsimdaki ise 3 kaat aldi
sağimdaki 4 kaat istedi
bense perleri de verip 3 kaat aldim
elime full kagit geldi
solumdaki artirdi
karsimdaki gördü artirdi galiba kare yapti
sağimdaki pas dedi oyundan çekildi
bense onlari gördüm oyunu 5 pot artirdim
solumdaki pas dedi cekildi
karşimdaki ise artirmami gördü ve oyunu yukseltti
bense bir delilik yaptim rest cektim
karsimdaki restine rest ulan demedi diyemedi
pas dedi ve çekildi
masadakilerin hepsini aldim
kaç defa daha perlere rest çekecem daha?
ne yapayim
kagitlari tekrardan kardim
ve oyun tekrardan basladi
galiba karşimdakinin eli bombok ve
aha elimde kare as var!
arkamda biraktiğim kasvetli
ve bozuk parke taşlı yol elveda.
biliyorum o yoldan gecerken cok eşeklik yaptim
kah yagmurlarda sortla geçtim
kah güneş cayır cayır kovururken pardesüyle geçtim
gün oldu bazen aylak bir kumarbaz gibi
son meteliği umarsizca harcadim
gun oldu param varken yemedim
ne yaptiysam yaptim hiç birinden pisman değilim.
yapmam gereknleri yaptim sadece.
olmasi gerekenleri.
bazı zamanlar sarhoş bir siritmayla sana nanik yaptim
bazi zamanlarda ise ödüm bokuma karisti senden.
ama bunlarin bir önemi yok artik.
işim bitti artik benim senle.
eski bir elbiseyi atarmis gibi atacagim seni
pek pek ortadan cart diye yirtilmis fotonu görünce anicam seni
belki o sirada içiyorsam adi bir şarap bir kadeh kaldiracam
dışarsı zifiri karanlık şimdi,
ama benim kafam aydinlik içinde.
ne yaptiğim degil ne yapacağim önemli
bu saaten sonra.
ve ben ne yapacağimi iyi biliyorum.
bilirsin benim kafam iyi çalısır
kolay kolay avlanmam
pratik zekam yuksektir
ve kahrolasica bir hitabet yetenegim vardir.
evet ufaktan ufağa hazırlık yapmanin vakti geldi
ve beni beklemez o gemi bilirsin
ama ne koyuyor insana biliyor musun?
aman boş ver artık olan oldu
falan filanmişla uğraşmanin bir alemi yok artik
evet artik bir şeyler bitti.
ne demiş şair;
''souvent, pour s'amuser, les hommes d'équipage
prennent des albatros, vastes oiseaux des mers,
qui suivent, indolents compagnons de voyage,
le navire glissant sur les gouffres amers .
a peine les ont-ils déposés sur les planches,
que ces rois de l'azur, maladroits et honteux,
laissent piteusement leurs grandes ailes blanches
comme des avirons traîner à côté d'eux.
ce voyageur ailé, comme il est gauche et veule !
lui, naguère si beau, qu'il est comique et laid !
l'un agace son bec avec un brûle-gueule,
l autre mime, en boitant, l'infirme qui volait !
le poète est semblable au prince des nuées
qui hante la tempête et se rit de l'archer;
exilé sur le sol au milieu des huées,
ses ailes de géant l'empêchent de marcher.''
yani adios amigos
ciao de bana
.........
haydi ciao
dünyanın bana anlatılandan farklı olduğunu farkettim
farkettiğim gün savaşı kaybettim
daha başlamadan kaybetmişim
bak bunu farkedemedim
farketseydim,
zaten mücadele etmezdim
teslim olurdum düşmana
razı olurdum sonuma
geberir giderdim bir kuytuda
kimse de bilmezdi adımı
kimse söylemezdi adımı
kimse anmazdı beni
gerek de yok ki
ben seni rüyamda tanıdım ey peri,
güneşin doğmasına 5 kala bir sahilde
yokken denizden başka tutunacağım
tutmam için uzattın ellerini,
bir gün seni elbet bulacağım
tutunca ellerini tanıyacaksın beni.
şu yaşadığımızdan daha mı yalandır
sabah uyandık ve bitti diye rüya,
belki de gerçek olan mecazlardır
alegori dediğimiz asıl gerçek dünya.