beklentiler,
bizi hayata bağlayan salak duygulardı..
ya olmasaydılar?
Yaşayabilir miydik ki?
Bunu dahi soramazdım belki de..
belki de seni sevemezdim..
Sadece bakardım sana, sadece..
o kadar güzeldin ki,
sadece bir beklenti olabilirdi beni sevmen.
O kadar uzaktın ki benden,
hayallerim bile uzak kaldı,
kumlar yüzünü örttüğünde..
anladım bir kez daha,
bendim seni öldüren,
sevmeseydim ölmeyecektin,
çünkü o kadar çok sevdim ki seni
hayat bile kıskandı,
aldı seni benden..
arada karalarız bişeyler. hani derler ya türk halkının %95 i şiir yazar %5 i de şairdir diye sanırım böleydi bu söz. nese tabi güzel bişeyler yazmak için de aşık olmak lazım derler. lisede bir kız vardı ama afedersiniz köpek gibi seviyordum. karşılıksızdı tabi ama sevdiğimi biliyordu. bir de yatılı okul olunca haliyle aşkınız sevginiz de taşak malzemesi yapılıyor. yanlış anlamalar oluyor. neyse liseden mezun olduk o bilkente gitti ben hacettepeye artık göremiyordum. bizi sevmese de en azından gözden ırak değildi lisede. neyse ben birgün bir beyit yazdım mesaj attım buna;
Hasretin ve aşkın gözyaşı oldu nisan yağmuru gibi yağıyor ankaraya.
Herşey ıslandı bir tek sen kurusun...
nese çok hoşuna gitmiş ama tabi yine de olmadı iş. sadece mezunlar gününde ve heryıl yaptığımız dönem yemeğinde görür oldum bunu. sırf görmek için gidiyordum yemeklere. ama tabi onu görünce elim ayağım boşalır hala. çorba içerken elimin titremesinden ağzıma götürememiştim çorba kaşığını. neyse şimdi okulu da bitirdi. mühendis oldu. duydum ki amerikaya gidiyormuş doktoraya ve bir de sevdiği varmış. ben mi hala sürüyorum ankaranın sıhhıyesinde...
Bir deste kağıtmış hayatımız
Eller dağıtılmış apansız
Elimizde var iki asımız iki papazımız
ihaleyi almışız vardır bahtımız
Nerden bilelim hayata çakılmışız
Ne papazımız iş yaptı ne asımız
tatlı tatlı yemenin ardından iflah olmuyor sessizlik
hesaplanamaz kıvamı aşkın
mekanik sindirilemiyor her ağızda
aldandığı öpüşme sonrası gittiği filmde
finalde ölen kız oluyor götüyle gülerken kendine
akan alt yazıların acı yüzündeki gölgeleri bile izahsız
fakat kıvranmak müstahak size
siz
açken esir aşka, sıçarken başka
nefes almaktın sen olabildiğince derin,
içine çekercesine bütün gökyüzünü.
sessizliğimin ortasında bir çığlıktı gözlerin,
ağlıyorum şimdilik, söylemedim daha son sözümü...
Vakit haziran akşamı
Sudan ucuz, efkarla hüzün
Tebessüme gurbet zammı
Feleğe geçmez ki sözün
Vakit haziran akşamı canım
Eski bir şarkı içimi kemiren
Canlanıyor birden her anım
Çok içli söylüyor zeki müren
Vakit haziran akşamı kardeşim
insanlar uzak ve umarsızlar
Kaçıncı rüyasında kim bilir güneşim
Bir ben uyumadım, bir de
gökyüzünde yalnıııız gezeeeen yııldızlaaar...
bazen anlamsızlaşır her şey
kelimeler anlamını kaybeder
özlem, sevgi, aşkta neyin nesi diye düşünürken
ama bazen
anlamazsın sen
bazen savaş çıkar içinde
avlanmaya başlar kötüler
ölümü haketmeyen iyileri korumaya calışırken sen
kontrol edemezsin kendini, durduramazsın
ama bazen
dedimya anlamazsın sen
kelimelere tutunan bu hayat,
sensiz mecalsiz kalıyor
öyle ki bazen ölmek istiyor.
ama yapamam,
yapamam biliyorum
çünkü seni bir kere daha,
sadece bir kez daha
yalvarıyorum
görmek için tanrıya,
yüz çeviriyor
o yüce varlık bile bana,
çünkü biliyor
biliyor faydası yok daha fazla
olmayan bir kalpte
aşkı aramaya.. **