sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    1525.
  1. vakti geldi ayrılığın terketmeliyim,
    çok geç oldu artık acilen gitmeliyim.
    sakın ağlama arkamdan sözlük yine gelirim
    beni çeken başlıklarına entry girerim
    ey ulu sözlük
    yazılanları okur kah ağlar kah gülerim.
    0 ...
  2. 1526.
  3. the execution

    bir cicim ayları vardır,
    adını duymak kalpten götürür.

    bir sicim ayları vardır,
    yanında olma, ipe götürür...
    1 ...
  4. 1527.
  5. para mi nina

    gelseydin
    dünya öyle bir duracaktı ki
    belki de güneş
    bulutların ardına bile saklanmayacaktı...
    0 ...
  6. 1528.
  7. geçti artık kaldır başını,
    omuzların kalmadığı bu diyardan,
    göç et artık,
    hey yürek,
    sığıncak başka bir limana.

    belki bulursun avuçlarında,
    yüzünde,yüzlerde,
    bir umut,
    tükenerek var ettiğimiz bir umut.

    bir sözüm var sana,
    bağışla beni
    her ölümde diz çöken
    bir garip şairim ben
    hani derler ya ne köy oldu bizden ne de kasaba.

    varlığım,yok...
    1 ...
  8. 1529.
  9. Yürekli

    bir damla daha akarken hayatımdan bak gözlerim kitlendi gün batımında..
    ve kuşlar dönerken başımda canımı sıkı sıkı tuttum vermemek için.
    gözyaşları okyanus gibi etrafımı sararken
    ruhumu köpek balıklarından korumak zor oldu..
    buklelerimi salarken her gece yakamoza
    gün, gelir de çeker kurtarır beni diye bekledim durdum.
    hiç bir bekleyişim bu kadar güçsüz olmadı
    bu kadar kırmadı kanatlarımı
    şimdi rüzgarlarda savrulurken
    kırık kanatlarımla doğrulmaya çalışıyorum
    ve bir an dengemi kursam
    arkasından yalpalıyorum
    ben ben miyim
    ben kimim bilmiyorum!
    hesap ödemekle geçerken hayatım
    elimde tuttuğum kalbimden başka ne var?
    ve eğer bu kadar ağırsa bunun faturası
    demek ki yürekliymişim hepinizden daha çok!


    by balmsd
    3 ...
  10. 1530.
  11. persona gibisin
    liv ulmann'ın gülen yüzü gibi...
    yüzünün diğer yarısında onlarca renk var halbuki,
    ama hep gökkuşağını gösterirsin..
    gecenin zifirinde tümünde rüya gibisin,
    bir yarısında kabus olsada yüzünün..
    öğütürsün siyahını renksiz gördüğün her anın..
    bilmezler ortasında bir çizgi olduğunu yüzünün
    bir yarısı hayat bir yarısı hüzün...
    2 ...
  12. 1531.
  13. ben bazen tehlikeli siirler yazip kendime ana avrat küfredenlerdenim.

    ben bazen camdan ucurtmalar yapip bulutlari saydamlastiririm.

    ben bazen camurdan evler yapip karincalari mahkum ederim.

    ben bazen uzaklar yaratip uzak kalirim.

    ben kendime kolsuz gömlekler bicip delirtenim.

    ben kendime demirden sakizlar yapip tükürenim...

    hep gökdelenler yapip üzerlerinde intihar edenlerdenim...

    ben gök tasina aldanmis, maviyi kirli oldugu icin sevmis ve köy kokan bir ciftcinin camur ayakkabisiyim... evine girerken özenle cikarip kapi önüne biraktigi lastikten ayakkabi...

    ben yokluga omzunu yaslamis bir sembolün bilinmeyen ikinci denklemiyim...

    ben hirosima katilinin ardindan aglayarak bakan cekik gözlüyüm,

    ben böyle seyler yazan bir malim...
    1 ...
  14. 1532.
  15. yürürüm,
    an manasız akşamlarda
    hep
    aşık olurum,her halim biraz aslında
    aşıksıdır.

    çoşkuludur yaşam biraz da
    hani bir çırpınış gibi,
    yokluk gibi,
    tükenmek gibi,
    ihanet etmeyi öğrenirken bu dudaklarım
    her seferinde biraz daha çatlak.

    orda bir adam var
    yakınlarda,varlıklı mı varlıklı hani
    benim ise hiç birşeyim yok,
    yaşadığım yer ahır gibi,
    görüyorsun
    ama o da mutlu bende.

    peki mutsuz olan kim...
    0 ...
  16. 1533.
  17. dar sokaklardan geçtim
    yitik suretler,silik düşler bıraktım ardımda
    ayrılıkları kavuşmalardan çıkarıp koydum bavuluma
    hafifledik
    hazırdık artık yeni çarpışmalara
    seyyahız demiştik karar vermiştik ya baştan
    yavaştan kırıldı kanatlarımız 'böyle değildik biz'

    kaçıp şehrin kabaran yalnızlığından
    kovalamaca oynayan yüreklerdik tenha köşelerinde aşkın
    aşk tenhadaydı bulmuştuk
    yine son durak sanmıştık
    yine sona yaklaşmıştık

    'açıyorum camlarımı sonuna kadar
    sahne senin
    geceni ayır gecemden
    hadi dolsun boşluğu karanlığın
    dokun it beni geceye
    öğrenmeliyim duvarlarla sevişmeyi
    görüyorum gözlerinin yankısını
    ay vuruyor hayat akıyor gözlerinden
    hadi vur ayır gözlerini gözlerimden'

    Ve el izleri kalmıştı ıslak ve biçimsiz camlarda
    konuşmamıştı gerek yoktu artık kelimelere
    soğuktu sondu
    hayat akıyordu o boşlukta
    geri dönemezdik dönüşü yoktu
    sondu işte

    ismimiz bilinmedi pek geçtiğimiz coğrafyalarda
    belki anlaşılmadı kimliklerimiz
    belki de anlamadık
    kaçıp şehrin köpüren dalgalarından
    sığınaklar yaptık kendimize yalnızca
    gün geldi sığamadık
    Ve şimdi ayrı
    ayrı yollarda aynı isimle devam etmekteyiz
    devam etmeliyiz
    seyyahız biz..
    1 ...
  18. 1534.
  19. çok büyük bir ödül orada duruyormuş
    öylece, ama öyle bir şeffaf ki
    sağından baksan görülmüyor,
    solundan baksan görülmüyor.
    kimse fark etmemiş

    hava toz duman olunca
    birkaç kişi görebilmiş, zar zor
    bu ödülü gören, vermek istermiş
    başkalarına, çünkü sadece
    böyle nitelikteki kişiler görebilmiş
    bu zamana kadar bu ödülü.

    ben bir ödül kazandım
    ikinci el olsa da
    üzerinde satılık yazsa da...

    töreni yoktu bu ödülün
    sadece gidip yerine koydum
    ki görebilecek olan var mı
    diye merak ettim

    sağından baktılar
    solundan baktılar
    ortalığı toz duman ettim
    önünden baktılar
    yine göremediler.

    evet siz de bir bakın
    hem sağından
    hem solundan
    hem de önünden
    bakalım görebilecek misiniz
    ortalığın tozunu dumanına katmadan
    1 ...
  20. 1535.
  21. komik olmak zorundadır.

    eğer başlığın en sevilen entrylerine bakarsanız, hepsinin dalga geçen şiyirler* olduğunu görürsünüz ve burdan şairlik yapmayı belki bırakırsınız.
    0 ...
  22. 1536.
  23. susamışım ama neye
    doyuyorum ama neyle

    biliyorum biliyorum...

    sürahide aşk kalmamış
    sofrada ise hüzün çok..
    0 ...
  24. 1537.
  25. neden mutlu olamayacağım
    lanet olasıca bir doyumsuzum
    ah bi anlasa bi anlasa
    gerçek bir kadının kokusudur.

    2005 - altınoluk
    0 ...
  26. 1538.
  27. ask acıysa çekiyorum
    aşk umutsa umuyorum
    aşk beklentiyse bekliyorum
    aşk imkansızsa yaşıyorum
    aşk pencereden bakan küçük kız ise postacı hiç gelmiyor...

    2004 - ayvalık
    0 ...
  28. 1539.
  29. bir rüzgar gibi gitti
    estiği yerlerde bir ben kaldım
    dağıldım herbir yana
    şimdi süpürüyorlar beni bir o yana bir bu yana.

    2002 - yüreğimin götürdüğü yer
    0 ...
  30. 1540.
  31. MELEKLER DE ÖLÜR

    Bir meleğin kalbini çalmışlar mavi ormanın sisinde
    Nefreti dudaklarından akmış ellerine yüklemiş acısını
    Hayat olmayacak büyüklükte karadelikler açmış toprağa
    Yeşiller yerinde saymışlar
    Yeniden yaşama inanan kumlar dağılmışlar aldırmadan bilmeden
    Sadakat, sarı yapraklara rengini vermiş,işte ilerde bir sarı ağaç daha
    Utancı gökyüzüne mıhlamışlar kararmış dünya
    Meleğin kalbini çalmışlar,ağlamış
    Birden ormana çığlıklar bağırmış
    Damlalar düşmeye başlamış sabır taşlarının üstüne
    Zaman yıkanmış
    Acı çamura bulanmış
    Derken inanç sormaya başlamış kana bulanmış yeryüzü
    Meleğin kalbini çalmışlar anlamışki ölüm onun karanlığı
    Geceyi beklemiş,gece ölmek istemiş
    insanlar karar vermiş bu sona
    Güven, siyah örtüsünü örtmüş
    Yeminler susmuş
    Yolculuğun başında hayal kıpırdayamamış yerinden
    Kapalı tüm kapıları yalnızlığın bu sese açılmış
    Korkunun hayvanları kaçmış ormandan
    Meleğin kalbini çalmışlar
    Ölmüş.
    2 ...
  32. 1541.
  33. insanlara anlamlar yüklemeye calışıyorum
    ama anlamlar insanlara göre çok daha derin
    yüzeysel olmuş gülüşler dokunuşlar
    insanlar hiç insan değil.

    2009 - hela
    0 ...
  34. 1542.
  35. fırtınalar koptuğumda gelmedin
    kırık dal uçlarında sustu kaldı bekleyişim
    ıssız sabahlarıma gün doğmadın
    arsız pınarlarımdan içmedin
    fırtınalar senden sene sürüklerken beni
    neredeydin???
    1 ...
  36. 1543.
  37. "martılar ki, sokak çocuklarıydılar denizin"
    bense yalnız başına bir sokak çocuğuydum dizelerin
    bir elimde rakı kadehi, diğer elimde deniz...
    bahar geliyor! bana içmek mi yakışır sensiz...

    kulaklarımda martı çığlığı,
    ellerim, ayaklarım gibi kalbim de kapkara,
    istikametim iyot kokusu,
    yaklaştıkça denize her yer martı uğultusu.
    "martılar ki, sokak çocuklarıydılar denizin"
    bense yalnız başına bir sokak çocuğuydum dizelerin

    "rakı şişesinde balık" olmak vardı
    adalara yollanan sandalda.
    çilingir sofrasının neşesi olmak vardı
    ya da bir tatlı/sarhoşun bağırarak söylediği şarkı...
    yoktu hüzünlü dizeler, martı çığlıkları
    yoktu sensiz aşk şarkıları,
    yok.
    1 ...
  38. 1544.
  39. Vazgeçtik sevdalardan
    Yalnızlığımıza döndük yüzümüzü
    Ve yürüdük el ele..
    Kendimizden uzaklara
    Ne keder ne sevinç
    Ne umut ne de umutsuzluk
    Birşey ifade etmiyor artık
    Merhamet can çekişirken içimizde
    Kendimizden arta kalanlarla yürüyoruz.. el ele
    Ve yürüdükçe "siz"leşiyoruz
    Sizleştikçe daha da çok tiksiniyor kendimizden,
    Sizleşmeden kalmayı başarabilmiş yanımız

    Vazgeçtik sevdalardan
    Yalnızlığımıza döndük yüzümüzü
    Ve yürüdük..
    Geceye
    Ne gülüşümüz ilk gülüşümüz
    Ne de yürüyüşümüz ilk yürüyüşümüz artık
    Gözyaşlarımız bile bize yabancı

    Merhamet sürünürken içimizde.. yürüyoruz hala,
    Kavrulurken soğuk kış güneşinde.
    Ve yürüdükçe ufalanıyoruz
    Ta ki bir avuç küle dönene kadar..
    Kendi küllerimizin arasında duruyoruz şimdi.. el ele

    Alın bizi
    Kendimizden geriye kalanlarla birlikte,
    Ormanımızın üstünden bırakıverin
    Yağan karla beraber.
    Düşerken sevişsin küllerimiz son defa
    Karışsın birbirine
    Sonra sessiz suya dökülelim
    Ve akalım umursamadan
    Tek birşeymiş gibi
    Vakit hep gece olsun
    Ayrılmayalım bir daha asla

    Ormana tek bırakabildiğimiz..
    Yaşanmışlıklar
    Yarım kalan hayaller
    Ve iki gümüş kolye
    Yüzyıllar geçecek, zaman durmayacak
    Yorulmak bilmeyecek serçeler
    Güneşler doğacak, güneşler batacak
    Yeşerecek dallar ve kuruyacak
    Biz ise akıyor olacağız. el ele
    Ama ne gören olacak ne bilen
    Umursamayacaksınız bizi

    Ben "gece"yim.. Sen.. "Sessiz Su"..
    2 ...
  40. 1545.
  41. *--spoiler--*
    Mart Sevdası
    Mart ayının usul usul esen kuru soğuk havası üşütür bedenimi,
    Hesap yokken yağar yağmur, kar
    Mart ayıydı nede olsa laf edemezdik.
    Ve soğuğu sevmeyen ben Mart ayında bile mutluydum.
    Sen vardın yanımda belki bundan,
    Belki sen yanımdayken üşümeyişimden,
    Belki o ısıtan gözlerine bakabilmek için bir bahane bulabildiğimden.
    Kaçmadım ben bu sefer soğuktan
    Çünkü yanımda sen vardın, içimi ısıtan.
    Bir gülüşünle içimde dert tasa bırakmayan,
    Sevmeyi sevdiren sen vardın yanımda.
    Ortam ne kadar kötü olsada, varlığın yeterdi mutlu olmama.
    Ve ben seni severdim deliler gibi,
    Derler ya "ilk aşk, ilk sevda"
    Sen benim ilk aşkımsın hem de son olan.
    Sen benimsin bitmesini istediğim bitanemsin,
    Sen dudaklarımdan kaçan "seni seviyorum"sun.
    *--spoiler--*

    buny
    0 ...
  42. 1546.
  43. bir kadın vardı
    hem anaydı, hem yardı
    geceleri, ki hep böyle olur zaten
    gelmeyecek geçmiş günler için ağlardı

    bazen şefkatle dolar, açardı kucaklarını
    bazen kapayıp gözlerini şehvetle sunardı dudaklarını
    bir sevgilinin başına dayardı omuzlarını
    bir dostun sırtına sarardı kollarını

    bir kadın vardı
    hem melek, hem şeytandı
    geceleri, ki hep böyle olur zaten
    bir ışık bulup durmadan yazardı

    kolay olmazdı onun için hem ağlamak hem gülmek
    görüp de son moda şatafatlı aşkları, karşılıksız sevmek
    bakakalmak gidenin ardından ve verilen onca emek
    yine de içinden davrandığı gibi davranmak, hep sonunu bilerek

    bir kadın vardı
    bazen öylesine kandırırdı ki herkesi
    kendisi bile neredeyse mutlu olduğuna inanırdı
    olur olmadık şeylere bağlanırdı hep
    ve bildim bileli, gördüm göreli aşıktı
    geceleri, ki hep böyle olur zaten
    gelmeyecek, geçmiş günler için ağlardı
    3 ...
  44. 1547.
  45. belki de gerçekten kovalıyordur bizi hüzün,
    belki gözlerinden süzülen o yaşların sebebini sorgulamamalı insan..

    anlamını yitirmiş bir yaşamın ufak bir parçası olmak zor olsa gerek,
    belki de unutmalı tüm anılarını dünün,
    ve yıkılmadan savaşın tam ortasına atılmalı korkusuzca,
    çünkü mücadele ancak böyle olmalı,
    hatta insafsızca yormalı..!
    0 ...
  46. 1548.
  47. enkaz

    yıkkın ve bıkkın
    enkazı dünyanın
    küçük
    kücücük
    kız çocuğu
    ruhunu arıyor

    yıkkın ve bıkkın
    gerçeği dünyanın
    kaybedebileceğin hiçbir şey
    senin olamaz

    yıkkın ve bıkkın
    küçük,
    enkazlar arasında
    dolanıyor,
    biraz hırslı
    biraz da umuda boyanıyor.

    yarat beni
    dedim ona
    her şeyden daha gerçektim,
    gittim, hayalleri seçtim
    0 ...
  48. 1549.
  49. uyak izlerini takip et,
    bana ulaşacaksın...
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük