sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    1125.
  1. uzun ağustos günü, çok sıcaktı ankara,
    lark aldım yan büfeden, ciğerlerim kapkara.
    uzun almışım meğer, kısa alacağıma;
    döndüm iade ettim, 'kısa ver' dedim bana.
    adam durdu şaşırdı, 'kısası yok ki bunun',
    'git ulan ordan' dedim, 'bana kısa lark bulun'.

    sözün özü ola ki, uludağ sözlük candır,
    olmassa kısa lark'ım, sergüzeşt eksik kaldın;
    zor bela olsa bile, ah sen bond'a mı kaldın?
    lâl olsaydı lan dilim, lark'sız ben öksüz kaldım.
    üzülme bu da geçer, toparlan be sergüzeşt,
    kısa lark hasretiyle, boynu bükük mü kaldın?

    beş dakika içinde saçmaladığımdır, akrostiştir.
    3 ...
  2. 1126.
  3. sen oldum sen olduğun ya da olmadığın her an ,
    duydum sesini adını andığım her an ,
    bir çocuk gülümsemesi dedim , geçer az sonra ağlarım dedim,
    ellerimde şekerlerim çalındı, sustum ben ,
    uyukladım , rüyalara daldım , gittin arkandan baktım,
    ben ağladım , çocukcasına , annem susturdu beni,
    birikti aylnızlığı , kızdım kendime ,
    diyemedim sevenin var , gölgelik ellerde ,
    diyemedim her şarkı sana yazıldı ,
    duydum söyleyemedim , sevdim öylece...
    2 ...
  4. 1127.
  5. bir şeyin yoklugunu taşımak, tüm varlığınızla yok olmanız demektir...
    yoka ne yazılır ki?

    (bkz: yok)

    Yoksun diye...

    Yoksun diye mi bu dar nefeslerim?
    Yoksun diye mi bu boş heveslerim?
    Yoksun diye mi bu perişan halim?

    Yoksun diye, yoksun...

    Yoksun diye suskun şu kuşlar
    Yoksun diye bana bu suçlar bakışlar
    Nereye gitsem yoksun
    Ne yana baksam yoksun
    Kıyamet şimdi kopsun
    Yoksun işte, yoksun...

    Delik deşik uykularım
    Deli eden kabuslarım
    Yatağımda dipsiz kuyularım
    Yoksun diye, yoksun...

    Bu karanlık,
    Bu soğuk duvar,
    Bu yarım şiir,
    Şu yarım şarkı,
    Yoksun diye işte, yoksun...

    Bir ben duyuyorum hıçkırıklarımı
    Çığlıklarım kendime çarpıyor yalnız
    Kendim sarıyorum kendi kırıklarımı
    Titriyor namlu,ellerim kararsız

    titreyen saipsiz
    4 ...
  6. 1128.
  7. Son Nefesim...

    Metrekaresine milyon hüzün düşüyor yokluğunun
    Paramparça dağılıyorum her tarafa
    Adı sensin şimdi bu solukluğumun
    Pişmanlığım aşikar,gerek yok itirafa

    Şimdi nerden başlamalı sensizliği yaşamaya
    Neresinden tutmalı bu kanlı yalnızlığı
    Hazır değilim henüz bu kasveti taşımaya
    Kaldıramam bu koca evde insansızlığı

    Dağlarıma kar düşer,saçlarıma ak
    Bırakma beni böyle bi-çare
    Dönde pişmanlığıma bir bak
    Yada bana söyle bir çare

    Bu terkediliş değil,kahreden bir vurgun
    Nasıl dayanmalı söyle
    Sensiz kalbim,ölü denizler gibi durgun
    Bu ne buhrandır böyle

    Kuşattı,deli bir soğuk,tenimi
    Titriyor şimdi sesim
    Kefenlesinler soluk bedenimi
    Çıkmadan son nefesim

    nefes saipsiz
    3 ...
  8. 1129.
  9. Seni nasıl anlatmalı?

    Hangi şairin hangi şiiri anlatır
    Hangi ressamın hangi resmi seni
    Hangi Mecnun'un hangi Leyla'sı
    Hangi Aslı,hangi Şirin avutur beni

    Kaç deniz yarılmalı ortasından
    Kaç yanardağ patlamalı
    Kaçkere kopmalı kıyamet
    Kainat seni nasıl anlatmalı

    by saipsiz
    3 ...
  10. 1130.
  11. içimdeki sen

    Çalkalanır içimdeki deniz
    Sürükler beni dalgalar
    Fırtınalı olacak kaderimiz
    Çığlık çığlığa martılar

    Tane tane yıldız gökyüzü
    Her birinde gözlerin var
    Farketmez bayırı düzü
    Sana çıkar tüm yollar

    Ellerin yüzüme değer
    Şehre düşen ilk kar tanesi
    Bir gün gideceksen eğer
    Kırılır canımın her paresi

    Soğur nefesim yokluğunda
    Buz keser bedenim
    Sensizliğin burukluğunda
    Damla damla kanar tenim

    by saipsiz
    2 ...
  12. 1131.
  13. kimseye kibirli davranma,
    yalnız kalırsın,
    insanlara bağırıp ortamdan kaçma,
    aldanırsın.
    sakın unutma,
    eşitiz biz,
    herkes aynı hayatta.
    1 ...
  14. 1132.
  15. Gömdüm bu aşkı...

    Hiç bir ressam çizmemiş,bu bedbaht halimi
    Hiç bir şair yazmamış,şu halimin tarifini

    Aşktan olma,çileden doğma bir ceset
    Faili meşhur;sen gibi müşkülpesent

    Yıldızları çekip indirdim de gökyüzünden
    Bir tebessüm görmedim o buz duvar yüzünden

    Ne bir kez güldün,ne bir kez güldürdün
    Binkere doğdum yeniden,bininde de öldürdün

    Sana akan ruhuma itaat etmem
    Merhem olsan,yanan tenime sürmem

    Yol olsan,zindandan yaldızlı köşke
    Dönerim senden,girerim ateş-i aşka

    Al hain gözlerini,gözümden al
    Bana uzak ol,gittiğin yerde kal

    Koca bir yalansın sen,koca bir yalan
    Zehiri kendinden zifir,kara bir yılan

    Kalmadı aklımda sana ait bir çehre
    Çoktan gömdüm bu aşkı,doğduğu şehre

    by saipsiz
    4 ...
  16. 1133.
  17. Bir ağlamak var içimde

    Nedenini bilmediğim bir ağlamak var içimde
    Tuhaf bir hüzün çevreliyor gözlerimi
    Bir hıçkırık oluyor sanki her nefesim
    Acıklı bir keman gibi,titriyor sesim

    Sebebini bilmediğim bir ağlamak var içimde
    Kayan yıldızlara ilişiyor gözlerim
    Onlarla birlikte düşüyorum gökyüzünden
    En büyük payı alıyorum,sonbahardaki hüzünden

    Kederini bilmediğim bir ağlamak var içimde
    Suya düşen silüetler gibi,karmaşık
    Bir kör düğüm sanki ruhum
    Bilmediğim bir denizde boğuluyorum

    Cümlelere sığmaz,bir ağlamak var içimde
    Kimi zaman kaldıramadığım bir taş
    Göğsümün en yufka yerinde
    Kimi yakınlarda,kimi zaman derinde

    by saipsiz
    2 ...
  18. 1134.
  19. gece tenin kayboluşunda , düşüncelerin iklim pazarlığında kocaman bir şehir ,
    her duygudan biraz eksik beden , biraz eksildi her olmayışımdan kocaman gözler,
    bir sabah karşılanmaya hazır , yoklamaya gözleri , örtmeye geceleri,
    ellerim nahoş , sevgi kucak, emek bir aşk , su akan bir zaman ,
    sıradan birilerinin birilerine bakışı kadar güzel ya da çirkin,
    sert ya da hafif bir beden , gecenin en koyusu abartı dolu sözlerim,
    utangaç , sorumlu, suçlu, fail sıfatında bir insan ,
    bir neden , bir yokluk , anlamamak , anlayamama...
    2 ...
  20. 1135.
  21. siyah zımbırıklar bile uçarken ömrümün orta yerinde
    hayat ne garip değil mi?
    hayalperest tosbağalar seyir ederken ruhumun derinliklerine
    yüzler ne kadar çakma değil mi?
    3 ...
  22. 1136.
  23. sadece geceleri sol frame'e gelen şiirlerdir. 3'ten sonra vardiyeli olarak aramızdan birisi hüzünlenir. karalar bir şeyler, sabah çıkarken kartını basar ve çıkar.
    3 ...
  24. 1137.
  25. Hezimete Teşekkür Mektubu...

    Sana adanmış bir hayatın hiçliğini,boşa geçmişliğini
    ve matemini ancak kara bir kalemle anlatabilirdim,
    bu yüzden üzerine alın bu kara yazımın gerçekliğini....

    Saçımdaki ak tellerin, yüzümde bıraktığın çizgilerin
    ve sürekli yere bakan bir başı kavrayan titrek ellerimin dışında,
    ruhumun ağır aksak sızılarıdır, vurgunundan geriye kalanlar.

    Kırıldım diyemem sana çünkü sağlam değilim kırılacak kadar.

    Belki şimdi sana dünyanın en ağır sözlerini söylemeliyim,
    Belki okkalı bir tokat aşketmeliyim, aşkından öldüğüm yüzüne,
    ve kolundan tutup fırlatmalıyım belkide şu kapıdan dışarı....

    Hepsi boş,hepsi manasızca aklıma gelen,çok aşikar bir çaresizliğin teselli fikirleri....

    Avaz avaz haykırdığım sevgimi duymayan kulakların, nasıl duyacak kötüleyen sözlerimi?
    Beni yerle yeksan eden bir bedene, hangi cılız tokat anlatacak yıkkınlığımın şiddetini?
    Ve hangi kolu tutup, hangi hayali atacağım,zaten çoktan çıkıp gittiğin kapıdan?

    Hepsi boş, hepsi yalan...

    Bıraktığın bu yıkık dökük boşluğu dolduracak bir cümlem yok henüz.,

    Şimdi bir çift göz ve baktığı her yanda aynı hain yüz,
    Şimdi yangına düşmüş bir ömür ve geriye kalan soğumamış yanıklarımla,
    duvara saplı bakışlarımı bir an koparıp,kısık ve titrek sesimle ve sanki son nefesimle
    duymasan da
    son sözümü söylüyorum sana:

    TEŞEKKÜR EDERiM...

    by saipsiz
    3 ...
  26. 1138.
  27. sevdim seni,
    kumsala vuran dalgayı seninle izlemek,
    yakamozda seninle erimek,
    teninle bir olmak istedim,
    ama gel gör ki,
    uzakmışsın,
    gülüşlerinde kaybolmuşum,
    yanılmışım,
    affet beni,
    çok, hem de çok sevdim seni.
    3 ...
  28. 1139.
  29. seni sevdiğim için,
    özür dilerim.
    kendimi bir şey sandığım için,
    özür dilerim.
    senin gülüşüne bayıldığım için,
    özür dilerim.
    iyimiş bu hep böyleymiş,
    kalpler kırılır,
    yine de severmiş.
    2 ...
  30. 1140.
  31. artık sensiz cümleler kuracağım,
    güneşin sarısı,
    denizin dalgası,
    yakamozun ışıltısı,
    gözlerinin hayali,
    sensizliğin öfkesi,
    hayalkırıklığı,
    yeter bana.
    geçer,
    ne de olsa yine geçer.
    2 ...
  32. 1141.
  33. kızıl saçların,
    çocuksu gülüşün,
    umursamazlığın,
    sohbetin,
    buğulu gözlerin,
    hepsi bir hayalmiş,
    şu aptal kalbim için,
    elveda o zaman,
    hayaline elveda.
    2 ...
  34. 1142.
  35. aşık olursun,
    olur öyle.
    kalbin kırılır,
    olur öyle.
    gözlerin dolar,
    olur öyle.
    sevmez seni nefret eder bir de,
    olur öyle.
    uzak sana anlasana salak,
    olur öyle, hep olur öyle.
    2 ...
  36. 1143.
  37. şimdi sana kavuştum lakin
    sensiz geçen günlerimi
    kim geri verecek bana?
    3 ...
  38. 1144.
  39. yedi
    yanıyor o gözlerin,
    ateş gibi içten ve sıcak.
    kanıyorlar...
    öyle bir gecedir ki asla uyku tutmuyor.
    yedi fincan acı kahve...

    eriyor ellerim,
    dokunamadığımdan.
    çığlık atsam,
    anlamıyorlar...
    yavaşça uyuşuyorum,
    yedi kadeh şarap...

    bilmiyorum,
    belki de bana dokunan,
    yedi kere yeniden başlamak.

    korkuyorum,
    olmuyor gizlensem...
    dünyaya geliyorum yedinci gün.
    belki de bunadır küskünlüğüm.
    boğazımda yedi düğüm,
    söyleyemiyorum.
    tırnaklarını geçiriyorlar.
    2 ...
  40. 1145.
  41. hiç mi tanımam sanıyorsun
    o dağların ardından esen rüzgarı
    darwin in evrim teorisinden de geçtim
    adem in yediği yasak elmadan da
    ne var yani olamaz mı?

    zalimin kastı benim çulumda
    içi rahatlar belki
    köylerimizi obalarımızı yaksa
    ki yapmadığı iş de değil.
    ne var yani olamaz mı?

    anlamını bilmediğim türküler dinliyorum
    adını bilmediğim adamlardan
    tınısı kulağıma hoş geliyor
    ezgisi yüreğimde sis
    gönlümden ateş çıkıyor.
    ne var yani olamaz mı?

    farkında olmam kesseler suyumu,
    kurak toprakların çizgisi anlımda
    susuzluğa dayanırım.
    yemin ederim dayanırım.
    ama sensizliğe...
    3 ...
  42. 1146.
  43. soramadım gözlerin açıktı
    aklımadan daha gitmedi
    aklın neyde kalmıştı?
    benim ömrüm daha bitmedi

    sağ omzun üstüne yatırdım
    oysa hep tersine yatardın
    tahtaları toprağa batırdım
    neler oluyor anlamadım.

    yanına gelmek zaman alacak
    kaç kere o çiçekler solacak
    sen hiç merak etme annem,
    ruhun huzur bulacak.
    3 ...
  44. 1147.
  45. aseton
    bir hayatı taşıyoruz
    valizlerimizde
    işimiz bitince de
    toparlanıp gidiyoruz...
    bazen de yolculukta
    taşıdığımız aseton patlıyor
    her şey bembeyaz oluyor
    ölüyoruz...
    2 ...
  46. 1148.
  47. Gece renginde sevdalar
    Derin, kopkoyu
    Çektikçe çekiyor içine
    Çıkması her geçen an daha da zorlaşıyor
    Rüzgarı uğultulu ve ürpertici
    Üşütüyor ıssızlığı

    Gece renginde sevdalar
    Yıpratıyor yürekleri
    Gecenin renginde
    Tutunacak el ararken
    Kayboluyorlar birer birer

    Gecenin koyu rengi
    Çektikçe çekiyor dipsizliğine
    ....
    Sevdaya düştüm gecenin renginde....
    *
    3 ...
  48. 1149.
  49. otuz santimlik çük,
    olmaz insana yük,
    iyi değilsen yatakta farketmez;
    ister kont ol ister dük.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük