Yıllar sonra..
Bırakıp gittiğin o bankta
Karşılaştık seninle dün
Öylece bakakaldım
Seyrettim seni uzaktan
Yine o gözler unutulmayan
Ve hiç değişmemişsin inan..
Gittiğin o sonbahar günü gibi soğuk esti rüzgar
Üşüdü ellerim
Kalbim üşüdü
Çok..
Hani yanından geçiyordum ya
Sen oturuyordun hani
Bakmadım ya sana
Unuttuğumdan değil inan
Gururumdan..
Senin de kalbin acıdı mı
Benim gibi..
Sen de ağladın mı geçen senelerce
Bu kadar geç mi gelmeliydin peki söyle
Çıkmalıydın karşıma hiçbirşey olmamış gibi yıllar sonra
Yanından geçip gidişime bakmamalıydın öyle mahzun
Bir sonbahar sabahı yine
Aynı bankta karşılaşacağız seninle
Sen yine aynı mahzun
Sanki bırakıp giden sen değilmişsin gibi
O zaman gelip yanına
Bu sefer söyleyeceğim
Hani yanından geçiyordum ya
Sen oturuyordun hani
Bakmadım ya sana
Unuttuğumdan değildi inan
Gururumdan..
göklerin pis bir pembe-kızıl rengine beyazlalıklar aksediyordu
günlerden pazar, aylardan şubat, yillardan yüzyili sekiz geçe
yine herzaman alışkın oldugumuz gibi uykusuzluğa karsi
yapilan bütün hile ve taruzlarimiz boşa gittiği elbette
dayandık musikilere kah melankoli kah neşe içinde sabahi bekliyoruz
nerde tirak orda birak diyemiyoruz elbette
bakalim sabaha daha cok var
velhasil kelam öyle duruyoruz
sabalak sabalak....
ıslak sokaklarda ayakları yapışan aşıklarda bıraktım kalbimi
sahi hissettin mi ağladım dün
yanaklarıma terkedilmiş bir peri dokundu
sahi hissettin mi sen de
mevsim değişiyor
yeni aşklar başlıyor kelebek hayatlı
tırtıl artığı yamalı kalplerde
babamın anlattığı masallar kadar yoktun
ellerim yanıbaşımda olabilecek ellerini aradı
sahi sen de hissettin mi
dün gece ne boştu içim. *
Bildiklerimden geçip, bilmediğime varmak
Ne kadar zor, ne kadar cesaret isteyen iş!
"Hadi be sen de..." diyip yollara düşülse de
işin sonu felaket, işin sonu serzeniş.
Bu da bahanesi mi, yollara düşmemenin ?
Niye korkacağım ki! Alelade bir gidiş...
Sanıp da tuzakların ortasından geçmenin
Bir mantığı var mı ki ! Acıdır hep özleyiş.
Bakışlarındaki o ışık
Sensizlikte ölüm, sende yaşam
Varlığının verdiği mutluluk
Sensizlikte ölüm, sende yaşam
Kokunun güzelliği
Sensizlikte ölüm, sende yaşam
Uzaklarda beni anan arayan bir yürek,bir çift göz
Uzaklardan beni bekleyen hayat o yaşamdaki iş,aile ve ilişkiler
Yollar gidilmek içindir değil mi?
Beni sana getiren aynı yollar,uzaklaştıranda aynı yol
Bilmediğim mutluluğa bir daha istesemde duyamayacağım bu sıcak ezgiye ulaştıranda bu yollar değil mi?
Ya sen nerdesin?
Bu yürüdüğüm yolun neresindesin
Uzaksın!
Yok yok yakınsın
Uzak Dûr
Öyle çok yer ettikti bu kelime hayatımda
ekimden bu yana yağmurlardan bu yana
Dolu dolu bir can yürek
Beni anan dudaklar arayan gözler ve özleten hatırlatan yağmurlar
Hepsinin toplamı mutluluk bu görünen bir şey
Ama yollar gidilse mutluluk
Geri dönüşü ve yolculukların
Yolculukların sonu hüzün
Hüzün-mutluluk-yağmur ve istanbul
Uzak
Yeşil gözlerdeki film bitmedi devam ediyor.
uyumak istiyorum olmuyor,
aklım hep sende,
aklım almıyor bu ayrılığı,
bitti diyemiyorum, sen desen de.
unutmak kimine göre kolay bir şey,
tüm ahengiyle yaşanırken bir anda oldu her şey,
arkadaşlar üzülme diyor olur böyle şeyler,
sen yoksan olmuyor işte, eksik ve yarım her şey.
bir burukluk bu bedeni sarsan,
ne olur geri gelip sımsıcak ellerinle ellerimi sarsan,
o son bakışın düşündükçe beni benden alan,
hiç unutulmayan ve hep aklımda olan.
zor bitanem, sensizlik çok zor,
sessiz gecede bir başına kalmak, sensizliği yaşamak zor,
bitti diyemiyorum sen desen de,
vazgeçemiyorum senden, sen benden vazgeçsen de...
insan,
düşünmeye başladığı andan itibaren özgürlüğünü kaybetti
sosyalleşme çabası içine girdiği andan itibaren kendine uzak düştü
zamanı beklemeyi seçtiği günden beri hayata karşı tüm kozlarını kaybettii
şimdi narkoz verilmiş gibi can-lı-sız
bilmek istemediği kaldırımlar yalanında
o bildiği kaldırımdan düşüp
vazgallar arasında bulacak can-sız-lı benliğini
bilmek değil tüm bunlar
sadece varsayım
hepsi bu...
zamanı yakalamaya mı çalışıyorsun yoksa durmuş seni yakalamasını mı bekliyorsun
her ikisinin de aynı kapıya çıkacağından bi haber yaşıyorsan
benden sana söylemesi
zamanla tanıştığında her şeyin yaşanmışlıklara gebe olmadığını göreceksin
ve bilir misin ki sen kanına işleyen her saniyede ölmekte gecikmektesin!
her ölüm erkendir diyen üstada inat zamanı bekliyorsan
çok yorulma, bil ki elinde hiçbir kozun yok hayata karşı yaşamak için!
önce gözlerim ister gözlerini
sonra dudaklarım çağırır
cennet zehrinin tadını
anlatamazsın
her seferinde kandırdığını
kandırdığında güldürdüğünü
güldürürken öldürdüğünü. *
breathe..
like never take it again..
just think and do nothing else..
and then kill everything..
and yourself..
be honest now..
as u have never been..
u still alive.
önce sevebildiğini fark edeceksin
sonra nefes almanın önemli olduğunu
nedeniyle fark edeceksin..
gecelerin değişecek hızlı bir şekilde
uykusuzluğun tadını alacaksın
onu düşündüğünü fark ettiğinde...
bedeninin içine iki ruh sığacak
kağıtlar sana yetmeyecek
hayatı kısa bulacaksın
sonra onu tekrar seveceksin
fark ettiğinde...