sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    925.
  1. 926.
  2. sözümü tutmalıyım günün birinde,
    sözünü tutmayan erkek mi olur?
    geçirip gününü gecesini,
    erkeğim diye gezen insan mı olur?

    aşık borcu dizdi bunları altalta,
    uslubün değişen şair mi olur?
    e ham gezeriz hayat içinde,
    kendini arayan her bişi olur.
    3 ...
  3. 927.
  4. tespit

    Buralarda
    Astronot olana deli diyorlar
    Şair olana melankolik.

    Hep birşeyin peşindeler
    Şairler.
    Ne olduk demek yasak !
    Yarını görmek gerek.

    Git babam git
    Yol bitmez.
    Yolda tuzak.
    Üstte başta yok.

    Vazgeçince kaybediyor insan
    Tutununca köklerine
    Balta var sanıyorlar
    Elimizde.

    Biz
    Aya bakarız.
    Suya bakarız.
    Bize bakarız.
    Şiir yazarız.

    10.02.2007 05.27 sonkuzu
    2 ...
  5. 928.
  6. sana kizdim
    taksiciye kazik attim
    sana kizdim
    sakal trasi olmadim
    sana kizdim
    cart diye bütün resimlerini yirttim
    bunlarin hepsi mazide kaldi
    unuttum gecti gitti
    komik olan
    sadece kazik attiğim taksicinin
    suratiydi
    herif pancar tursusuna döndü
    şimdilerde
    haberin bana geldi
    hala o sarkiyi dinliyormussun
    simdi sana geldi kizma sirasi
    bakalim aklın basina geldikten
    tren kalktiktan sonra
    neler yapacaksin
    aslinda umrumda falan değil
    sadece sapşalliğina gülüyorum senin
    lambocum doldur bakalim
    cal surdan oynak birşeyler
    oturmayi mi geldik ulan?
    assolisti getirin bana
    ayakkabisindan şampanya icicem
    ispanyol meyhanesinde
    2 ...
  7. 929.
  8. açılmadan gözlerim, girmeden tek günaha,
    kalksa bütün perdeler ve kavuşsam Allah'a...
    8 ...
  9. 930.
  10. Savaş alanında bir adam,
    Miğfersiz,kılıçsız,zırhsız,
    Donuk gözlerle ilerliyor,
    Hiçbir şeye aldırmadan.
    Kanlar sıçrıyor üzerine,
    Her yerde kopuk bacaklar,kollar,
    Gözlerine kan sıçrıyor ya utancından ya kahrından.
    Ne elinde kılıç, ne başında bir miğfer,
    Ben hepinizden güçlüyüm edasında,
    Bir kılıç darbesiyle ölebileceğine aldırmadan.
    Savaş alanında bir adam,
    Uzanmış yatıyor gülümseyerek,
    Göğsünde nişanı, elinde kanı,
    Neden sonra açıyor kanlı elleri,
    Beyaz bir gül elinde, bulanmış kana,
    Ve bir fısıltı çıkıyor ağzından,
    "Nefretle beni öldüremezsiniz ki"
    Savaş alanında bir adam,
    Kılıcı gül, miğferi sevgi
    2 ...
  11. 931.
  12. Konuşmuşsun gözlerini kapatıp,
    Rengarenk bir dünya görmüşsün,
    Saymışsın kendince yalanları,
    Adı da şiir olmuş bunun,
    Yazınca eline kalem alıp.
    Bir virgül yok, bir nokta,
    Heyhat kelimeler bağlanmış bir güruha.
    Sanat desen Allah'a emanet,
    Yazınca eline kalem alıp...
    Dedemin ilkokul anıları,
    Ninemin yemek tarifleri,
    Daha bir sanatlı, daha bir işveli,
    Yazınca eline kalem alıp...
    Bağlanmışsın bir karanlığa,
    O da değil yanlızlığa,
    O da olmadı sevişemediğin aşkına,
    Yazınca eline kalem alıp...
    Cümle devirmeyi halt zannetmişsin,
    Uyağı bir mağrifet,
    Hakareti kendine benzetmişsin,
    Yazınca şiiri, eline alıp....
    1 ...
  13. 932.
  14. Vücudum ağırlaşıyor,
    Sanki herşeyin rengi kayboluyor...
    Boğazıma birşeyler takılıyor...
    Pişmanlık mı, acı mı,
    Bilmiyorum...
    Gözlerim ağırlaşıyor,
    inatla uyumuyorum,
    Film şeridi olmuş bütün geçmiş,
    Yaramazlıklar, evden kaçışlar, kayboluşlar,
    Sevdiklerim, nefret ettiklerim...
    Gözlerim ağırlaşıyor,
    Bir soğukluk vücudumda,
    Direnemiyorum...
    Kapatıyorum gözlerimi artık...
    Bekliyorum karanlığın içinde,
    Vücudumun donduğunu hissediyorum...

    Biri geliyor yanıma aniden,
    Öyle bir bakıyorki,
    Kendimi karınca gibi hissediyorum...
    Öyle bir gülümsüyor ki,
    Kendimi sonsuz sevgide buluyorum...
    Elini uzatıyor,
    Elimi veriyorum...
    Sımsıkı tutuyor elimi ve yürümeye başlıyoruz
    Birden tanıdık ses geliyor arkadan,
    "Nereye".
    ikimiz de duruyoruz...
    Dönmüyorum arkaya ama o dönüyor.
    Elimi bırakıyor gülümseyerek,
    Kafasını sallıyor,yutkunuyor...
    Gözünden bir damla yaş akıyor,
    Ve bir hareketle
    Işık getiriyor heryere...
    Ve bir şey söylüyor ağzını açmadan.
    Fısıltıyla ve mağrurluca
    "Şimdi değil"
    3 ...
  15. 933.
  16. bazen ağladığında kimse görmez.
    bazen için yandığında kimse acını hissetmez.
    bazen mutlu olduğunda kimse güldüğünü görmez.
    ama bir osursan herkes duyar!

    (böyle bir şey olmasın?)
    1 ...
  17. 934.
  18. Hayat için atıp tutarlar, hepsi yalan!
    Bir bilsen nasıl bezmişim hepsinden.
    Hayat başkası değildir ulan
    Hergün alıp verdiğin nefesinden.
    3 ...
  19. 935.
  20. 936.
  21. Sola doğru!

    En sevdiğim yanın solundu;
    bir ben konmuştu üstüne,
    atıp duruyordu rengini...
    6 ...
  22. 937.
  23. gozunu sevdigim, gonlumun neşesi,
    nerde bu ofisin kaşesi?
    elinde corba kasesi,
    bulbul gibi gelir yarin sesi.
    atini kaybetmis, yaya geliyor kalbimin prensi.
    6 ...
  24. 938.
  25. -fragile dreams-

    ve yaşadık yaşamamız gerekenleri
    düşündük paramparça bir sağırlıkla
    geçmişte edilmiş bütün yeminleri

    bir zaman bir çiçeği bu kadar güzel
    bir yalan bir gerçeği bu kadar derin
    bir kahraman bir hikayeyi bu kadar başka
    yapabilir miydi

    ve anladık saklamamamız gerekenleri
    denedik kırılmış vazoları tamir etmeyi
    daha çok parçaya ayrıldı mükemmellikler

    bir köşede sessizce gece
    bir sırrın içinde göçebe
    ayışığı yüzünden geçince
    ve koyverdik içimizde birikenleri
    1 ...
  26. 939.
  27. * hava bulutlu
    güneş kayıp
    herkes ağlıyor
    ben gülüyorum.

    hava açık
    güneş tepede
    herkes gülüyor
    ben ağlıyorum...
    *
    1 ...
  28. 940.
  29. hiç gitmeyecektim bu şehirden
    ayrıklar,özlemler,terk edişler
    yüreği kaymış bir çocuk gibi
    ağladım yinede giderken.

    sevmek vardı gözlerimde
    en terk etmek istediğim anda bile
    hüzün vardı yüreğimde
    en sevmek istediğim anda bile
    4 ...
  30. 941.
  31. Kendime dönerken, sana uğradım...
    Kendimle sende karşılaştım...
    Anladım;
    Bu yolun sonundayım...

    Her şey karşılıklı aslında
    Sen farkına varamasan da...
    Daha güzeldi hayat
    Seni benden almasa....

    Ölüm bir kez değildir
    Yaşlarını sayma boşuna...
    Gördüğün ölüleri
    Gömemezsin toprağa...

    Kandır akıp giden
    Zaman donduğu anda...
    Aklından geçenleri
    Durduramazsın asla!

    Uzun cümleler sıkar
    Kısaları yetmez...
    Söylediklerin dünyaya,
    Dünya döndükçe bitmez...

    Bir sonu vardır mutlaka
    Git gel nereye kadar?
    Her güzel şeyin sonunda
    Dipsiz uçurumlar...

    *
    2 ...
  32. 942.
  33. düşerken ellerimden
    şehrin karanfil kokunlu hüzünleri
    yalnızlığımı gördüm.

    önce bir titreyiş ve kasvetli bir sonbahar akşamı
    uçarken hayalerimden en sevdiğim düşlerim
    terk edilmeyi gördüm.

    umurumda değil ne sevmek ne de sevilmek....
    5 ...
  34. 943.
  35. keşke söyleyebilsem;ama olmuyor
    benim gibi boktan yapmak istemiyorum herşeyi
    şimdi yüzüne bakıorum en azından
    ya söylersem ?

    içimden hep geçiriorum: ne senle ne de sensiz diyorum
    sabah resmine beraber gülerek bakıyoruz
    gece yalnız bakarken hıçkırıklarım duyuluyor
    niye diye sorma!
    dengesiz olduğumu sen de biliyorsun
    bilmediin belki de tek şey war
    o da şu boktan canımı senin için hiç düşünmden harcıyacağım

    senden fazla bir şey istemiorumki
    bana hep gülen yüzünü göster sadece
    ölmezsin ki...
    keşkelerle yaşıorum sayende
    yanındayken unutuyorum
    ama her gün arkandan bakarken diyorum
    KEŞKE SEvSEN BENi!!! ÖLMEZSiN Ki...
    1 ...
  36. 944.
  37. yine çöktü akşamın hüznü üzerime,
    yalnızlık kol geziyor evin ortasında,
    senden kalan kokuna aldırmadan,
    içim daralıyor bu akşamda yoksun be,
    her zaman gittiğimiz meyhaneye gitmek istiyorum,
    seni bulmak seni görmek için,
    giriyorum kapısından içeri,
    getir bir yetmişlik garson,
    iki kişilik servis aç bu akşamda,
    bana her zaman ki mezemi getir,
    o tabak boş kalsın çünkü misafirim gelecek!
    inceden bir müzik çalıyor 'gaybana geceler' diyor
    birden bir kapı gıcırdaması kafamı çeviyorum,
    geldin mi! diye bakıyorum,
    yine en güzel kıyafetini giymişsin atmışsın şalına omzuna,
    ayağa kalkıyorum seni karşılamak için,
    hoşgeldin! demek için,
    elimden biri tutuyor omzumu okşuyor, otur diyor,
    meyhanenin sahabi rıfkı baba,
    yine çok içtin sarhoş oldun evlat diyor
    ben her gece senin gözlerinde sarhoş oluyorum.
    *
    1 ...
  38. 945.
  39. * Derin bir nefes aldı genç,
    Nefesini verirken çıkan buhar
    Kapattı önünü bir bulut gibi.
    Soğuk ciğerlerine kadar dolmuştu,
    Parmak uçları sızlıyordu
    Gökyüzünde parlayan güneş de kandırıyordu onu.
    Tıpkı diğer insanlar gibi,
    Tıpkı kendisi gibi.
    Soğuğa daha fazla dayanamadı,
    Unutulmuş bir çay ocağı buldu.
    Çay bardağında ısınmak,
    Kendini bulmak istiyordu.
    Küfür eder gibi gıcırdayan kapıyı açtı
    Gözleriyle
    Kim oldukları unutturulmuş
    Gece işçilerini selamladı.
    Karanlık bir köşeye kendisini bıraktı.
    Gözleriyle
    Koyu bir çay söyledi, şeker istemedi.
    Çay geldiğinde
    Hayallerinde kalan hayallerini
    Parçalıyordu elleri.
    Acı bir yudum aldı çayından.
    Ve bir yudum daha.
    Çayından eksilttiği her yudumda
    Tükenen umutlarıydı sanki.
    Çay ısıtmamıştı içini,
    Hala üşüyordu.
    Soğukluk hala kalbindeydi.
    Yine suçu başkasına attığını fark etti,
    Güneşten özür diledi.
    Bardağı dudaklarına götürdü
    Fakat çay bitmişti.
    Çay bile onu habersiz terk etmişti.
    Hayalleri terk etmişti.
    Cebindeki bozuklukları masaya bıraktı,
    Hızla yerinden kalktı.
    Sanki masaya hayallerini bıraktı.
    Hayallerinden kaçtı.
    Hayalleri ondan kaçtı.
    Kapı tekrar gıcırdadı,
    Yoldaşı yollar onu bekliyordu.
    *
    1 ...
  40. 946.
  41. * Daha önce olmamış mıdyı?
    Bundan sonra da olmayacak mıydı?
    Tekrarlarla dolu bu hayat,
    Yalnızca yer başka, zaman başka,
    Harfler başka..
    Yaşanmaz ki bu hayat üzülerek
    Ona, buna, şuna..
    Kaldır kafanı, bak aynaya!
    Var mı senden güzeli bu dünyada?
    1 ...
  42. 947.
  43. geçiyor aklımın kaygan asfaltından kişiliksiz fikirler
    sarıyor yoksul ruhumun keşfedilmemiş acılarını
    büyüyor durmandan habersiz ve çaresiz...
    her an sonmuş gibi başlıyor hayata
    doğuyor bir ölümden sessizce
    batıyor bir göz kırpışta
    2 ...
  44. 948.
  45. güneş yokluğunla yakıyorken bedenimi
    ve
    ay bu kadar mahzunken
    gecelerde
    bir gün çıkagel..
    çiçeklerin renginde saklı yüreğinle
    yağmurları sustur
    ve
    bir sonbahar günü
    sen döndüğünde
    yapraklar dökülmesin bir kere
    ve bu sefer
    gönderme
    gitmesin kuşlar uzak şehirlere..
    3 ...
  46. 949.
  47. Anlasilmak ve anlamak uzerine nagmeler

    Bizi anlayani bulmak guzel olurdu tabi de,
    imkansizi istemesen diyorum ben de.

    Yani, hayal et tabi de,
    lotoda buyuk ikramiye gibidir bu ihtimal, bunu da bil iste.

    Ortak bir dili konusabilmektir butun mesele,
    Lakin canim, herkesin dunyasi kadardir dili de.
    Ne kadar zenginse icin,
    o kadar zengindir aklin, fikrin.
    Fakat nerde kaldi bizim bekci Muhittin?

    Ne diyorduk ki, siirin icin?
    Icimizin isikli bahcelerinde,
    yalniz otururuz, omrumuzun buyuk bolumunde.
    Yildiz tozu bulamazsin ugrasma mahallede,
    Sen gel en iyisi, kafesteki bulbulun sesini dinle.
    Insan olmaya geldik dogru,
    Insan olmanin bedeli yalnizliktir bu alemde.
    Sen yine de, anlasilmak icin sonuna kadar dene.
    Bozmasin moralini, son yillarda yurdumda da gorulen kene.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük