Ben sevmeyi sectim, sevildigimde hic hissedemedim, belkide degerini bilemedim, ben sadece sevmeyi sectim, cunku taa derinlerde hissettim, zaman zaman agladim, zaman geldi gulumsedim, oyle sevdimki, icim yana yana, siirler yazdim ona, gulusune, sesine, hayranligimi fisildadim gecelere, ben cok sevdim, sevmek acida olsa guzeldi, hissediyordum gercekti, severek tum duygulari hissettim, taa derinlerde, kalbimde, cunku o hep benimdi, ben sadece sevmeyi sectim, acaba bir gun oda severmi?
Gündoğumunda,
Gebedir bulutlar toprağa
Henüz sabah çok gençtir
Yaşlanmamıştır ağaçlar
Dalları dimdik salına salına
Yapraklar hüzün kokar
Gemi ulaşınca kıyıya
Deniz, bir güzelin boynuna sarılır
Yüreğindeki görülmemiş sevinçtendir,
Çiçekleri sulayan gözyaşları
Bir veya iki cümledir bazen
Insanın ölümüne sebep olan
Hatta bir kelimedir
Yaşamaya engel olan
Günbatımında,
Cenazesi vardır bulutların
Henüz toprak çok gençtir
Gözleri bulanık bakıyordu ağaçların,
Kırışmıştı daldaki yaprakların her biri
Ah güzelim o mavi alev
Deniz, bir güzeli alıp götürür.
Tahtadan bir arabam vardı eskiden,
Benzin pahalanmış, ozon şaşırmış, şehir karışmış;
Önemsizdi hep, sokaklarda dolaşırdım hiç düşünmeden;
Gezerdim özgürce, yolda, çayırda, çimende
Ve yanımda seninle, sen yanımda olduğunu bilmesen de..
Bir bulutun ucuna tutunurduk bilmediğimiz yerlerde
Nasılsa ulaştırırdı bizi, gökyüzünden,
Dağ taş tepe demeden
Gitmek istediğimiz yere;
Savaş varmış, ölen ölmüş; kalan kalmış dinlemeden..
Halbuki gideceğimiz yer hep belliydi bizim..
Sen neredeysen ben orada
Ve ben neredeysem o yerdeydin sen..
Bütün bunlar bitince geriye biz kalırız.
Sisli yağmurlar ardından, ağlarız.
Sevinçten süzülen o yaşların asilliğinde,
Kendimize uçan hayaller ısmarlarız.
Korkma...
O gün geldiğinde ikimizde anlarız
Ve susmaz herkese anlatırız.
Biz el ele tutuştuk mu,
Hem yanar hem yakarız.
hoşgeldin,
umarım hoş da buldun
bilmem daha önce
nerede, nerede kaldın
bilmem daha önce
nasıl kokular soldun
ter kokar ve kan
her kimse daha önce
burada kalan
ya tepinip durdu
ya da pençesini vurdu
bir şekilde yüreğime
hoşgeldin,
şimdi sıra sende
duvarlarında tırnak izleri
ve katran ve zifir
ve nikotin ve kül kokusu
ve sanki bilmemne belanın
bilmemne şekilde yayılmış,
camlara yaslanmış buğusu
geç, otur istersen bak
soluklan biraz, esmeyi bırak
senin işin değil bu çölün
kurak kumlarını savurmak
aldırma,
alt tarafı bir dünya
oynadığın bir oyun
üst tarafı bir dünya
oynadığım da oyun
sonra şarap, sonra kadeh
sonra kan, kırmızı sonra
belki bir selam uzaktan
yakın düşmüş yollara
hoşgeldin demiş miydim
hoşgeldin bir deniz kıyısından
bir deniz kıyısına
ah onu o kadar çok seviyorum ki,
sevgim o kadar çok ki ona
sevgim o kadar çok ki...
fındık kadardır ilk bakıştı
uğraşırsanız biraz büyür
cazibeli ve muhteşemdir dod
kayganlaştırıcı sürersiniz ve sonra
işte başladınız yavaş yavaş
nasıl açıldı diye bakarken siz bitiyor
galiba merak ediyorsun bak baş harflere!
bir akrostis denemesi yapmak istiyorum:
S'ıcak bir yağmur gibi aktı gözyaşlarım sen giderken.
E'llerini tuttuğumda kazandığım mutluluğu gidişinle kaybettim.
V'e o güzel gülüşünü yüreğime hapsettim sessizce.
G'el diyemem; bilirim, gelmezsin çünkü.
I'steyemem senden beni mahrum bıraktığın sevgini
L'eyla ile mecnun olamayız yeterince sevmiyorum deyişini
I'stesem de unutamam, çünkü ben seni çok sevdim
M'utlu ol be sevgilim senden kalan hatıralarla ben mutlu olmayı seçtim...
bir dilenci,
bir lokma ekmek ister
bir sokak köpeği,
sevilmeyi bekler
ben günü beklerim
bütün gece
sisli havalarda
daha çok
bir hastalık gibiyim
ilaçsızım, geçemedim
ve gün aydın gene
bulanarak göklerde
bir bulut mesela
ne kadar gezebilir
en fazla ne kadar
bir deniz hani sonra
nasıl kudurabilir
kükreyerek dalgalar
önce sen gelsen
sonra ardından ben
orta yerde buluşsak
tanışıyormuşcasına
sanki çok, çok eskiden
ve ben sonra gelsem
bir elektrikli gitar
uğuldarken hani
bir aynalıtop döner,
şarkılar bitmezler
bir sabahlasak sahi
görsen, görsen nasıl
bomboş olur caddeler
bugün, güzel bir gün
aydın, aydın gene
şehrimin üzerinden
tahtının üzerine
ağlamaklı bir gülüş
bu benim kuşandığım
sonra sevdim gülmeyi
başka başka yerlerde
birkaç şişe ötede
belki bir adam sarhoş
bir yalpalı yürüyüş
bu benim yürüyüşüm
yalnızlık düşürüşüm
belki daha da sonra
bir tünekti bir kanepe
bir kaç yudum vodka
öpüşmek daha sonra
yolculuk, sağanak
göklerin boşalışı
bir temizlik gibi
damlayarak üstüme
yolculuk daha sonra
büyük göç daha daha
sorma nereden geldim
gelirken kimi gömdüm
nasıl yola koyuldum
özledim ama ne biçim
içim içimi yerken
hangi kavşaktan döndüm
sonra nerede buldum
kaybettiğim kendimi
sonra bir nice sevda
nasıl da kaçtığını
boğazlı bir fistan
geceden arda kalan
sonraydı moraran
aynadaki boynundan
sonra acırdı uçları
tomurcuk göğüslerin
kırpışırken gözlerin
sonra git sen, geleme
dokunama göğsümdeki yarama
sonra gül benim gidişime
çıldır bir yerlerde
hatırımı sorama
sonra gelirsen de artık
zamanın geç olduğu bir ana
daha çok sus, duymayayım
sesin yankılanmasın
sisin perdelemesin
gözümün gördüğünü
git sonra
sorma,
git
gelme
sonra
hep
daha sonra
yaşarız belki
belki
daha sonra...
Saksım gümüş.
Sen güneşi gülersin.
Yabancılar soğuk olur derler heyhat,
Oysa kırmızıydı adımların.
Daldaki erik sence yeşil, bence çocukluğum.
Ölümsüze sen tanrı dersin, ben umut.
Çocukluğumu avutduk günlerden pazardı.
sevgilim... bu son demleridir aşkımızın.
önce gözlerin gidecek,sonra sesin, kokun. elbet bu aşk da bitecek,
ama geri kalanlar bir ömür yetecek.
ve bir sonbahar yağmuru tüm izlerimi silecek,
bir acı türkü dilinde ve bir demet papatya solarken vazoda,
bir yalancı ayrılık, seni alıp gidecek.
sevgilim...
sarhoş bir martıyım şimdi, denizimi yitirdim.
tam da dediğin gibi, istediğin gibi, aşkımı aldım giderken, sevgimi bıraktım.
ve sanki hiç gelmemiş gibi gittim. *
Aydınlık bir günde buluştu ellerimiz,
Ve bir gecede soğuduk birbirimizden,
Suçu hep başkalarında arayıp durduk,
Soramadık hesabını kendimizden.
Neden bana şiir yazmıyorsun derdin.
Bu kadarcık şeyden çıkardı kavgalar.
Herşeyin bittiğini anladığında ise,
Yere birden dökülmüştür damlalar.
Simsiyah gökte beyaz noktalar çıktı ve,
Biz şairler her gece bu manzaraya baktık.
Madem senin saçlarındır gecenin rengi,
Bana yıldızlar bile haramdır artık.