sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    3625.
  1. Bazen hata yaptığını anlarsın,
    Pişmanlıklar seslenir içinden
    Zaman geçerken akıllanırsın,
    Lakin...
    Pişmanlıklar gelir gölgelerden.
    1 ...
  2. 3626.
  3. gözlerinden akan hasreti sileceğim
    ellerimi ödünç vereceğim gün
    sabırsızlığıma yenileceğim
    mesafeleri sana harcadığım gün..
    0 ...
  4. 3627.
  5. Anlıyabiliyorum sizi aslında.
    kendim kadar,
    dokunabiliyorum gözlerinize
    biraz hasretle ve güvenle.

    şimdi kayboluyorum.
    akşamın en güzel saatleri,
    kentin en güzel sokaklarında
    ıssız bir halde siz gibiyken.
    2 ...
  6. 3628.
  7. gözlerindeki ela bakışlarında anladım kendimi
    sen olmak için adadım ömrümün en güzel yanıni
    susup, her gün sana dalsam
    her kelamında mutluluk yayılsa yüzümde

    Elbette hasretlikler de olsun
    özlemlerle bütünleşsin
    sana her varışımda
    kalbimin atışları seni anlatsın..
    1 ...
  8. 3629.
  9. BiLiYORUM SANA GiDEN - CEMAL SÜREYA

    Biliyorum sana giden yollar kapalı
    Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni

    Ne kadar yakından ve arada uçurum;
    insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

    Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
    Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

    Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
    Ben artık adam olmam bu derde düşeli

    Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
    Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

    Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
    Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

    Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
    Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki

    Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
    Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

    Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
    Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

    Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
    Bu böyle pek de kolay değil gerçi...

    Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
    Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

    Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
    Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

    inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
    Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

    Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
    Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri
    1 ...
  10. 3630.
  11. zor zanaat ölüm
    dirim tozlar altında
    ne damakta kalan bir tada
    ne de yana yakıla aranan dosta sözüm
    ölüm farklı coğrafya

    biraz puslu beyaz
    dolunayın bulutlarla raksı
    kızılımsı düşler
    dirim başka bahara

    ölüm, her iki sözden birinin kaçırıldığı
    dirim, her iki gözden birinin sakınıldığıydı
    aşkların baş harflerinin kazındığı ağaç gövdeleriydi ölüm;
    türküden arda kalan tınıların kulaklarımda titremesi dirim…

    dilim lâl
    gözüm kan, ıslak
    ölüm yalnız; dirimsiz…
    2 ...
  12. 3631.
  13. do re mi fa sol,
    la'da duruyor notalar,
    artık tek bir nota var.
    kalbinin vuruşları
    tık-tık-tık-tık.
    keşke sonsuz olsan
    sona yaklaştı bakışların
    sayıyorum.
    bir neyin la perdesinden
    çıkan sesin yaşattığı ulviliği
    gözlerinde duyuyorum.
    karşındayım işte, yiten aklımı saymazsan
    içimde sarhoş çığlıklar
    koşuşan çocuklar gibi.
    tuhaf oluyorum,
    bir geminin okyanusu ikiye ayırması gibi
    bölünüyorum.


    --

    öyle oluyorum
    gülücükler öyle doğuyor içime
    sanki bitecek savaşları tüm ülkelerin
    açlık yoksulluk yitecek gibi değince ellerime ellerin
    kalkacak sınırları dünyaların
    insanlar tek bayrak altında sevişecek
    oysa bazı çocukları görsen ağlarsın.

    öyle oluyorum işte
    öyle doğuyor düşünceler içimde
    cennetim yok eğer sevmek yok ise
    acılar Allahsız kitapsız zaten.

    kıtalar arası bir tren kalkardı yalnızlığın içinden
    nerede görecek olsam seni, hemen dururdu
    çaktığın o küçük kıvılcım içimde büyürken
    işte tam şurada, kalbimde, adının ardından mutlu çığlıklar koşuyordu

    düz çizgi çekemeyen titrek ellerim
    ellerine varmakta pek mi acemi?
    oysa şaşarım; nasıl da yakaladılar kalbini
    nasıl incitmeye korkmadan okşadılar seni

    mavnalara yüklesem sevmelerimi
    büyük büyük ve mavi mavnalara
    özgürlüğü ikiye bölüp ikimize pay eder mi?
    görebilir misin sevgimi, yansıtsam koca koca aynalara?

    caddelerde büyüyen yüreklerimiz yollara sığmaz olursa ;
    ormanlara, dağlara, kırlara ya da
    bir kenar mahalleye gider miyiz kutlu şehrin en ücrasına
    sevdamızı katık edip bir iki lokmacık ekmeğe
    onunla yetinsek ya, yetmez mi?

    ben benim, sen sensin
    ben sen'im, sen ben'sin
    ben senin, sen benim artık
    biziz, bizim bu eller.

    ben
    senden bahsetmek istiyorum
    seni anlatmak herkese
    ince dokunuşlu ellerini sınırlara gelemeyen
    masumiyetini; tüm çocukları öpen nemli gözlerinden
    sahi bir çocuk neden ağlar
    bir adam, bir kadın; insanlar neden ağlar
    kelimeler üzgün. şairler ölüyor, ölsünler
    sen ağlama sakın
    koca koca sevgiler aç kalır.
    1 ...
  14. 3632.
  15. (#3455786)
    (#6573675)

    esasen daha önce de yazmıştım
    yine yazarım nema problema
    yazarsan şiir olur yazmazsan daha iyi olur
    şiir dediğin düz yazının devrilmiş hali
    kim anlarki şairin derdini
    0 ...
  16. 3633.
  17. elbet bir gün buluşacağız.
    sen sanma ki bu böyle yarım kalacak.
    maalesef ikimizinde saçları ak olacak.
    ahh... öyle durup bakışacağız...
    akrostij yapayım derken... neyse...

    1 ...
  18. 3634.
  19. do re mi fa sol,
    la'da kesiliyor tınılar,
    artık tek bir nota var.
    kalbinin vuruşları
    tık..tık..tık..tık...
    keşke sonsuz olsak
    sona yaklaştı bakışların
    sayıyorum.
    bir neyin la perdesinden
    çıkan sesin ulviliğini
    gözlerinde duyuyorum.
    karşındayım işte, yiten aklımı saymazsan
    içimde sarhoş çığlıklar
    koşuşan çocuklar gibi.
    tuhaf oluyorum,
    bir geminin okyanusu ikiye ayırması gibi
    bölünüyorum.


    --

    öyle oluyorum
    gülücükler öyle doğuyor içime
    sanki bitecek savaşları tüm ülkelerin
    ellerin ellerime değerse açlık yoksulluk yitecek gibi
    kalkacak sınırları dünyaların
    insanlar tek bayrak altında sevişecek
    oysa bazı çocukları görsen ağlarsın.

    öyle oluyorum işte
    öyle doğuyor düşünceler içimde
    cennetim yok eğer sevmek yok ise
    acılar Allahsız kitapsız zaten.

    kıtalar arası bir tren kalkardı yalnızlığın içinden
    nerede görecek olsam seni, hemen dururdu
    çaktığın o küçük kıvılcım içimde büyürken
    işte tam şurada, kalbimde, adının ardından mutlu çığlıklar koşuyordu

    düz çizgi çekemeyen titrek ellerim
    ellerine varmakta pek mi acemi?
    oysa şaşarım; nasıl da yakaladılar kalbini
    nasıl incitmeye korkmadan okşadılar seni

    mavnalara yüklesem sevmelerimi
    büyük büyük ve mavi mavnalara
    özgürlüğü ikiye bölüp ikimize pay eder mi?
    görebilir misin sevgimi, yansıtsam koca koca aynalara?

    caddelerde büyüyen yüreklerimiz yollara sığmaz olursa ;
    ormanlara, dağlara, kırlara ya da
    bir kenar mahalleye gider miyiz kutlu şehrin en ücrasına
    sevdamızı katık edip bir iki lokmacık ekmeğe
    onunla yetinsek ya, yetmez mi?

    ben benim, sen sensin
    ben sen'im, sen ben'sin
    ben senin, sen benim artık
    biziz, bizim bu eller.

    ben
    senden bahsetmek istiyorum
    seni anlatmak herkese
    ince dokunuşlu ellerini sınırlara gelemeyen
    masumiyetini; tüm çocukları öpen nemli gözlerinden
    sahi bir çocuk neden ağlar
    bir adam, bir kadın; insanlar neden ağlar
    kelimeler üzgün. şairler ölüyor, ölsünler
    sen ağlama sakın
    koca koca sevgiler aç kalır.
    1 ...
  20. 3635.
  21. 3636.
  22. Bir karanlık büyüyor içimde.
    Yıldızlar aydınlatmıyor gecelerimi.
    Güneş doğmuyor.
    Çorak toprakta çürüyen bir ağaç gibiyim.
    için için çürüyorum sanki.
    Sonbahar yağmurları gibi süzülüyor yanaklarımdan.
    Yağmurda huzur vermiyor.
    O çok sevdiğim toprak kokusuda.
    Ağlıyor içimdeki çocuk.
    Laftan anlamıyor...
    0 ...
  23. 3637.
  24. sorgu

    hoyratça işleniyordu tüm günahlar
    oysa tövbeler nasıl da sanatkar işiydi
    doğarken gecesini öldüren sabahlar
    en sessiz çığlıkların anlık yükselişiydi

    bilen var mıydı kayıp ruhlardaki gizi
    başlangıca erebilenler kaç kişiydi
    kör bıçağın ismail'in boynundaki izi
    bir amanın aydınlığa gizlenişiydi

    boşalmak üzereydi zamanın zembereği
    yasak, akrebin yelkovanla meşk edişiydi
    zamana mahkum edilenlerin tek dileği
    tüm yaratılmışın nefsini terk edişiydi

    aramaktı körpe bir bedenin ilk fiili
    bulmak en güzel merakların bitişiydi
    asırlık dudaklardaki duaların sihri
    ölümün kutsal müjdelerle gelişiydi

    aynı gerçeğe varıyordu tüm sorgular
    doğmak, ölümün dünyaya gelişiydi
    ve süslü kuklalara üflenen hayatlar
    elbette yaratıcının ince el işiydi.
    2 ...
  25. 3638.
  26. bilir misin ne güzel olur kızılcık ağacı
    kırbaç yaparsın verirsin odunu
    dalından koparır yersin kirazı
    lan ne güzel oldu antikaw militarist'in çaylaklığı

    gibi. evet.
    1 ...
  27. 3639.
  28. bugüne kadar yazılmış tüm şirriler sana yazılmış,
    senin için yaşamışım
    aldığım her nefes senin içinmiş
    güneş neden her sabah doğar
    gece olur anladım

    neden ben yemek yedim onca yıl
    bakkaldan aldığım her ekmek sanaymış
    dinlediğim tüm aşk şarkılarındaki sen

    ben diyordum hep
    neden gözlerim vardı
    ellerim
    burun neden var
    gülmemişim bugüne kadar
    ağlamamışım hatta

    kaalü beladan beri süren
    bir ayrılıkmış bu
    hatta ruzi cezada bile bitmeyecek.
    0 ...
  29. 3640.
  30. yağmur yağıyor yine
    memeler yapışmış gömleğe
    seni çok seviyom miko
    akşama kadar sakın kesme.
    2 ...
  31. 3641.
  32. Hak verilmez bu memlekette
    çalınır sevgilim

    huzur verilmez bu memlekette
    alınır sevgilim.

    Denge parayla alınmaz,
    sen sağlarsın.
    Herkes bakar fakat
    bir kişi de çıkıp görmez yahu?

    Sen memleket olursun,
    gelir sınırlarında sigara içerim
    iç çekerim
    yanıp yanıp tutuşurum Nazım gibi

    Sen dünya olursun,
    Arjantin'de doğar
    Küba'da devrim yapar
    Bolivya'da ölürüm Ernesto gibi

    Sen nefes olursun,
    buğulanır dünya,
    gün aylara sığar,
    mevsimler ömre

    Sen kitap arasındaki ayraç,
    yırtılmış bir resim,
    boğazdaki düğüm
    silinmekten yıpranmış bir sayfa olursun sevgilim.

    ve seni en iyi ben yazarım, silmeye kıyamadığım gibi.
    fakat sen silersin, susmaya doyamadığın için.
    3 ...
  33. 3642.
  34. bir gün gelicem karşına
    aynı gömlek aynı pantolon
    ilk günkü gibi
    kokum senden kalan
    gözlerinde bir anlam arayacak bu çocuk
    belki utanıcam
    belki belinimi yoksa elinimi tutsam diycem
    sen kalbimden tut gözleri mutluluğu müjdeleyen.
    2 ...
  35. 3643.
  36. dediler gel tanış çok hoş adam
    kaçarmı
    gitim tanıştım
    iki gün geçmeden dedi bana seni seviyorum
    iyi hoşda çok boş adam yahu çok boş.
    0 ...
  37. 3644.
  38. Yasamak ölmek gibi
    Derinlerde bir yerlerde
    Gizlice deler insanı
    Sonra yapar bastaci.
    1 ...
  39. 3645.
  40. bir bacadan medet umma,
    bunca açık kapı bende.
    Bir baltaya sap deyilim,
    her baltanın sapı bende.
    2 ...
  41. 3646.
  42. benim yüreğim yanar.
    her gece bu vakitte.
    sanırım aklın fikrin.
    bendeki bu nakitte.
    0 ...
  43. 3647.
  44. Tüm mukoza derilerinle
    Yakından ilgili bir japon
    Hayaleten;
    Bir hayal et ve et ürünleri tüketicisi

    Tıp dilinde
    Latince kökenli kelimelerle
    Seni betimliyor
    ileri-geri
    Organını sana bağışlıyor
    Tüm mukoza derileriyle
    bir ileri bir geri
    0 ...
  45. 3648.
  46. uludağ sözlük asil ve ince ruhlu şair tabiatlı yazarların şiir denemeleridir. Bakalım ne demiş bebe korkut.
    Niçin ağlarsın ey aşık ne bu dert tasa gam
    Ardından gözyaşı döktüğün altı üstü bir am.
    1 ...
  47. 3649.
© 2025 uludağ sözlük