sözlük yazarlarından kısa yazılar

entry40 galeri0
    26.
  1. şimdi konuya nasıl gireceğimi bilmiyorum lakin, ilk önce size bulunduğum köyden bahsedeyim. denizli'nin sarayköy ilçesinin 250 nüfuslu karakıran köyünden yazıyorum arkadaşlar. bulunduğum köyde, kahvehane genelde açık olmaz, zaten açılsa da sadece akşamları açılır. bakkal yok gibi bir şey. yani eğer tarihi geçmek üzere olan birkaç mamulden almak isterseniz evine gidip bakkalı çağırıp açtırmanız lazım. ki genelde o da evde olmaz. caminin deseniz toplam cemaati cuma namazları dahil 30 kişiyi geçmez.

    şimdi bu küçük birkaç örnekten de anlayabileceğiniz üzere, köyümüzde maalesef okul da yok. köy çocuklarımız, yaklaşık 5 km ilerde ki, hallice daha büyük olan köy okuluna taşımalı sistemle gitmekteler. haliyle okul olmayınca köyde çocuklarımızın faydalanabileceği bir kütüphaneleri, yahut en kötü ihtimalle oturup ders çalışabilecekleri bir odaları bile yok...

    yıllardır ben elimden geldiğince dilimin döndüğünce yardımcı olmaya çalışsam da, 3 hafta sonraki düğünüm sebebiyle artık ne maddi durumum elverişli bazı şeylere, ne de vaktim müsait. 96 yılında başladığım okul hayatımdan, mezun oluncaya kadar ki dönemde aynı zorlukları çekmiş biri olarak söylüyorum ki, bu çocuklar bu devirde okumak için zorluk çekmemeli, öğrenmek için gösterdiği çabaların karşılığını alabilmeli artık.

    köydeki duyarlı birkaç kişiden biri olarak düşüncem şu ki, bu çocuklar benim çektiğim zorluğu çekmeyecekler. en azından köy muhtarlığında dahi olsa, küçük bir odaları olmalı, okuyabilmeli bu çocuklar, öğrenebilmeli. çiftçilikle uğraşan ailelerin çocukları bile olsalar, okuldan gelince kalem tutmalı bu çocuklar, tarlada kürek değil...

    evet, dilencilik yapacağım sözlükte, yüzsüzlük edip kitap dileneceğim, bilgi isteyeceğim yazar arkadaşlardan. sadece kendi köyüm için değil elbet, allah ömür verdiği sürece, edirne'nin köyü de bir, izmir'in köyü de, hakkari'nin köyü de..

    son olarak, başta zall olmak üzere tüm sözlük yönetimine diyorum ki, yöneticilik, entry silip, yazarlık onaylıp, tv programlarında boy göstermek değildir sadece. yöneticilik yazarlarla yazar olup, herkesin isteklerine kulak kabartabilmektir. troller de dahil...

    sözlük modlarından rica ettim bu durumu, yardımcı olun dedim, duyuralım birlik olalım dedim, zall'a mesaj at dediler. e zall'a mesaj attık defalarca, o da takmadı bile, zalladı resmen. yani ben modlara, modlar zall'a, zall'da dünya bi şekil minare bi şekil hesabı...

    kısaca diyorum ki arkadaşlar, el birlik olalım, değirelim ateşi fitile. inşallah destek olan arkadaşlar çıkacaktır diye umuyorum. sizden şaşalı kitaplar, cilt cilt ansiklopediler, dünya klasiklerinden seçmeler istemiyorum arkadaşlar. küçük bir şiir kitabı da olur, eski bir tarih ansiklopedisi de, hatta lise veya üniversitede kullandığınız ders kitapları da. yeter ki yazı olsun, bilgi olsun, en önemlisi bu kampanyaya ilgi olsun...

    bilmiyorum eksik bir şey kaldı mı ama, son olarak diyorum ki, destek olandan da allah razı olsun, olamayandan da, olmayan da. aynı yangının ateşi altında ısınabilmek dileğiyle...
    2 ...
  2. 27.
  3. bir yazar arkadaşın kısa yazı diye bir entry girmesine neden olan başlık. diego bi dur allahını seversen zaten ortalık karışık
    1 ...
  4. 28.
  5. 29.
  6. bilmeni istedim bazı şeyleri
    mesela her sabah senden önce uyanıp
    bütün gün boyunca hep seni düşündüğümü
    hani sen hep derdin ya bana uzaksın diye
    mesafelerin çokta önemli olmadıgını
    bilmeni isterdim
    ama en çokta ,
    belki inanmadın ama
    en çok ta seni sevdiğimi,bilmeni isterdim..
    1 ...
  7. 30.
  8. şimdi konuya nasıl gireceğimi bilmiyorum lakin, ilk önce size bulunduğum köyden bahsedeyim. denizli'nin sarayköy ilçesinin 250 nüfuslu karakıran köyünden yazıyorum arkadaşlar. bulunduğum köyde, kahvehane genelde açık olmaz, zaten açılsa da sadece akşamları açılır. bakkal yok gibi bir şey. yani eğer tarihi geçmek üzere olan birkaç mamulden almak isterseniz evine gidip bakkalı çağırıp açtırmanız lazım. ki genelde o da evde olmaz. caminin deseniz toplam cemaati cuma namazları dahil 30 kişiyi geçmez.

    şimdi bu küçük birkaç örnekten de anlayabileceğiniz üzere, köyümüzde maalesef okul da yok. köy çocuklarımız, yaklaşık 5 km ilerde ki, hallice daha büyük olan köy okuluna taşımalı sistemle gitmekteler. haliyle okul olmayınca köyde çocuklarımızın faydalanabileceği bir kütüphaneleri, yahut en kötü ihtimalle oturup ders çalışabilecekleri bir odaları bile yok...

    yıllardır ben elimden geldiğince dilimin döndüğünce yardımcı olmaya çalışsam da, 3 hafta sonraki düğünüm sebebiyle artık ne maddi durumum elverişli bazı şeylere, ne de vaktim müsait. 96 yılında başladığım okul hayatımdan, mezun oluncaya kadar ki dönemde aynı zorlukları çekmiş biri olarak söylüyorum ki, bu çocuklar bu devirde okumak için zorluk çekmemeli, öğrenmek için gösterdiği çabaların karşılığını alabilmeli artık.

    köydeki duyarlı birkaç kişiden biri olarak düşüncem şu ki, bu çocuklar benim çektiğim zorluğu çekmeyecekler. en azından köy muhtarlığında dahi olsa, küçük bir odaları olmalı, okuyabilmeli bu çocuklar, öğrenebilmeli. çiftçilikle uğraşan ailelerin çocukları bile olsalar, okuldan gelince kalem tutmalı bu çocuklar, tarlada kürek değil...

    evet, dilencilik yapacağım sözlükte, yüzsüzlük edip kitap dileneceğim, bilgi isteyeceğim yazar arkadaşlardan. sadece kendi köyüm için değil elbet, allah ömür verdiği sürece, edirne'nin köyü de bir, izmir'in köyü de, hakkari'nin köyü de..

    son olarak, başta zall olmak üzere tüm sözlük yönetimine diyorum ki, yöneticilik, entry silip, yazarlık onaylıp, tv programlarında boy göstermek değildir sadece. yöneticilik yazarlarla yazar olup, herkesin isteklerine kulak kabartabilmektir. troller de dahil...

    sözlük modlarından rica ettim bu durumu, yardımcı olun dedim, duyuralım birlik olalım dedim, zall'a mesaj at dediler. e zall'a mesaj attık defalarca, o da takmadı bile, zalladı resmen. yani ben modlara, modlar zall'a, zall'da dünya bi şekil minare bi şekil hesabı...

    kısaca diyorum ki arkadaşlar, el birlik olalım, değirelim ateşi fitile. inşallah destek olan arkadaşlar çıkacaktır diye umuyorum. sizden şaşalı kitaplar, cilt cilt ansiklopediler, dünya klasiklerinden seçmeler istemiyorum arkadaşlar. küçük bir şiir kitabı da olur, eski bir tarih ansiklopedisi de, hatta lise veya üniversitede kullandığınız ders kitapları da. yeter ki yazı olsun, bilgi olsun, en önemlisi bu kampanyaya ilgi olsun...

    bilmiyorum eksik bir şey kaldı mı ama, son olarak diyorum ki, destek olandan da allah razı olsun, olamayandan da, olmayan da. aynı yangının ateşi altında ısınabilmek dileğiyle...
    0 ...
  9. 31.
  10. Soğuk ve terli elleri.. o kadar cazip geliyor ki ruhuma son zamanlarda sıcaklığı özlemiyorum. Farklı olan bir şeyler var. Yolunda gitmeyen duygular. Peşimde her an her yerde. Onu düşünüyorum. Eroin misali tüm soğukluğu vücudumu kapliyor bir anda. Sanirim tam da o anda beynim donuyor ve duruyor.
    Savunmasızım.
    0 ...
  11. 32.
  12. Bunlar nasil kisa yazi anlamadim okumaya useniyorum valla.
    0 ...
  13. 33.
  14. Kısa kısa yazılardır. Yazarları sözlük yazarlarıdır. Birçoğu sadece yazarın kendisi için anlamlıdır. O yazının yazılmaz sebebi bilinmeden pek bir etki yaratması olası değildir.
    0 ...
  15. 34.
  16. aynadaki yansımamıza gerçek dostlarımızla aramızdaki yakınlıktan bile uzaktayız sorun bu galiba.
    0 ...
  17. 35.
  18. Çok rahat bir hayatım var, çok büyük sıkıntılarım, çok büyük dertlerim var.

    Aklıma geldikçe canımı sıkan, beni mahveden meseleler var önümde. Çok rahat bir hayatım var.

    En çok korktuğum, en çok sevdiğim, en çok çekindiğim, en çok yanında güvende hissettiğim insan aynı kişi.

    Çok büyük dertlerim var, çok rahat bir hayatım var.

    Sabah evden çıkarken göremedim, sadece kapının örtülmesiyle irkildim ve uykuma devam ettim. Uyandığımda gün yarılanmış, güneş tepeden tüm kızgınlığı ile yatağımın baş ucuna vurup gözümü alıyordu. Yorgun hissediyordum kendimi.

    Çok büyük dertlerim var, çok rahat bir hayatım var.

    Akşam olunca kapı çaldı, selamını verdi geçti kanepesine oturdu. Yorgundu yine, ama farkında değildi yorgunluğunun. Gün içerisinde muhatap olduğu insanlar, girdiği tüm sohbetler, verdiği tüm emekler aklında değildi, o da bunun farkında değildi.

    Çok büyük dertlerim var, çok rahat bir hayatım var.
    Kendi hayatının zevkini bırakmış, sorumlu olduğu insanlar mutlu olsun, rahat bir yaşam sürsün diye kendi hayatının zevkini çıkartamadan oturdu kanepeye. Yorgundu, ama farkında değildi. Dünyada başka hiçbir insanın benim için yapmayacağı bir şeyi yapıyor, benim daha iyi bir hayatım olsun diye kendi hayatının tadını çıkarma zevkinden feragat ediyordu.

    Çok büyük dertlerim var, çok rahat bir hayatım var.
    Bu büyük sorumluluğu alan, bu karşılığı olamayacak iyiliği karşılık beklemeden her gün usanmadan yapan biri o. Ben yapabilir miyim bunu ? O kadar güçlü müyüm ? Ertesi sabah kapının örtülmesi ile irkildim, yorgundum.

    Çok büyük bir babam var, çok rahat bir hayatım var.
    0 ...
  19. 36.
  20. gece geldiğinde insan daha bir duygusal oluyor. kararları veya tepkileri güçleşiyor. yalnızlığını daha çok hissediyor belki sessizlikten.

    müzikler başkalaşıyor, elleri boşlukta dolanıyor, gözleri dumanlanıyor. gitmek istiyor, aldırmak istemeden ufak ve sakin bir siktir çekip. alışmak istemiyor alış denilenlere. kendi kendine sandalyesinde oturmuş isyan ediyor.

    bir fincan kahvede ya da bir bardak birada arıyor uykuyu, uykusuzluğu. uğraşsın kafası bir şeylerle, def etsin o düşünceleri, uyuştursun kafasını.

    çok şey de istemiyor bu insan. ama çok şey bekleniyor ondan.

    çığlığı patlatası geliyor, yumruğunu savurası, acımasız olası geliyor.

    zamansızlığa, bedensizliğe, gözlerindeki dumana, başındaki ağrıya, erişememeye.
    0 ...
  21. 37.
  22. O kadar çok gemi geldi geçti ki bu limandan, liman artık sahiplenmemeyi öğrendi. dur demedi, biraz daha kal demedi hiçbirine. Aslında kalmalarını istese de , giden gemilerden sonra yas tutmayacaktı, denizin yansımasıyla maviye çalan o taşlarını yosun kaplatmayacaktı. Kendine söz vermişti.
    1 ...
  23. 38.
  24. Yine bir gece oturmuş bencillikten bahsediyoruz beyazla. O her zamanki soğukluğuyla mimiksiz tavırlarıyla beni dinliyor, hatta dinliyormuş gibi yapıyor. Hoş dinlese cevap veremez ya bizim beyaz.. ah bir dili olsa da konuşsa neler söyler size.. kim bilir onun ne derdi var, ne kadar yük taşıyor omuzlarında.. istedim zamanında yardım etmeyi, yükünü hafifleteyim bir destek de ben olayım istedim. Istemedi beyaz. Kendi benliğiyle her şeyin üstesinden gelebileceğini iddia etti. iddiasında haklıydı da, bunca yıldır tek başına gelmişti buralara, bugünlere.. Hoş gelmişti de.. gelişiyle huzuru, güveni, mutluluğu getirmişti. Bencilliğiyle paylaşamayacağı mutluluğu. Varsın mutluluğu daim 'onun' olsun.

    Beyaz mutlu, ben ondan mutlu..
    0 ...
  25. 39.
  26. kısacık bir aşk kelimesinden zincirleme tamlama yapabilirim senin için..

    öznesi de yüklemi de ben, gizli öznesi sen..

    3.tekil şahıslar var oldukça sen gizli özne olarak kalırsın, bense sözlerinde var olmayan yüklem..
    4 ...
  27. 40.
  28. ÇOCUKLARıMıZA KULAKLıKLA MÜZiK DiNLETMEYELiM!!!!

    Yolda küçücük küçücük çocuklarda, neredeyse bebeklerde bile kulaklık görüyorum ya gerçekten çok üzülüyorum.

    Dostlar yaklaşık 7 sene radyoculuk, dj'lik yapmış ve o dönemlerden kendisinde de deneyimlemiş biri olarak diyorum ki lüften hiç olmazsa çocuklarımıza kulaklıkla müzik dinletmeyelim. Gerçekten bir süre sonra ne kadar yüksek ses o kadar yetmiyor moduna giriyorsunuz (Benim normale dönmem bile çok uzun zaman aldı ki müzik dinlerken sesi hâlâ olabildiğince en yüksek seviyeye getirmem aslında kulak olarak çok da normale dönmemiş olduğumu gösterir).
    Kulaklıkla dinlemenin çocuklara etkileri, büyük insanlara olan etkilerine de benzemiyor ve üstelik bu etkiler çok daha ağır da olabiliyor. Mesela, daha minicik olan yeni yeni gelişen işitme hücreleri ölebiliyor, işitmelerinde kalıcı hasara bile yol açabilecek problemler yaşanabiliyor.
    Çocuk oyalansın diye kullandırdığınız bir kulaklık tüm bu risklere değer mi?

    KARAR SiZiN...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük