sözlük yazarlarından hikayeler

entry175 galeri1
    150.
  1. Fahişe nedir bay burton

    Şu merdiven başında pazarlık yapan kadın bir fahişe mi ?
    +hayır.
    -peki ya o ? sokağın başında bacaklarını gösteren.
    +hayır.
    -peki ya şu kadın ? baksana nasıl da şehvetle bakıyor.
    +hayır o da değil.
    -burada hiç fahişe yokmu baksana şu kadınlara nasıl da giyinmişler.
    +fahişe nedir bay burton.
    -tenini parayla satan aşşağılıklardır bay vencanze.
    +hayır bay burton. fahişelik bu değildir.
    -neymiş peki fahişelik.
    +fahişelik insanların hayatını bilmeden onları aşağılamak ve yargılamaktır. sokağın sonunda bir berber var bay burton. lütfen aynaya bakınız. orada var olan en büyük fahişeyi göreceksiniz
    2 ...
  2. 149.
  3. Aydan gelen fil
    Pudra şekeri gibidir
    Dökülür üzerime
    Aydan gelen fil
    Gözlerini de kapatıp uzanır dolunaya
    Tam da yolun ortasında
    Hayallerinden vazgeçip kalır burda
    aydan gelen fil

    Aydan gelen fil
    Sözlerinize inanıp tırmanır dağlara
    Tam da yolun ortasında
    Hayallerinden vazgeçip kalır burda

    Yolda filden bir masal öğrendim
    Masala göre bütün yıldızlar sırayla evreni aydınlatırmış
    Gündüzleri bu işi güneş yaparmış ama gece olunca sıra aya gelmiş
    Ay kabul etmemiş. "Sıra annemde" demiş
    Annesi kardeşlerini besleyebilmek için hamur yoğuruyormuş
    "Kızım" demiş "Ellerim hamurlu, benim yerime sen aydınlat bu gece?"
    Ama ay yine direnince annesi sinirli elleriyle sıkıştırmış ayın yüzünü
    Ay hamura bulanmış
    Yüzünü ne kadar yıkarsa yıkasın su, ayın annesinden korktuğu için lekeleri temizlememiş
    Ayın yüzündeki lekeler bundanmış
    işte o gün ay suya küsmüş
    Sudan gelen kedi
    Fille hiç barışamamış
    Vatanı aydır diye
    Sudan gelen kedi af dilemiş, af dilemiş
    Tam da yolun ortasında
    Hayallerinden bir umut doğar ona

    can kazaz - aydan gelen fil
    1 ...
  4. 148.
  5. “Benim yerimde olsaydın, benim yerimde olmak istemezdin.” Onur Ünlü

    Bir nisan güneşi parlıyor Ankara’da. Kuş seslerine eşlik eden kornalar, bahar kokusuna karışmış egzoz dumanı, iyi kalpli insanlarla omuz omuza, kol kola, el ele yürüyen kötü kalpli insanlar… Her güzelliğin içine karışmış fazlaca kötülük ya da her kötülüğün görünmez yaptığı bir parçacık iyilik. Şehrin bütün kirliliğini ortadan kaldıran, tüm çirkinliğini bembeyaz örten kışa el sallayarak yürüyordum sokaklarda. Ne acelem ne de varacak bir yerim vardı. Zaten Ankara, varacak bir yeri olmayanların mütevazı hayatıydı. Ben de olabildiğine mütevazı bir adamdım. Bakabildiğime uzun uzun bakıyor, bakışlarımdan rahatsız olanlardan hemen gözlerimi çekiyordum. iyi bir çocuk olursam Şirinler’i görebileceğimi söylediklerinde küçücük bir çocuktum. Küçücük, iyi bir çocuk oldum. Sonra Şirinler’i artık televizyonda bile göremeyeceğimi öğrendim. Böyle bir durumda bir çocuğu nasıl olurda iyi olmaya, iyilerin daima kazanacağına inandırabilirsiniz ki? Ben inanıyordum. iyilerin hala kazanacak savaşları vardı. Anneme “iyiler neden savaşır?” diye sorduğumda, kötülerin daima savaş çıkaracak bahaneleri olduğunu söylemişti. Ve savaşacak kadar, savaşı kazanacak kadar güçlü olmam için tabağımdakileri bitirmem gerektiğini ekledi.

    http://mbsadam.blogspot.com.tr/2015/12/15-yil.html
    1 ...
  6. 147.
  7. 16.
  8. 15.
  9. Ben neredeyim biliyormusunuz. Hikayedeki abaza remzi varya tam ordayım ben oyum.
    1 ...
  10. 12.
  11. 11.
  12. ----spolier----

    nilay artık dildolara gerek kalmadı. seks makinen selami'ye kavuştun.

    ----spolier----
    5 ...
  13. 9.
  14. Muthis bi hayal dunyan var kardesim tebrik ederim
    Ama dost aci soyler ibnelige dogru gidiyosun.
    5 ...
  15. 5.
  16. en çok bakkal remzi amcanın mağdur olduğu olaydır. adamın hayalleri yıkılmıştır.
    5 ...
  17. 7.
  18. iki antilop ve bir komodo ejderinden sonra bende film koptu.

    hepsini okudum, değişik bi senaryo.
    3 ...
  19. 6.
  20. Diri ve kaslıya kadar okudum. Reklam sandım.
    2 ...
  21. 5.
  22. bahsedilen ağa züğürt ağa herhalde veya minibüsçü fantazisi var.
    2 ...
  23. 2.
  24. 9.
  25. Yer yer hangırdayarak güldüren, yer yer ağlatan başarı öyküsüdür.
    2 ...
  26. 5.
  27. burada okuyan insanlar var.
    hele ki uzun emek verilmiş ve eğlenceliyse.
    hem artını verdim. hem okudum hem de hocanın maç sonu hüzünlü yürüyüşünü aklıma getirdim.

    sen yaz kardeşim biz okuruz.

    t: mangalcı selçuk karakteri harika olan öyküdür.
    biraz karnım acıktı da.*
    8 ...
  28. 13.
  29. 9.
  30. gerçekten yaşansa olaya şahit olanların yarısının kalıcı beyin hasarına kalan yarısının kör olmasına sebep olacak olan eylemdir. düşünsene elinde güğüm kıllı mıllı bir adam çıplak geziyor..
    5 ...
  31. 7.
  32. 5.
  33. mahalledeki çocukların birbirlerine benzemelerinden anlaşılandır.
    2 ...
  34. 4.
  35. 115.
  36. Sümerlerin ilk yazılı eserinde şöyle yazıyormuş: “Lütfen rahatsız etmeyin, henüz ölmedim.” Düşünce denizinin içinde boğulmaktansa uykusuzluğumu biraz gidersem iyidir aslında. Bu banka uzansam saatlerce uyuyabilirim galiba. Kimse de rahatsız etmeyeceğine göre “Lütfen rahatsız etmeyiniz, ölmüşsem de sıkıntı yok.”

    http://mbsadam.blogspot.c...ansoru-tutar-misiniz.html
    2 ...
  37. 7.
  38. Ulan yine mi aşk. Bi bitmediniz gitti bak bir örneği var güzel köylü. Bunlar yıllardır var. Bize daha farklı bir kafa gerekli. Onu da siz düşünün. Zira senarist olmanızın ne anlamı var.
    0 ...
  39. 6.
  40. Cehov bu hikayeyi görebilse gururundan ağlardı, öyle muhteşem bi şey...
    2 ...
  41. 5.
  42. Sanki o an lince katılan marabalardan biriymisimcesine olayın içine çekti beni bu hikaye. Kurgu, senaryo falan hepsi çok güzel.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük