yarımada yerine körler ülkesi kadıköy'e şehir kuran yunanlar ve onların daha sonra amına koyan romalılar. euheheue.
püh. ulan yine olmadı. ve'den önce iyi gidiyordu romantik bir şey yazarım, 3-5 artı oy alırım diyordum yine yunan munan deyince kanım kaynadı birden. hoplitler, falankslar, aleksandroslar ohooo oo...
neyse, o kısmı "ve beni göremeyen sen" gibi bir şey var deyu bakınız sayın yazarlar.
sen o radyoda çalan şarkısın, değil mi?
öyle güzeldin ki,
duyduğumda nasıl duraksadığımı hatırlıyorum.
sen o nereden geldiğini bilmediğim şiir kitabındaki, altı çizeli dizesin, değil mi?
öyle acıydın ki,
okuduğumda nasıl yutkunamadığımı hatırlıyorum.
bir şey hakkında bilgi elde elince bunun sadece malumattan ibaret olduğunu, tefekkür etmeden elde edilen bilginin pasta üzerindeki krema neviinden bir yapısı olduğunu unutmamak lazım. aksi halde kafalarımız gereksiz bilgi yığınlarının doldurduğu bir çöp tenekesinden farksız olur; bilgiden maksat irfana, anlayışa ermektir ve bu iş kuru malumat ile değil "bilmeyi bilmekle" yani tefekküre vardırıcı anlayış ile olur!
not: harbiden aforizma oldu lan!
Saçma sapan insanlara, saçma sapan bir sürü şeye kendi sınavım açısından sağlam bir sabır gösteriyorum. Beni sürekli tutan hayali bir "Feridun abi" var, yoksa çok sayıp söveceğim geliyor ama gülüp geçiyorum, bunda insanları bozmayı hiç sevmememin de etkisi var. Y.. Ya... Feridun abi.. Ne kadar aptal aptal...
Olmadığım biri gibi davranıp sevilmektense kendim olup nefret edilmeyi tercih ederim. Başka biri olmayı istemek, kendi kişiliğini harcamaktan başka bir şey değil.