Hiç okunmadığını düşündüğüm format. Ben bu kadar abazaca başlıklar görmedim ya... Sürekli cinsellik, karşı cinsten beklentiler, iğrendiren başlıklar vuku buluyor. imla ve yazım kurallarına dikkat eden yok. Biri dur desin şu meseleye.
Aydınlar kendilerini güncelliyor mu ve gerçekten kendilerini değiştiriyormu?
Aydın hassasiyeti ve hakkaniyeti gözetiliyor mu ya da
tarafsızlık ihlal edilip taraf olmak aydın olmak anlamına mı geliyor?
Aydın olmanın sorumluluğunu üstlenip Hakkı üstün tutmak yerine
kolay yoldan kara eleştiriye mi yelken açılıyor?
Hırsızlara diyorum bunları... Bu milletin 90 yılını çalanlara. 90 yılda 9 metre ilerleyemeyenlere ve ülkeye zaman kaybettirenlere... Keyif yapanlara, halkın şerefini çalanlara, köylüyü efendilikten köleliğe düşürenlere, inanç kutsallarına ait özgürlükleri çalanlara, bir sağdan bir soldan hayat çalanlara, sessiz kalanlara, köylüyü Ankara'ya çarıklı diye sokmayanlara, merhum Menderes'in asılma gününü "Hürriyet günü" ilan edenlere vesaire...
Yalanlar, yanlışlar ve kurgular bir yere kadar konuşur...
Yalancılar bir yerden sonra susmak zorunda kalırlar.
Doğrular yüreklidir, hiçbir zaman susmazlar...
Susturulamazlar.
NASIL BiLiRSiNiZ?
Hep öldükten sonra sorulur...
Ama bence kişi için en çok da sağlığında sorulmalı bu soru.
Temenniden öte geçmiyor... Zira film bittikten sonra anlamı kalmıyor.
Marifet hayattayken "iyi bilirdik" dedirtebilmekte.
Zira siz hayattayken kimse, iyi olmadığınız halde size "iyi bilirdik" demez. Diyenlerin miktarını önemsemeyin.
Rüzgar oluşturamıyorsun, rüzgar oluşturacakların ayağına bağ oluyorsun...
Rüzgarın da yok... Rüzgara açılacak yelkenlerin de...
Eskide kaldığını bile anlayamıyorsun, bakım seni kurtarmaz.
Rotan bile yok. "Yola çıkalım" diyorsun.
Zaman kaybından başka birşey değilsiniz.
Çekilin ve izleyin.
BÜYÜK TÜRKiYE iÇiN
Büyük Bir Samimiyet,
Büyük Bir Akıl,
Büyük Bir Vizyon,
Büyük Bir Siyaset,
Büyük Bir Yönetim,
Büyük Bir Gençlik,
Büyük Bir Kadın,
Büyük Bir Güç,
Büyük Bir inanç,
Büyük Bir Strateji,
Büyük Bir Ekonomi,
Büyük Bir Atılım gerekir.
Büyük Türkiye; Meseleye Büyük bir dava gibi bakan, Büyük düşünen, Büyük planlayan, Büyük hayaller kuran ve Büyük işler başarma azmindekilerin eseri olacaktır.
Gerçek, Sabah namazı gibidir.
Sen sabah olmamış sayarsın. Vurur kafayı yatarsın.
Kabul ettiğinde sadece geç kalmış olursun.
Gerçek sen onu kabul etmedin diye gerçekliğini asla yitirmez.
Türkiye Cumhuriyeti'nin yürüttüğü tüm mücadeleler ve çatışmalar;
Yedi düvele karşıdır.
Kimse bana; Yunanla, Suriyeyle, Ermenistanla veya iranla mücadele ettiğimizi söylemesin. Mücadelede görünen ve karşımıza çıkarılanlar bunlardır.
israil, ingiltere, Fransa, ABD ve Haçlı Elebaşıları karşımıza
hiçbir zaman direkt çıkamamışlardır... Hep tetikçi kullanmışlardır.
HALK ALDIĞI MEVZiYi GERi VERMEZ
Halk 28 Şubat'a tavır aldı ve geri adım atmadı.
Darbenin karşısında ilk defa gördüğü dik duruşun, arkasında durdu.
Bin yıl süreceği saçmalığına, elinin tersi ile vurdu.
Aldığı mevziye sahip çıktı... Geri vermeye niyeti yok.
ÖRGÜTSÜZ BiR TÜRK-iSLAM DÜNYASI
Osmanlı sonrasında; örgütsüz ve bir araya gelemeyen,
getirilmesi engellenen ve düşmanlaştırılan bir Arap Dünyası...
Tarih boyunca bir arada destanlarını yazan, ama gelinen noktada
bir araya gelmesi elbirliği ile önlenen parçalı bir Türk Dünyası...
Batının en çok arzuladığı iki şeydir.
ZiRVELER TEK KiŞiLiKTiR
ittifak kuranlar,
Başkasının ipiyle zirveye çıkmaya kalkanlar,
Birilerinin iteklemesi ile yola devam edenler,
Gücü başkasından menkul olanlar...
Asla zirveye ulaşamazlar.
Zirve tek kişiliktir.
Tanık.. Muhteşem bir kelime. Tanımaktan tanık...
Tanımak için tanık olmak lazım; yargıç, savcı, avukat değil, sadece tanık olmak.
Onun için hep diyorum ki; şayet bir insanı tanımak istiyorsan, ona bakarken sen orada olma, yani yargılayarak, suçlayarak, savunarak bakma, duygularını, hükümlerini seyrine karıştırma!
Yoksa karşındakini görmezsin, o duygular, hükümler araya perde olur ve sen karşındakini değil kendi hallerinin tezahürünü, yansımasını yani kendini seyretmiş olursun ve karşındakini asla tanıyamazsın.
ilk entrysini ırkçılık yapmak istemem ancak özellikle 11. nesil yazarların ve çaylakların dikkatlice okuması, sonra bir daha ve bir daha okuması gereken başlık. peşinen eksileri alayım ama siz yine de bir okuyun sayın yazarlar. #173
Entry yada namı diğer girdilerin tanım şeklinde olması gerektiği, noktalama işaretlerine uyulması gerektiği, hakaret gibi suça konu olacak içeriklerie izin verilmediği gibi sözlük kurallarından bahseden bir başlıktır. Aynı zamanda başlığın konu ettiği şeklin yani formatın kendisidir. Okuyup iyi bellememiz dileğiyle diyelim