zeka seviyesini bilemem ama,lise de sayısal ve sözellerin girdiği ortak sınavlarda, sayısal öğrencilerinin sözellerden daha fazla türkçe ve tarih netinin olduğu tartışılmaz gerçektir.
ama sözel öğrenciler mat. ve fen bilimleri yapamazlar. tek fark bu.
Benim görüşüme göre; sözel öğrencisi ile sayısal öğrencinin zeka seviyesi aynıdır. Tek farkı sözel öğrencisi Matematik öğretmenini sayısal bölümü öğrencisi ise Edebiyat öğretmenini sevmemiştir.
toplu olarak baktığımızda sayısal ve eşit ağırlık öğrencilerinden farkı olmayan, farkın kişisel bazda olduğu zeka seviyesidir. sayısal veya eşit ağırlık öğrencilerinden daha az çalışabilirler ama bunun zekayla ilişkilendirilmesi yanlıştır. hele istediği meslek sayısal bölümde olduğu için sayısal gören insanların her tarafı kapladığı bir zamanda.
kimi sayısalcılar tarafından hep bir düşük olduğu iddia edilen seviyedir. bunu yıllar önce, "yahu sözelcilerin yaptığı netleri ben hiç çalışmadan yaparım, ne var yani" diyip sınavlarına giren kız arkadaşıma da söylemiştim: malsınız.
yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum, hiç bahsetmedi kekekekekeke.
yazmayayım yazmayayım diyorum ama sonunda patlayacağım belliydi. hayatında 4 işlemden fazla anlayacak kapasiteye sahip olmayan adamlar gelmiş burada artislik yapıyor. integral desem türev desem "hö?" diyecek adamlar hala sayısal değersiz diyor. lise matematiğyle de "gel len sana şunu sorayım bilcen mi?" diyip trigonometri sorusu yollayan liseli mallar da sözlükte çok. ben de dünyayı tozpembeden ibaret görüyordum ama türkiye gibi bir ülkede sözel üzerinden nasıl rahat bir şekilde yaşayabileceğini düşünüyorsun arkadaşım? kafan basmadığı halde sözel bölüm okuyup "ben edebiyatı severim yaa" diyip bir şiir bile ezberleyemeyenler gelmiş formül ezberliyorlar alayı salak yeaa muhabbetine giriyor.
sayısalcılarda bulunmayan dil öğrenme yeteneğine sahip olabilecek seviyededir.
ingilizce'nin yanına isterse Fransızca Almanca gibi diğer dilleri de katıp öğrenebilir.
(bkz: based on a true story)
sayısal zekayla sözel zekayı karşılaştırmak başlı başına saçmalıktır. türev integrale takla attıranlar tarih edebiyatta gömülüyolar, aynısı diğeri için de geçerli. herkes kendi iyi olduğu dalda en iyisi olmak için çabalamalı.
sayısal gibi belli kalıplara sığdırılmış, yoruma ve fikir üretmeye kapalı bölümlerdeki öğrencilerin zeka seviyelerini 5 ile çarpıp kendisiyle toplayan seviyedir.
ülkemizde sayısal ve sözel zekanın beynin farklı loblarından kaynaklandığı bilinmediğinden ortaya atılmış düşüncedir.
Bir sözel öğrencisi belki benim çözdüğüm soruyu çözemez ama ben de onun bildiği tarih coğrafya konularını öğrenmekte zorluk çekerim.
Ne yazıkki ülkemizde prestijli işleri olmuyor hukuk dışında.
Psikoloji kesinlikle sözel bölüm olmalıdır kanaatimce.
Ayrıca tıpta sayısal bölümdür. Bir mühendis gibi ağır matematik hiç bir işlerine yaramayacaktır. Tuğla gibi kitapları ezberlemeleri gerekecek eee hani bunun sayısalla alakası nerede?
Neyse efendim sonuç olarak bu ülkeden bir cacık olmaz.
Edit: hukuk da eşit ağırlık bölümüymüş uzumsuyu4 tesekkürler hatırlatma için.
insanların zeka seviyesinin okudukları bölümle ilgili olduğunu düşünen, o küçümsediği sözel bölümden mezun olunarak yapılan meslekler olmasaydı toplumun çok şey kaybedeceğini kavrayamamış canlı zekasından daha yüksektir. bir mühendislik fakültesi öğrencisi olarak söylüyorum bunları. toplumda yerleşmiş "sayısalcılar daha zekidir." kalıbından dolayı birçok aile çocuğuna sayısal bölüm seçmesi için baskı yapıyor ve bunun sonucunda okuduğu bölümü sevmeyen, ileride çalışacağı mesleği de sevmeyecek mutsuz bireylerin sayısı artıyor toplumda. keşke insanlar okunulan bölüm ile zeka seviyesinin bir ilgisi olmadığını anlayabilecek kadar zeki olsa.
yanlış: "zira ailelerin de evlatlarını bu bölümde okutmama isteği bölümün kronik başarısızlığından ve ona hak tanınan dalların yetersizliğinden dolayı ortaya çıkmaktadır."
doğru: zira ailelerin de evlatlarını bu bölümde okutmama isteği, bölümün kronik başarısızlığından ve bölüm öğrencilerine hak tanınan dalların yetersizliğinden ortaya çıkmaktadır.
- (,) kullanımı
- "dolayı" kelimesi gereksiz yere kullanılmış
- "...ve ona hak tanınan..." derken kime hak tanınan? ailelere mi? dolayısıyla tipik bir anlatım bozukluğuyla karşı karşıyayız.
- opsiyonel olmakla birlikte "ortaya çıkmaktadır" yerine "kaynaklanmaktadır" tercihi daha şık olurdu.
not 1: sözelci değilim ama sözel bilgiler herkese lazım.
not 2: toplum hayatında iş bölümü diye bir şey var, bilmiyorum daha önce duydun mu?
not 3: devlet eliyle düşürülmeye zorlanan bir skorlama (?)
