sözel illaki ezber değildir. yorum, düşünme, tartışma, diksiyon yeteneğidir. zeka değişkendir sayısal zeka, sözel zeka gibi. burada önemli olan akıldır. akıllı cümleler kurup akıllı hareket edebilmektir. yani kısaca saçmalamadan yapılan herşey güzeldir. yoksa böyle sayısalsın sen daha zekisin gibi saçma bir ayrım olmaz. her insan zeki olabilir ama çok az insan akıllıdır. derslerde müthiş bir potansiyeli olan öğrenci yaptığı hareketlerle deliden farkı olmayabilir. yalan değil çevremde var böyle çok kişi. derslerde süper, çok çabuk kavrıyor, anlıyor ama günlük hayatta konuşurken sürekli saçmalıyor. ağzından bir iki akla mantığa uygun laf çıkmıyor. hareketler bozuk falan filan. işin özü iki sohbet edemeyecek hale geliyorsunuz. sözelinde aşağılanması saçmalamaktan öte gidemiyor. buradanda anlaşılacağı gibi sözellerin zeka seviyesinin düşük olduğunu iddia etmek akıllı bir davranış değildir. genelde temin söylediğim tipler atarlar böyle iddiaları. hani örneğin zekidirler, çabuk anlarlar, kavrarlar, sayısal gibi derslerde zehir gibidirler ama sözel bölümü öğrencileri düşük zekalıdır diyerek pekde akıllı olmadıklarını gösterirler.
sayısalcılar kadardır .hatta şöyle ki sözel zekaya sahip insanlar ,matematiğin belli konularında sayısalcılardan daha başarılı olabilir . (problemler veya mantık yürütmek gerektiren sorular .) ve gördüklerim için konuşacak olursam daha sosyal ve neşeli insanlar .
türkiye de genelde ''tembel öğrenci bölümü'' olarak bilinir. fakat ezber yapmak iki kıçı kırık formülü ezberlemekten daha zordur. keza eşit ağırlık bölümünde hukuk okuyanların nevri dönmesinin sebebi budur. adama verirsen roma hukukunu sayısal kafa orda durur. bir insan trigonometri biliyor diye havalı olması saçma bir durumdur. tıp bir ezber bölümdür. hukuk ezber bir bölümdür. onun için bölüme göre değil adama göre zeka seviyeleri değişir. sonuçta nice salak arkadaşlarım güzel güzel bölümleri kazanmıştır. bu benim mal olduğumu göstermez. bütün gününü deli gibi çalışıp tek amacının ''kazandım mutluyum'' demek olan kişilerin zeka seviyeleri ben çok ilgilendirmiyor. sonuçta karekök hayata bir şey katmıyor. bilgi fayda getirmediği sürece bir anlam taşımaz. ben ne adamlar bilirim iq ları kulaklarından fışkaran ama öğrenciliğinde çok başarılı olamamış. gerizekalı diye okuldan kovulan adam avagadro sayısını bulmadı mı?
bazı anadolu ve sosyal bilimler lisesindeki sözel bölümü öğrencileri hariç geri kalanın yüzde büyük kısmı maalesef pek işe yarar değildir. çünkü tm bölümüne gitmek bile artık çok kolay buna rağmen sözel ise durum hiç iç açıcı değildir. he eğer kendi isteğiyle gittiyse ışık var demektir. illa ispatlamak gerekirse...
türkiyede lise bölümlerinin ortalama öss başarısı;
sözel bölümde her 100 öğrenciden yalnızca 4 ü üniversite kazanabiliyor.
eşit ağırlık bölümünde her 100 öğrenciden 16 sı üniversiteyi kazanıyor.
sayısal bölümde ise her 100 öğrencide 39 u üniversiteyi kazanıyor...
yüz karası denilebilecek bir eğitim sisteminde, hiç değilse saygı gereği lafı geçecek en son şey zeka olmalıdır. ve bu bağlamda hiç bir önem taşımayan seviyedir. merak ediyorum, en baba liselerde dahi öğrenciler, öğrendiklerinin matematik veya fizik olduğunu mu sanıyor?
matematiğin faydalı olabilmesi için, onu çözebilmekten çok nasıl öğrendiğin önemlidir. misal japonya' da elemanlar hesap makinesiyle işlem yaparken, sen sayfalar dolusu çarpma bölmenin sağlamasıyla uğraştın. veya türkiye' de kaç sayısalcı, hayatında kaç kitap okumuştur? ha bu sanılmasın sözelciler harıl harıl okuyor. ayrıca okumaktan öte yorumlayabilmektir zaten. ve matematiği, sözde lanetledikleri öss' ye indirgemekte beis görmeyen kişiler, zekaya giden yolu akıllarınca somutlaştırıp, sadece kompleks bastırma hevesindedirler.
sayısal öğrencilerden eksik değildir, çoklu zeka kuramına göre, matematiği iyi yapan zekidir diye bir kaide yoktur.birçok sayısalcının hayatı boyunca duymadağı kelimelerle yüklü, 50 defa okusansa da anlaşılmayacak paragrafları anlayıp, yorumlayan insanlar da olabilirler aynı zamanda.eşit ağırlık ve sözele verilen değer artsa, anadolu liselerinin fen ağırlığını azaltıp, sosyal bilimler liselerine önem verilse, bizi yöneten insanlar siyasal mezunu olsa, topluma yön veren gazeteciler, düzgün bir sözel eğitimi almış olsa, en zekiler tıp okur mantığını kırsak, memleket daha iyi bir hale gelirdi.
zeka seviyeleri ne olursa olsun ileride ülkeyi yönetecek kişilerdir.
lisenin parlak öğrencileri sayısal okuyup mühendis, doktor olma hevesine kapıldıklarından öss'ye hayvanlar gibi tosarlar. (aynı boku ben de yedim ordan biliyorum)
çoğunlukla ne istediğini bilmeyen, lisede biraz daha yatış isteyenler de sözel ve eşit ağırlık sınıflarını doldururlar.
aralarında elbette ileride nerede olmak istediğini bilenler de olacaktır ama ülkemizde erken yaşta başlayan bir mesleki yönlendirme sistemi bulunmadığı için ne yazık ki bu öğrenciler de azınlıkta kalıyorlar.
bu yüzden öss'de türkiye derecesi yapan öğrencilerin hepsinin ağzında
'hacettepe tıp fakültesi, odtü elektrik elektronik mühendisliği' lafları dolaşmaktadır.
aynı lisenin inek tayfası doktor ve mühendis olurken, arka sıradakiler gidip kamu yönetimi okurlar.
belki ileri de o parlak öğrencilerin yönetim kadrolarını doldurduğu bir türkiyede yaşamak daha da onurlu olacaktır.
başarılı olan sözelciler tarih,coğrafya,türkçe,edebiyat gibi konularda sayısalcılardan çok daha iyidir.sayısalı seçme nedenleri arasında sayısalı yapamaması ve öğretmen olmak istemesi ağır basar.
sosyal zekası ve kişilik gelişimlerini tamamlamaları açısından diğerlerine göre avantajları bulunan kimselerdir. nitekim fen lisesi nden* çıkan aygırlar muhabbet etmeyi bile bilmezler. saygı duyulması gerek sözel öğrencilerinin aşağılanmaya çalışılmasıyla ortaya çıkan bilinçsiz yargıdır.*
ben sözel mezunuyum ayrıca sözlük formatı dediğimiz şeyde tamemen sözle zeka gerektiren bir bölümdür, onuda geçtim, felsefe, edebiyat, şiir sözel zekası gelişmiş insanların alanıdır, en kral fizik öğretmenine hayyamdan 2 dize verim okusun sonra ne anlatmak istediğin söylesin sana söylediklerini yaz sözlükdede bir zeka değerlendirmesinde bulunalım.
ayrıca okuduğum sözel sınıf çift dikiş ve bütün işe yaramazlar bende dahil olmak üzere toplandığı bi sınıfdı okulun en pis sınıfıydı buna rağmen 82 kişilik devlet okulu sınıfımızdan 30 kişi aynı yıl 25- 30 kişide sonradan çok rahat üniversiteye girdi.
zeki bir sözel öğrencisinin zeka seviyesi , ortalama bir sayısal öğrencisinin hesabını zorlayacak kadardır. *
başarılı bir sözel öğrencisi, başarılı bir sayısal öğrenciden daha çok bilgi birikimine, daha çok entelektüel seviyeye sahiptir gözlemlerim kadarı ile.
Doğrudur genelde bir baltaya sap olamayanlar tercih ettiği için ortalama olarak düşüktür.lakin hedefi doğrultusunda bu bölümü seçmiş ve çok zeki kişilerde vardır.Ayrıca bir çok başarılı sayısalcının da aslında bir gerizekalı olduğu yadsınamaz. SAyısalcı bünyeler ineklik yapa yapa her tür matematik geometri sorusunu çözmeyi ezberlemiştir lakin zeki bir sözelcinin soruya yaklaşmıyla başarılı ama zeki olmayan(çok var böylesi) bir sayısalcının soruya yaklaşımı karşılaştırılırsa durum daha net anlaşılır.
