köşe yazarlarından (bkz: yılmaz özdil)
(bkz: soner yalçın) ve
(bkz: tokmak) ın yazılarını her allah ın günü okuduğum gazete.
çok alıştım.çayıma şeker gibiler.
okumadığım, sevmediğim fakat memleketimizde o kadar iğrenç sayfa küpürleri var ki adına gazete dediğimiz.. onlardan dolayı eleştiremediğim aynı zamanda..
zaman gazetesi özgür medya yakınırken (son zamanlarda) bunlar gerçekten özgürce bir şeylerin eleştirisini yapmaktadırlar. yaptıkları eleştiriler tartışılır tabi.
halkçı ve gerçeğin dili olan gazetedir. dili sert olabilir ancak halkın konuşma diline yakındır. cumhuriyet çok elit kalıyor sözcü daha halkçı daha bizden.
Dündar, bekir abi, yozdil, çölaşan, anca masturbasyon görevini üstlenmiş gazete ve ekibi. Sözcü okur müferreh olurlar, zevkten oturup kalırlar, meydanlara atatürk portleri yapıp reaksiyon boşalırlar, tencere tava çalmak gibi anlamsız temayülleri de görülmüştür. sonra da sızıp kalırlar bir bir parazitler gibi, ne oy kullanmak için kıçlarını kaldırırlar ne bir muhalefeti adam edebilirler, beyinlerini uyuşturup, sarılıp uyudukları, kalplerini sıcak tutan gazetedir,
oysa zihniyetlerinin kefeni.
belli bir güruhun zeka seviyesini gösteren yayın ama gazete değil, üzerine çok ilginç araştırma tezleri yazılabilir.
ilginç psikolojide okurları vardır. mesela emin çölaşan'ın ayağı kayıp düşse hükümetin suikasti olabileceğinden şüphelenirler. izmir'in chpli belediyesinin başarısız politikalarını, akp'nin izmir halkını yıldırma politikası olarak gören kafada okuyucuları var.
sosyal medya editörleri afedersiniz ama yarrak gibidir. artık bu yüzden takip etmiyorum kendilerini. haber nasıl çarpıtılır, merak duygusunu uyandırmak için şaşalı ve iddiaalı başlıklar. haberi açıyorsun tın tın haber. bunun adı habercilik değil dolandırıcılıktır.