bugün

Bazen konusmaktan daha anlamlı olabilecek durumdur.
söylediklerin oranda anlaşılmak istiyorsan, durmadan konuş.
söylediklerinden fazla anlaşılmak istiyorsan arada bir sus. *
en doğru tesbittir.
Kendisi çatlamadan
Toprağı çatlatamaz tohum
Asmışım sinirini mutsuzluğun
Ayrımsayamıyorum bile öyle mutsuzum
Acısını artık duyamıyorum
Ki kendim öyle bir acı olmuşum
Nasıl görmezse göz kendini
Kendimi arıyor bulamıyorum...

Aziz Nesin
çoğu zaman en etkili cezadır.
konuşursa huzurunu kaçıracağını idrak eden kişinin, susmayı tecih etmesi.
düşüncenin hızına dilin yetişememesi.
dinlemektir. söylenecek sözü olanı.
karizmatik olmanin en kisa yoludur...tabi becerebilene.

misal ben beceremiyorum.. yani beceriyorum da bi zamanini tam denk getiremiyorum.. bole tam susup, gozleri kisarak uzaklara dalinmasi gereken anlarda oyle bir cenem dusuyor ki.. aboouuvv.. allah muhafaza.. kafa sey ediyorum resmen.. ya da tam tersi, konusulacak muhabbet edilecek ortamlarda bi suskunluk geliyo bana.. oyle mal gibi kaliyorum.. sanki isteyerek, sadece dinlemek amaciyla susuyormusum havasi vermeye calisiyorum ama yalan tabi.. aklima tovbe hic bir sey gelmiyor.. suratima dangalak bir siritis oturtup kopmamaya calisiyorum ortamdan.. olmuyor ama biliyorum.

bir de ozellikle hatun kismisiyla munakasalarda susup, aci aci bakip sonra sessizce cekip gitmek eylemi mesela.. cok hos di mi? bence super bir sey.. ben yapamiyorum ama.. kendimi tutuyorum tutuyorum.. sonra cenem dusuyo biyk biyk cene yaristiriyorum.. olmuyo iste.. karizma yerlerde... hele bi keresinde tam basardim dedim.. sustum, dondum arkami uzaklastim ortamdan.. az ilerde gene tutamadim kendimi telefon actim hatuna telefonda biyk biyk ottum... hakliydim ustelik, mal gibi bir de haksiz durumuna dustum..

neyse yaa.. demem o ki zamaninda ve dozunda olunca susmak super bir seydir.. ama ayarlamak cok zor onu diyim.. misal su an gene duramiyorum ben bak.. entry' i cok onceden bitirip cekip gitmem lazimdi bu basliktan.. ben 3. paragraftayim hala.. niye? cunku hiyarim aga ben.. valla kesin kanaat getirdim artik... tamam susuyorum simdi... 1..2..3.. tip!.. tip dedigim tıp olacak tabi, bu yukariya turkce harfleri koymuslar sagolsunlar ama ben alisamadim daha kullanmaya.. aslinda bir de sapkali 'a' var ya hani onu da koysalar cok guzel olurmus.. misal gecen hala yazmam gerekti sozlukte, hani babanin bacisi olan degil o sapkali 'a' ile olan.. yaa off.. ne diyorum ben ya.. biri beni sustursun lan.
büyüme alameti.

"Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz"
sussam yalnızlık
konuşsam ayrılık .. (bkz: kahraman tazeoglu)
en iyi cevaptır.
sustukça sıranın sana geleceğini hissetmektir.susma....
(bkz: susma sustukça sıra sana gelecek)
yeri geldiginde dünyanın bütün sözcüklerini haykırmaktır karşındakine, arasıra ise sevdigin insanla güzel bi sohbet yöntemidir susmak. saatlerce hiçbirşey söylemeden sadece bakarak konuşma birbirini anlama.
konuşmak bir ihtiyaç olabilir ama susmak bir sanattır.
bir şeyleri beklemektir kimi zaman.
resimler çizdikçe duvarlara kayboluyor izlerim,
ölüm tek başına bir yolculuk...
göğsümde ışıldadıkça mavi acılar,
bekle beni kulaklarımda azgın kıyamet
ki;
bekleyişin diğer adı susmaktır.
elbet döneceğim uçurumların dilinden aşka...

alıntıdır. *
Nefeslerle sürüp giden yaşamamız
Bir su kenarına gelir durur;
Ekmekten, şaraptan öte nimetler vardır;
Yürünmez öyle hep, bazen susulur...
Güzel şey karşılıklı susmak
daha güzeli de gülüşmek

friedrich nietzsche
yaş ilerledikçe bünyeye oturan davranış biçimi. olayların sıradanlaşması sonucunda vuku bulan davranış biçimi. susmayan birini dinlemenin çoğu zaman işkence nadiren eğlence olması. kişide yüksek sesli ve tempolu müzik dinlememe isteği ve sessizlik isteği gibi ricalara vesile olan davranış biçimi. davranış biçimi.
neden ve kiminle susutuguna gore degisen,pek cok cevabı kapsayan,bazen huzur veren sessizlik eylemidir.
bazen daha çok şey anlatmaktır. boğazına düğümlenen sözcükleri bir bakışla anlatıp sadece susmaktır. söyleneceklerin sızısı bakışlarda hafiflesin diye.
Söylenecek hiçbir şey yoksa, susmak... Söyleyecek sözü olanları dinlemek, anlamaya çalışmak, Kitap sayfalarının arasında dolaşmak... kainati okumaya... Suratını okşayan rüzgarı, saçlarını ıslatan yağmur damlasını, ayaklarındaki kum tanelerini hissetmek...
Güneşin batışını, hayata dair anlatacakları olan bir filmi, yıldızları, uzaklaşan bir gemiyi izlemek.... Hastanedeki hastaları, cezaevlerindeki mahkumları, mezarlıktaki mezar taşlarını görmeye gitmek... Yollardaki bir taşı, bir düşeni, bir kendini kaybedeni kaldırmak... Biraz düşünmeye, geçmişe, geleceğe gitmek... Sorular sormak kendine, hayata, dünyaya dair... Kafa yormak, hep ertelenen konularda... Bir cevap bulmaya çalışmak, bir cevap veren bulmaya... içinden çıkamadığın problemlere dair...
Söyleyecek hiçbir şeyi olmadığında, söyleyecek bir şeyi olanlardan bir şeyler öğrenmek...
Bugüne kadar söylenmiş sözlerin üzerinde durmak, kiminin altını kırmızı, kiminin mavi, kiminin siyah kalemle çizmek.... kiminin üstünü çizmek, kimine bir harf, bir kelime, bir ünlem eklemek..... Yeni bir şey söylenmeyecekse, daha önce söylenmiş sözleri bu kadar yüksek sesle, bu kadar kendi keşfinmiş gibi bağıra bağıra söylemek... kendi kendini hesaba çekmek... cevaplarının doğruluğunu kontrol etmek.... hatalarını kabul etmek.... Biraz bozmak ezberleri... Biraz değiştrmek kurulan cümleleri... Teslim bayrağını çekmek... Yeni şeyler öğrenmek... Yeni şeyler söylemek için susmak...
susarken de içine hiçbir ima katmadan, sadece susmak.... Bir şey biliyormuş gibi değil.
umursamıyormuş gibi de değil, Kendini ağırdan satıyormuş gibi de değil. Gümüş olan söze tercih edilesi bir altın değerinde olduğundan hiç değil... Daha yolun başındaymış, daha öğrenecek çok şeyi varmış, söyleyecek hiç ama hiçbir şeyi yokmuş gibi susmak...
Bir "Konuşursam yer yerinden oynar havasında" değil. "Fırtına öncesi sessizlik" gibi de değil. Sesini akort ediyormuş gibi hiç değil. Söyleyecek sözü olmayan herhangi bir insan gibi... Susmak......
eksi veren kezbanların default eylemi. konuşmaya yetecek götleri yok zira, doğal karşılamak lazım.
kalbi kırılmış insan eylemidir. ne konuşsan boş. anlamamış ki seni bundan sonra anlasın. konuşmak güzel, ama kimle konuştuğun çok önemli.*yurdum hatunları her kelamı kendisinden hoşlanıldığı için edildiğini sanarken sessiz kalmak en iyisi. 3-5 kelam ile bakirelik bozulmuyor. genelleme yaptık, sınıfta kaldık ama istisnalar tabi ki var. karşınızdaki kişi susuyorsa bir kaç nedeni olabilir. küfretmek istemiyordur, size sitem ediyordur, sizi iplemiyordur, hayata küsmüştür, meşguldür.