gereksiz ama bir o kadar da gereksiz reyting alan maceraperest gösterilmeye çalışılan 8 - 10 insandan oluşturulmuş bir yarışma işte... maksat türkiye uyusun bir şeylere fix olsun...
pazartesi günü iki yarışmacıyı eleme için halk önüne çıkardıktan sonra, akabinde adaya geri dönünce anneler günü kutlaması yapmaları garibime gitti.
hayır saat farkı duydum da gün farkı biraz garip oldu. *
pazar günü anneler günü ise, bunlar salı günü neyi kutladılar.
herhalde acun onlara geç söyledi bunu!
Duygu hakli da olsa gozumde hep haksiz imaji ciziyor. Asiri fani var o kizin. Bu arada murat'in dogum gunuymus. Buradan kendisine kucak dolusu opucuklerimi yolluyorum.
ümit'in alttan alttan laf sokma, tahrik etme konusunda ne kadar başarılı olduğunu gördük bu akşam. Tamam duygu gerçekten tahammül edilemez bi insan ama bu sefer yanlış bi şey yapmadı. Ümit karan yok biz türk genciyiz biz böyle gördük şeklinde laflarıyla kazanamamanın hırsını çıkarmaya çalıştı. Ayrıca doğukan'ın köpek benzetmesi de gözümden düşürdü kendisini, yakıştıramadım.
bu yarışmayı bütün bunların bir senaryo olduğu bile bile izliyorum ve çok da zevk alıyorum. sözlükte survivor hakkında ne yazıldığına bakmak için şu başlığı açıyorum. her zamanki gibi kendini çok akıllı sanan aptalların "hala bu programı ciddiye alanlar var ya" tarzı yorumlarını görüyorum.
benim de sevmediğim programlar var ama gidip de o başlığa yazma ihtiyacı duymuyorum. bu da olumsuz yorumlar yapanların ne kadar boş iş meraklısı olduklarını gösteriyor.
neyse...
gönüllüler takımından birinin ya da doğukan'ın birinciliği hakettiği yarışma.
öncelikle ünlüler takımının gönüllülerden tırsmaya başladığı kesinleşmiş oldu. zira dün yayınlanan programda duygunun söyledikleri pek ciddiye alınacak derecede şeyler değildi. ümit karan resmen ''klasik türk milletine damardan girme'' stratejisini uygulamaya başladı.
bu şekilde anlamış olduk ki, ünlüler oyunda mızıkçılık yapmaya başladı.
ümit karan'ın sözleri birkaç hafta önce ki ''ben delikanlı abilerle büyüdüm'' sözünün neredeyse aynısıydı. bizim türk milleti olarak ananelerimiz var ''biz türk genci olarak böyle gördük'' gibi halka oynama çabası sadece güldürdü. hayır ortada fol yok yumurta yok neyin alınganlığı bu!
klasik vasfiye teyze repliği ile cevap vermek istiyorum...
eeeee haklııı! türk halkına oynamayacanda naapacan. siz ırmağı yazdınız, ırmakta seni yazacaktı. senle ırmak sms'e kalacaktın. e korktun tabi. yazıııkk! ne çektin be!
ayrıca acun gerekiz yere duyguya yüklenerek rengini belli etti sanırım.
sonuç itibari ile ırmak ile bennu takımı düşünerek birbirlerinin ismini yazıp sms'e kaldı. hayır bu neyin kafası onuda anlamış değilim. sanki büyük ödülü takım olarak kazanacaksınız. bu gerizeklılık değil de nedir?
sadece oyunlarına denk geldiğimde takıldığım tv programı. 35 yaşıma geldiğimde anladım; bende müsabaka (maç, oyun, karşılaşma, rekabet vs.) bağımlılığı ya da takıntısı var. örneğin zap yapacaksam asla spor kanallarından başlamam. lakin ilk denk geldiğim müsabakada kamyon farı görmüş tavşan gibi çakılırım.
bu tv programında da öyle oluyor. sadece oyunları izliyorum ama herkesi tanıyorum. duygu diye bir kız var, çok mülayim bir kız mesela.
neyse.
dün akşam yarışanların ciğerlerine bayram ettiren bir yarışma vardı. her oyun bitişinde yerle yeksan olmalarını, o anki vücut tepkilerini çok iyi anlıyorum. ilk oynadığım paintball müsabakasında ben de aynı şekilde olmuştum. oyun bitti tüfeği görevliye vereceğim, yürüyemiyorum. 10 adım atacak, bırak adım atmayı "oturacak" derman kalmamıştı. mecburen yere yatıyorsun. o günler aklıma geldi.
çok mu kendimden bahsettim? tamam sadede geliyorum.
bennu abla error verdi ya.
duygu kızımız da "rereröröre" yaptı ya.
hah. duygu haklı!
daha doğrusu acun bey haksız.
atalay demirci de komik değil.
orda kimse bennu ablayı "yarış" diye zorlayamaz, zorlamamalı. can ulan bu manyak mısın!
ama bunu yaparken de rakibinin hakkını verip, hanelerine bir punkte yazacaksın arkadaşım!
yok öyle!
elbette sağlık çok önemli, ama ortada bir müsabaka var. yarışamayacak durumda mısın? peki güzel. sağlık önemli, 40 yaş, 4 çocuk vesair süper. otur sen bennu istirahat et, duygu'cum senin puanın yazıldı tahtaya sıradaki yarışmacılar gelsin.
bu!
bunun harici yapılan her türlü hareket birinin hakkına girmektir.
yarışmacıların "iyi niyetine" güvenerek oyun kuralı konmaz. kurallar konurken art niyetli yarışmacı, oyuncu vs. olma ihtimali düşünülür ve ona göre kural konur.
bu dediğim bennu hanım bir sakatlık geçirseydi de geçerli idi. hatta geçen haftalarda yine bir kızcağız (hangi takımdandı hatırlayamadım şimdi) sakatlanmıştı. ne oldu orada hatırlamıyorum, birine puan yazıldı mı ama, yapılması gereken sakatlanan oyuncuyu hemen tedavi altına alıp, diğer takıma bir puan yazmak olmalıydı.
o zaman ben yüksek ihtimalle yenileceğimi düşündüğüm bir yarışmacı karşısında "kulunçlarım ağrıyor" gibi sikindirik bir bahaneyle yarışmam, pas geçerim her seferinde. takımdaki zayıf halkalar isterlerse kendilerini, takıma herhangi bir kayıp yaşatmaksızın, diskalifiye ederler ve sadece kas yığınları yarışır.
olur mu?
bu kurallara göre olur!
ayıp!
ha bu arada ümit bey size sesleniyorum: böyle tribünlere oynamayı nerede öğrendiniz?
yarışmanın başlarında favorim ümit karan'dı. ama bi süredir performansında da tavırlarında da bariz bi eksiye düşüş var. şimdiki favorilerim doğukan manço ve gönüllülerdeki murat.
ayrıca o duyguya kendi takımındakiler bile zor tahammül etmiyolarsa bende bişey bilmiyorum. bitse de şununla tüm ilişiğimizi kessek diye sabrediyolardır. buna eminim.
bu kız sakin, normal bi insanı bile 15 dakikada katil edebilir.
ama patronun yanında (bkz: acun ılıcalı) -ki kendisini hiç sevmem- ''çok özür dileyerek araya girmek istiyorum, çok özür dileyerek bişey söylemek istiyorum'' derken nasıl keyiflendim belli değil *
gönüllüler takımının daha güçlü üyelere sahip olduğu aşikar olan yarışmadır. başlangıçta ünlülerin baskın çıkmasının sebebi, gönüllülerde bulunan mustafa, bozok, fatmagül gibi beceriksizlerdir.
bir diğer parametre acun ılıcalı faktörüdür. bu yarışmanın asıl yaratıcıları, yılların verdiği tecrübeyle hangi takımın hangi yarışmada daha başarılı olacağının farkındadırlar. ünlüler güçlü ve becerikli, gönüllüler ise hızlı ve çevik. son birkaç haftadır oynanan oyunlara baktığımızda tamamen hıza ve çevikliğe dayalı olduğunu görürüz. dolayısıyla gönüllüler kazanmaya başladı. neden gönüllülerin kazanmasını istiyorlar? bak onu bilmiyorum. ünlüler takımına daha çok sms geliyordur, daha çok para ediyordur. bu olabilir belki.
dün itibariyle artık duygu denen oluşuma daha fazla dayanamayacağımı anladığım ve seyretmeyi bıraktığım yarışma. kadın tek başına sinir sistemini çökertebilecek kapasiteye sahip, diego lugano bile bu kadar sinirimi bozmamıştı ömrü hayatımda. bak acun bu lafım sana, duygu varsa ben yokum arkadaş.
Daghan ve duygu haricindeki gonulluleri destekledigim yarisma.
Daghan'in gonulluler adasina gecisi sonrasi, duygu'ya bir haller oldu. Surekli daghan'a dokunmalar, daghan'la sakalasmalar, daghan'la is birligi yapmalar filan... disardan bakildiginda o kadar cok sevimsiz gorunuyor ki anlatamam. Sanirim duygu daghan'dan hoslaniyor. Onun ilgisini cekmeye calisiyor; ama sunu bil ki duygucugum o seninle her ne kadar iyi anlasiyorsa, murat ve hilmiyle de o kadar anlasiyor. Daghan'i kendine bu kadar yakin gorme. Zaten ilk firsatta seni gonderecek. Konseyde Murat ve hilmi'yi yazar mi saniyorsun? Daghan senin oyunlarina gelmez tatlim.
Daghan'i sevmesem de yeri geldiginde duygu'ya muthis laf yetistirebiliyor. Murat ve hilmi'de o kabiliyet yok iste. Daghan super bir plan kurmus kafasinda. Murat ve hilmi'yi koruyup onlar araciligiyla finale gidecek aklinca. Bir yandan da duyguyla iyi geciniyor ki cocuklar kontrolumden cikarsa garantim olsun, duygu'nun da ne yapacagi belli olmaz, onunla da is birligi yapabilirim mantigiyla.
Su duygu hilmi ve murat'in son kavgasindan sonra daghan'in gelisiyle adadaki gerginlik azaldi. Cocuklar duygu'nun onca lafini yuttu. Duygu'yla konusmaya basladilar. Daghan her ne kadar sevimsiz olsa da gonulluler adasi icin buyuk bir velinimettir. O giderse duygu yine cocuklarla kavga eder ve eski sorunlar tekrar gundeme gelebilir tahminimce.
Ayrica duygu nun yas takintisi var. Sadece kendinden yasca buyuk insanlarin dediklerini yapiyor. Daghan da kendisinden buyuk diye onun dediklerini genel olarak yapiyor, ses çıkarmıyor. Ayni seyleri hilmi ya da murat soylese takmazdi eminim.
Her neyse sonuc olarak duygu'nin gitmesini cok istiyorum. Gerci internette inanilmaz fani var o kizin. Smste iyi oy alir ve finale kalir ama gitsin ya. Yarisma cok seviyesizlesti.
Ekstra bir sey daha. Murat ve hilmi'yi cok az gosteriyorsunuz acun bey. Cok seker çocuklar. Daha fazla gorelim onlari. Hep duygu hep duygu nereye kadar. Icimiz sikiliyor bu tartismalari dinledikce.