Atmaları gereken topu atmayı unutuyorlar, dokunmaları gereken tahtaya dokunmuyorlar.
Arkadaşlarının topu beş metre geriye düşüyor; bir tanesi kalkıp topun geriye düştü demiyor.
En basit yarışmalarda bile o kadar salakça davranıyorlar ki fiziken ve performansta çok iyi olmalarına rağmen iş beceri, hüner, taktiğe geldi mi bildiğiniz sıçıp sıvıyorlar.
ulan bu senekiler tam dayaklik amk.
erkekleri büyük ihtimalle askere gitmemis ve dayak yememisler...
ben olsam alayini adam ederim bu zengin bebelerine...
garip takım. en iyi bu şekilde tanımlanabilir herhalde, evet, garip takım.
bana göre;
- serkay: başarılı ama fazla hırslı, öyle ki kaybettiği her an bir kıskançlık krizine giriyor. bunun dışında da müthiş bir karamsarlık gösterip herkesin motivasyonunu düşürüyor. ayrıca her ne söylüyorsa artık konuşması sürekli bipleniyor.
- efecan: serkay'dan çok daha başarılı ve düzgün bir çocuk. ama serkay'ın söylemlerinden fazlasıyla etkileniyor ve bu da ister istemez onu gölgeye itiyor.
- ibrahim: başta çok başarılıydı, öyle ki ünlülerin atakan'ı varsa gönüllülerin de ibrahim'i var diyorduk, ama uzunca bir süredir o başarısından eser yok. çünkü hiç hırslı değil. oynuyor ama sürüye ayak uydurma niyetiyle oynuyor gibi. ayrıca vücut olarak çökmüş durumda bence.
- damla: başarılı evet, ama nagihan gibi birinin karşısında daha hırslı olması gerek. çok ılımlı, öyle ki birçok şeye sessiz kalıyor, hatta pısırıklık derecesinde sessiz kalıyor. her oyun öncesi erkeklerin desteğiyle ancak sahaya çıkabiliyor gibi bir izlenim bırakıyor bende. erkekler ''hadi be damla, yaparsın'' demezse sanki hiçbir şey yapamayacak gibi hissediyorum. sigara olayı da ayrı bir epic fail.
- memiç: çok sinsi ve kinciydi. hanım hanımcıklık maskesiyle millete verip veriştiriyordu. takımın kaptanı moduna bürünmüştü bir ara, tabi bunda damla'nın sakatlanmasının ve memiç'in de her oyunda karşı takımdan ezgi veya tuğba'yı seçmesinin de rolü büyük. çünkü kız bu sayede çok başarılıymış gibi göründü, halbuki alakası yoktu, tek yaptığı diğer takımın başarısız isimleriyle karşı karşıya gelmeye çalışmaktı. tahmin edildiği gibi elendi.
genel olarak;
hırslarının bir ortası yok; bir gün çok hırslılar, başka bir gün hiç hırslı değiller.
kinciler. oturup kendilerini ve takımı geliştirmek için ne yapmaları gerektiğini konuşmak yerine, ünlüler takımından öç almayı yegane amaçları etmiş durumdalar.
başından beri biz hep gönüllüler takımını ''semih ile kerimoğlu ve diğerleri'' diye konuşuyoruz, halbuki semih olsa da olmasa da takımın bel kemiği olan insanların da bir gruplaşma içinde olduğu aşikar. mesela serkay ile efecan'ın benim gözümde semih ile kerimoğlu'ndan bir farkı yok.
