katliamlar türkiye sınırına dayandı artık. neredeyse sınıra 10 km kadar yakın olan halep'e bağlı azez kasabasından dün bir çok ölü haberi geldi. aralarında türk olduğu da bilgiler arasında ama tabi ki kimse net ve gerçek bir bilgi alamıyor. zira esat elektrikleri ve telefon hatlarını kesmiş durumda. artı halepe giden çevre yolunu da iş makinaları ile eşmiş ve geçit vermiyor askerler.
sınır kapısında ticaret sıfır durumda. çok yakın zamanda da hatay'daki mülteciler öncüpınar sınır kapısına yakın yerde hac konaklama tesis olarak kullanılan alana taşınacak. etrafı 4 metrelik duvarlarla çevrili alanda yaşayacak mülteciler. alanda okul sağlık ocağı başta olmak üzere ihtiyaçları karşılanmaya çalışılacak ancak ne kadar başarılı olunur soru işareti. zira kilis in total nüfusunun 10da biri kadar mülteciden bahsediliyor ve bu adamlarda 5 kuruş para yok. ilk ve en önemli tehlike hırsızlık ve fuhuş olacaktır.
ek olarak halep'te bolca bulunan ermeni nüfusu ki onlar her daim zengindir, kilis'ten arsa ve ev satın almaya başlamışlar bile.
inşallah esat şerefsizi bir an önce devrilir de halk rahat bir nefes alır.
teröristlerin eylem yaptığı bölgelerin küçük bölgeler olmasına karşın dünya medyasında sanki tüm suriye'de keşmekeş varmış gibi gösterilerek olası bir askeri harekatın zemininin hazırlandığı ülkedir. cnn örneğin, dün öyle bir gösteriyorlar ki tek küçük bir patlamayı ve oradan çıkan dumanı, zannedersin atom bombası atmışlar.
Suriyeli bir muhalifin iddiasına göre Obama Yönetimi, Suriye ordusunun kuşattığı yerleşimlere, insansız hava araçlarını kullanarak insani yardım ulaştırmak üzere düğmeye bastı. incirlik'in ismi de geçerken ABD iddiayı yalanlamadı, Ankara Bu yönde bize gelmiş bir talep yok diyor.
suriye'nin şu zamanlardaki durumu hakkında konuşuluyorsa şu yazının okunması şart. ölümler ve acıları bir tarafta tutup, kitleleri galeyena getirmenin ve yanıltmanın nasıl kolay olduğunu görüyoruz.
akp'nin, israil karşısında zayıf düşmesine çalışan emperyalist ülkelere, bu emelleri doğrultusunda açık destek verdiği ve sırtından vurduğu komşu ülkedir.
suriye ile iyi ilişkiler kurma görüntüsü verilmesinin, abd ile bir tür pazarlık unsuru olduğundan kuşkulanmak için, akp'nin suriye politikasındaki ilkesiz keskin u dönüşüne bakmak yeterlidir.
insan hakları yönünden yapılan kirli propaganda gerçekten ilkesizdir. ırak'ta yüzbinlerce insan abd yüzünden ölürken ağızlarını açmayanların, şimdi ağızlarını sonuna kadar açmaları ilkesizlikten öte bir şeydir hatta.
sivillere ateş açmayı reddedip, Halep'teki bir güvenlik noktasını vurduktan sonra helikopteriyle türkiyeye kaçan pilotun ülkesidir. ama malesef yere inemeden helikopter düşmüştür.
müslüman bir ülke olmasına rağman bugün itibariyle en büyük şiddetin meydana geldği ülkedir. işin ironik tarafı ise hz. muhammed'e ilk defa peygamber olacağı burada söylendiği rivayet edilir. belki de başlangıç ve son için bi'işarettir.
not: deist birisi olarak yaşananları görünce ve biraz da okuyunca; bu islamiyetin bulunduğu çevreye acı ve nefretten başka bir şey getirmediği görülüyor.
pkk'nın geçmişteki en büyük destekçilerinden birisi. şimdilerde de yeni destekçilerinden biri. baas partisi ve güvenilmez esad (ya da essed mi ne boksa artık) sülalesince idare edilen, şimdilerde ne bok olacağına kapalı kapılar konsorsiyumunun henüz karar vermediği ülke. haa, bir 90 sene öncesine kadar da bir erzurum, bir antep, bir malatya kadar bizim topraktı...
varlığında kendini pkk'yı desteklemekle hissettirmişti, yokluğunu ise türkiye dahil hiçbir dünya ülkesi hissetmeyecek. o kadar boş ve karşılaştırmalı üstünlüğü bulunmayan bir ülke yani. hep beraber bay bay diyoruz.
ya işte böyle olur dediğimiz ülke. eskiden iran ırak ile ortaklaşa besleyip ülkemize pkk'yı saldınız. şimdi içinde olduğunuz o üçlü değişti. büyük abi bip dedi, biletini kesti be küçük kardeş. ama şimdi bopbaşkan (rte) varken çok zor be işiniz.
