ilk önce soğuk ama içine girince ılınıyor..
5 dakikalık muhabbetle klas adam statütüsüne koyduğum hassas insan.
ayrıca ikizler demesede ikizlersin sen der bir insan..
neden bu ara boyuna ikizler diyorum hiç bir fikrim yok..
hiç anlamam oysa..tutanak, dayanak bir nebze
...
Bugün, Türk Milletinin özgürlük ve vatanı için gerektiğinde neleri feda edebileceğini bir kez daha kanıtladığı bir dönemi simgeleyen 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günüdür. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur sözlerinde ifadesini bulan bu zafer, aynı zamanda Mehmetçiğin vatan ve millet sevgisinin de ölümsüzlük anıtıdır. Milletimizin gönlünde daimi yerini alan şehitlerimiz, ülkemizin bağımsızlığının ve bölünmez bütünlüğünün korunması, huzur ve güven içinde yaşamamız, milli çıkarlarımızın savunulması ve vatanımıza hizmet etmek için canlarını feda etmişlerdir. Üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu vatanı, bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün, vatan sevgimizin, birlik ve bütünlüğümüzün simgeleri olarak, gönlümüzde yaşayan aziz şehitlerimize borçluyuz. Onların, vatan ve millet için yaptığı fedakârlığın değeri, hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar yüce ve büyüktür.
Türk vatanının ve milletinin ebedî varlığı ile devletimizin bölünmez bütünlüğü uğruna gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi, 18 Mart Şehitler Günü münasebetiyle şükran ve rahmetle anıyoruz.
ve bu yazara sevgilerimi gönderiyorum.
dün bir kere daha anladım ki bu adamın bir standart eşiği var ve bozmuyor arkadaş kendisini hiç bir durumda. vaktiyle vodka-limon hüplemişliğimiz sırasında neyse, unkapanı'nın varoşlarında king atarken de o. tophane'de nargile fokurdatırken neyse, beşiktaş'taki sabahçı kahvehanelerde de o.
neyse o lan, belki de bu yüzden apayrı seviyorum seni sultan'ım benim.*
nihilizm diye insanlara yutturulan şey şayet gerçekse bu adamdır arkadaş nihilist dediğimiz kimse. kompleks, sıfır; çakallık, sıfır; kasmıyor açıkçası.
yazısını okudum, her şey iyi güzel kendince açıklamış mevzuyu da aklıma bir şey takıldı;
hadi biz "yavşak" taraftarlar olarak kupaya ya da avrupa'da kazandığımız başarılara falan sığınabiliyoruz... siz "asil" beşiktaş taraftarları, "8 yediniz" dediğimizde neye sığınıyorsunuz?
eğer zamanında siz de asil beşiktaş futbol kulübü olarak bir kupa kazansaydınız da ona sığınsaydınız güzel olmaz mıydı?
bak farkındaysan ben bir takımı yenmekten bahsetmiyorum, kupadan bahsediyorum. ama sana göre bu kupa, türkiye'ye avrupa'dan, yani dışarıdan gelen tek kupa sizin de övünç kaynağınız olacağı yerde, "yavşaklık" oluyorsa kardeş kusura bakma, bizim uefa kupamız var... sizin bir bokunuz yok.
ve üstelik hani şu bahsettiğin kişi/kurum/şahıs her ne boksa, yapmış olduğu şike var ya, işte o işler öyle yürümüyo. sen git bu laflarla tüpçü'yü kandır. şike yapan kişi babasının hayrına yapmadı, senin takımın kazansın diye yaptı ve neticede senin takımın o maçı şikeyle kazanmış oldu. dolayısıyla geçeceksin. hee sen geçmesen de olur, geçen geçti... bu da varan 2.
sözün özü beşiktaşlı kardeşim, biz yenildiği zaman takımımızı satan, o mağlubiyetin acısını yaşamayıp bu mağlubiyeti unutturacak avuntular arayan taraftarlar değiliz. emin ol biliriz asaletle karşılamayı bu mağlubiyeti de... edebiyle takılan fenerbahçe, beşiktaş taraftarlarına da sözüm yok. tabii ki dalga geçilir ya da ne bileyim takılınır ama iş el sikiyle gerdeğe girmeye gelince, ayıp. önce dur, kendine bir bak!
her neyse, biz "yavşak" galatasaray taraftarları böyleyiz işte kardeşim. kupalarımızla, avrupa devlerini sami yen'e gömdüğümüz maçlarımızla, bir de bu ülkeyi en iyi şekilde, namuslu, şikesiz ve temiz olarak avrupa'da temsil etmemizle övünürüz. bu sizin için yavşaklık olabilir ancak bizim için "şeref"tir.
ayrıca rekor size ait bunu da hatırlatmak isterim. saygılar...
candır ya vallahi. bir de titiz bir de titiz anlatmakla olacak gibi değil görmeniz lazım. bana da hiç kıyamaz -çok kokladın çamaşır suyunu gel buraya hava al- demekten ciğeri soldu zira bugün. iyi ki varsın, tekrar teşekkürler her şey için. **
temizlik olayının hakkını veren adam. hayır ben en başta gerçekten dalga geçiyor, şakalar yapıp eğleniyor sandım. lakin sadece eğlenme kısmını tutturmuşum, geri kalan sanrılarımda yanılmışım. adam aldı eline bezi, süngeri, teli, cifi; esas rengi beyaz olup da zamanla bu renge yabancılaşmış ne varsa özüne döndürdü, beyazlığını hatırlattı evimde. Adam on numara insan bi de, bişey de diyemiyorsun. ama sonlara doğru anladı galiba benim sancımı, bir erkeğin evinin bu kadar temiz olmasının ne tür sakıncalar doğuracağını temizlik bittikten sonra fark etti. ama olsun, canın sağolsun abim. * ellerine ayaklarına* sağlık çok, bir dahaki sefere sözüm olsun, camlar ve kalorifer peteklerini ben silecem. *
Bana bir konser, bir çikiletta borcu olan yazar. Unutmamak için yazıyorum buraya. *
güvenebileceğiniz, derdinizi anlatabileceğiniz, zor zamanlarınızda sizin yanınızda olan birini de kolay kolay bulamazsınız. ben buldum kolay kolay da bırakmam. *
sabah geç kalır diye oyalanma rekorları kırarken, beklettiğim yazar. erkenci, eline ayağına çabuk, ufak tefek ama kesinlikle görüntüsüne kanıp az yer bu demeyin ağırlığınca yemek yiyip, litrelerce çay içebiliyor kendisi. ayrıca çok sağlam gollerim var kendisine hele biri çok güzel geldi efsane oldu adeta, yıldönümünü kutlamayı düşünüyoruz o derece.. bir de alışılagelinmiş olarak benim piercing faslım var, taksime gidip piercinglenmeden geldigim az görülmüş şey ne de olsa. son olarak eklemek istediğim şey topuklu ayakkabılarla beni maslaktan balta limanına kadar yürüttüğü, söylenmedim yürüyorum diye bozuntuya da vermiyor. çok fena çok.*
