hakli bir onermedir, rusyada kimse kiliselere mini etekle yada basi acik girmiyor, turk insanida ayni saygiyi baskalarindan bekleme hakkina sahipdir. oralar tarihi eserlerden once ibadethanelerdir.
neye dayanarak dediğini bilemem ancak her yerin bir adabı vardır. sultanahmet camii'nin içiyse kastedilen yer oraya vücudun herhangi bir noktası görüne görüne girilemez arkadaş. he onun dışında da size ne. kim ne isterse giyer. bakma.
yalnız istanbul'daki kutsal olarak sayılabilecek yerlere turistler daha çok saygı gösteriyor türklerden. bu da ayrıca üzücü bir durum.
Kim ne giyerse giyer. buna kimse karışamaz doğru. görmek istemeyen, bakmayan görmez bu da doğru. ahlak bedende aranmaz ama beynin içini göremeyeceğimizden beden vitrin oluverir ve tabidir ki vitrine ne koyulduğu önemlidir. tıpkı kendine "modern" diyenlerin çarşaflıları, cübbelileri ve sarıklıları "çağ dışılık"la itham etmeleri gibi açık giyinene karşı çıkmak da aynı şekilde yobazlıktır. ancak; bizzat gördüğüm için söylüyorum, camiler, kiliseler, havralar vs müze değildir. kafanın istediği gibi girip çıkamazsın. camiye giriyorsan bir yerlerini açmayacaksın. saygı göstereceksin. özgürlük bu değil...
bir kere benim gibi inançlı birini bile dinden soğutmayı başardığı için bu abuk sabuk yazının sahibinin kutluyorum öncelikle. benim inandığım din bu değil, bu adam müslümansa ben değilim zaten.
derdiniz ne lan? derdiniz ne? ben de namaz kıldım o camide ve yemin ediyorum etek giyen erkek turist gördüm o camide. insanlar fotoğrafını çekiyordu hatta. yine de o adam senin milli değerlerine saygı duyup altında şort var diye etek giyip girdi o camiye. bir daha gidersen ulu camiye kadınlara bakmak yerine namaz kılmayı dene hiçbir şey görmez gözün o zaman merak etme.
size ne metroda öpüşen insandan. kavga edeceklerine öpüşsün lan insanlar. adaba aykırı hareketler suçtur zaten sınır aşılıyorsa ya da aşıldığı düşünülüyorsa gider şikayetçi olursun hukuk karar verir hareketin adaba aykırı olup olmadığına. sen kimsin ya? sen kimsin ki benim kız arkadaşımla ne yapıp yapmayacağıma karar veriyorsun. ben reddediyorum senin inandığın dini ben inanmıyorum o dine. o din buysa bunu emrediyorsa inanmıyorum artık arkadaş. inanmadığım şeyle de yargılayamazsın beni.
atanamayan ve ahlak polisliğine soyunan milli gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi'nin 2012 yılındaki beyanı. bunlar demode oldu. yobazlar baya level atladı: