hani böyle mahallede en yakın arkadaşın vardır, her yaramazlığı onunla yaparsın, hep onunla aynı takımda olursun, gülüp eğlenirsin, yediğin içtiğin ayrı gitmez. sonra gün gelir arkadaşın babasının işi dolayısıyla ya da yeni ev satın aldılarsa başka mahalleye taşınmak zorunda kalırlar. bir süre o arkadaş arada bir mahalleye gelir, ama sonra o zamanın imkansızlıklarından ötürü cep telefonu vb.. iletişim araçları olmadığı için kopukluk olur ve bir daha görüşemezsin.
işte bu yazar da böyleydi. her yaramazlığı onunla yapar, sürekli muhabbet ederdik, bir ekip gibiydik. sözlüğe sürekli gitti geldi, en sonunda buralardan taşındı.. dilerim ki; arada sırada uğrar, vefasız çıkmaz.
neyse ki dönemin imkansızlıkları artık ortada yok, cep telefonu ile iletişim kurabilme imkanını bize sağlıyorlar..
insanlar yazar olarak tanıyorlar ya, yazarlığını filan geçtim. her şeyden öte bana olan davranışıyla on numara insan. yemişim yazdıklarını, düşüncelerini, yaptığı esprileri..
kendisinin sanırsam 691 inci sözlüklerden ayrılma, uçurulma, dalaylama vb. şenlikleri yakında kutlanacaktır. evet 691 inci, zaten oda bir inci. marka olduğunu iddia ediyor. marka olan delikanlı, heyecanlı bir arkadaş.
kendi sayfasında bir silme bir de yazarlık onaylama tuşu olduğunu sandığım gözlüklerinin çerçevesini yimek istediğim güzel küfreden abimis. bu tuşlara o anki ruh haline bağlı olarak basıp, kendi kendini bir silip bir yazar yapan bir yazardır.
daha önce birçok kez gerek mesejla gerek hakkında yazdığım yazılarda kendisinden rica ettiğim gibi ve hazır birdaha gelmesine imkansız gözüyle bakarken tekrar gelmiş olduğuna şahid olunca belirtmek istedim ki; umarım tepkili entrylerden çok eğlenceli entrylere odaklanırda en azından benim okumaya devam etmemi sağlar kendisini..
sözlüğe dönmesi ile inşallah bu sefer biraz daha fazla kalır dedirten yazar. lakin bir süre sonra yine birilerine ya da bir şeylere kızıp gitmesi muhtemeldir.