evrende tanrı'yı bulamadığını söylemesi bence tanrı'ya bir isyan ve meydan okumadır:
"bak ben yıllarca senin olabileceğini söyleyip ateistleri deist, deistleri müslüman yaptım. ama günden güne eriyip iki büklüm oldum. sen misin bana bu cezayı veren?!."
kendisini yerçekimi olmayan alanda serbest bıraktıkları zaman kendi isteğiyle olmasa bile hareket edebilmenin verdiği mutlulukla yüzünde oluşan gülümseyi hiç bir zaman unutmayacağım fizikçi.
günümüzün dahi fizikçisi.
en büyük amacı evrenin başlangıcını araştırmak, büyük patlama anında ne olduğunu bulmaya çalışmaktır. buna, izafiyet teorisi ile kuantum fiziğini birleştirerek açıklama bulmaya çalışmış, ve makro evrenle mikro evreni kuramsal olarak birleştiren ilk bilim adamı olmuştur.
kuramlarına hiç bir fizikçi itiraz etmez.
tanrı ile ilgili düşüncelerine gelince. o özellikle tanrı yoktur diye kimseyi inandırmaya çabalamaz. dediği sadece şudur:
"tanrı var mıdır yok mudur bilemiyorum. ancak bilimin ulaştığı nokta itibari ile, artık bilim evrenin varoluş anı için bir açıklama getirebiliyor."
kendisinin discovery channel için hazırladığı belgesel serisi mutlaka youtube'dan bulunup, izlenmelidir.
The grand design isimli kitabinda olayi cok guzel ozetlemis bilim kisisidir.
Hakli olarak demistir ki: "Evreni anlamaya calisirken olusturudugumuz butun aciklamalar dogrudur. Bizim icin onemli olan 2 sey vardir, birincisi ise yararlilik, ikincisi ise elegans."
Ozet gecmek gerekirse: Simsegin cakmasini havadaki iyonlar arasi elektrik yukunun akmasi olarak da aciklayabailiriz, zeus'un sinirlenmesi olarak da. Ikisi de dogrudur, ancak zeus'un ruh hali fazla tahmin edilebeilir degildir. Pek bir isimize yaramaz, ote yandan hava tahminleri ile simsek firtinalari tahmin edilebilir. O zaman, bilim bizim icin mitelojiden daha degerlidir. Tahmin edilebilirlikte ise, onemli olan eleganstir. Basitlik bir zevk meselesidir, ikimiz de bir olayi dogru tahmin edebiliyorsak o zaman ikimiz de hakliyizdir, ancak basit ve elegant olan daha hostur. Tabi bu bir zevk meselesidir, o baska...
allah'ın varlığını ve birliğini her defasında reddeden fizikçi. dahası günümüz popüler kız tavlama tekniklerinden olan olan ateizm'e saranların da en büyük dayanakçısı.
son çıkan haberlere göre de sekse olan düşkünlüğü ve çıplak kadınlarla yaşadıkları gündemde. ulan şimdi ben burada birşeyler yazar karalarım da neyse. zaten anlayan anladı. herkesin söylemek isteyip de söyleyemedikleri aynı bu adam için.
Bilim ile uğraşarak dünyaya katkı sağlayan bir insandır. Desteklenmeli, takdir edilmelidir. Tanrıya inanıp inanmaması onun sorunudur, adamı ateist diye eleştirmek salaklıktır. Cehennem var ise gidecek olan o, siz değilsiniz o halde karışmayın. ikinci bir konu ise, şu sıralar kadınlara düşkünlüğü konuşuluyor. Kucak dansı severmiş falan... Bilim insanının özel hayatı kimseyi bağlamaz. Hiç bir insanın özel hayatı bir başkasını bağlamaz. Adamın kucağında oturan siz değilseniz, bu konu hakkında da yorum yapmamanız toplum yararına olacaktır.
üşenmedim stephen hawking başlığına şuana kadar yazılmış toplam 141 entry yi okudum inceledim. şimdi bu 141 entry ile ilgili olarak ufak çaplı sosyolojik çıkarım yapacağım.
öncelikle entry giren insanları bir kaç gruba ayırmak gerektiğini düşünüyorum.
Birinci grup stephen hawking'i tanıyan, onun kitaplarını okumuş fikirlerini ve tabi hepsi olmasada bilimsel teorilerini az çok bilen kişiler. Bunlar genelde hawking'i ve bilimsel teorilerini tanıtma amaçlı okuyucuyu bilgilendirici entryler giren insanlar. ama malesef sayıca 30 u geçmediğini rahatça söyleyebilirim. yani 141 de 30 hmm.
ikinci grup hawking'i yüzeysel şekilde tanıyan, karadeliklerle ilgili bir takım çalışmalarının olduğunu ve discovery, national gibi bilimum belgesel kanallarında bir kaç belgeselini izlemiş kişiler. bunlar çoğunlukla yaptığı son açıklamaları link veren, daha popüler konularla ilgili çok ete süte dokunmadan yorumlar yapan ortayolcu tabir edebileceğimiz insanlar. 50-60 arasında entry bu kişilerden geliyor.
üçüncü grup stephen hawking'i yalnızca ideolojik nedenlerle yer yer hakarete varacak şekilde olumsuz eleştirenlerden oluşuyor. yine hawking'in popüler açıklamalarına, özellikle teoloji ile ilgili olan açıklamalarına en sert negatif eleştiri yapan kitle de bu kitle. bu entrylerin arasında aklımda kalan 'bilimini yerim senin' gibi bir cümle içeren bir entry nin olmuş olması da ayrıca dikkat çekici bence. bunların toplamı da 25 in üzerinde olduğunu hemen belirtelim. 141 de 25.
dördüncü ve son grupta stephen hawking'i olumsuz eleştirenleri olumsuz eleştiren grup. bu grup üçüncü gruba göre muhtemelen hawking'le ilgili daha fazla bilgiye sahip. üçüncü grubun hawking'e yaptığı olumsuz eleştirilere bir şekilde karşılık verme isteğinde olan bunu da onları eleştirerek yapmaya çalışan grup. bunlar da yaklaşık 20 25 civarındalar.
entrylerin çoğunda hawking'in yaptığı şu meşhur açıklamaya (tanrı'nın muhtemelen olmadığı ve cennet ve cehennemin peri masalı olduğu) gönderme vardı. benim ilgimi çeken nokta stephen hawking bu açıklamayı yapmadan önce olumsuz eleştirilerin sayısının azlığı ve bu açıklamayı yaptıktan sonraki olumsuz eleştirilerin artma eğilimi göstermesi oldu.
Oxford Üniversitesi Fizik bölümünü birincilikle bitirmiştir. Hayatının kabus dolu günleri, ALS Motor Nöron hastalığına yakalanmasıyla başladı. Omurilik ve beynindeki şuurlu kas hareketlerini düzenleyen sinir hücreleri dağılmıştı. Konuşma bozukluğu ve yutma güçlüğü çekiyordu. Derken vücudununun beyni hariç hiçbiryeri tutmuyordu. Hatta doktorlar 2 yıllık ömrünün kaldığını söylemişlerdi. Ama Hawking sürekli bilim kurgu kitapları okuyordu. Ailesi ve hocasının desteğiyle/sevgisiyle doktorları yanılttı ve iyileşti. Artık ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştu. Konuşamıyordu. iletişimi ancak bilgisayarla sağlayabiliyordu. Sağlık durumunun bu kadar bozuk olmasına rağmen aşık oldu ve evlendi. Eşinin yardımıyla yüksek lisansını, ardından doktorasını yaptı ve profesör oldu. 1978 yılında teorik fizikteki en büyük ödül olan Albert Einstein ödülünü aldı. 1982 yılına gelindiğinde artık dünyanın dört bir tarafından ödüller yağmaya başlamıştı. Kraliçe tarafından verilen Britanya imparatorluğu Kumandanı nişanı bunlardan biriydi. Küresel ısınmayı ilk ortaya atan Stephen Hawking oldu. Buna benzer teorilerin ve verilerin sahibi olan Hawking acı çekerek zirveye çıkanlara en büyük örneklerden.
hayalgücü çok fazla gelişmiş ve bu hayallerini fiziksel kurallara oturtarak evreni anlamamıza yardımcı olmuş büyük insandır. ayrıca gülmeyi ve güldürmeyi seven çok şakacı bir tiptir. canayakındır.
sözlükte istavrit kadar beyinleriye bazı ergenlerin eleştirdiklerini sandıkları bilim adamı.
hatta birileri kendince hawking'in nasıl ve nerede yanıldığını uzun uzun anlatmaya kalkmış, cidden bu sözlük artık komik olmaktan çıkıp saçma sapan hal almaya başladı...
''bu adam sana masal anlatıyor gibi gelebilir, bana dahi olarak geliyor, belkide kendisi dünyanın en yetenekli berberi, göreceli bu görece...görece.'' tarzında konuşan malları ortaya çıkaran gelmiş gelçmiş en iyi fizik profesörlerinden biridir.
(bkz: ara)
(bkz: akıl fikir)