Şu anki durumdan memnun olan ve değişmesini istemeyen insana verilen addır. statükocu kişi, şu ana sıkı sıkıya bağlıdır, değişime olağandan fazla tepki gösterir ve karşı çıkar.
Statükocu, muhafazakar değildir, çünkü muhafazakar gibi belli başlı kurallara bağlı değildir; aslında kuralları ve prensipleri de yoktur. Sadece mevcut halden son derece memnundur ve değişmesini istemez. Statükocu yenilikçi de değildir, yenilik değişimi de beraberinde getireceği için, yeniliklere açık olması mümkün olmaz.
Statükocunun başlıca özellikleri nedir derseniz de bencillik ve özgüvensizlik derim.
aklıma özellikle son zamanlarda sürekli chp ve deniz baykal'ı getiren kelime. koskoca en buyuk muhalefet partisinin bunca yılda yaptığı hiç mi bir şey olmaz, hiç mi yenilik getirmez diye haykırasımın geldiği, sonra da muhalefeti bunca yıldır iktidar partisine karşı oluşturamamış siyasete baktığımda, içimin açılmasını sağlayan durumu gözümün önüne getiren durum! herhalde bugun tek ilkesi sozde laikliği korumak olan bir partinin bende bıraktığı iz... peki madem ortalık bu kadar boş, e niye alternatif geliştirilemiyor? bu hakkaten cevabı insanı yerin dibine sokucak kadar utandıran bir şey olsa gerek. düşünüyorum da çalıştığım yerde, yani burdaki çoğu insanın da içinde bulunduğu herhangi bir işletmede, yönetimde ciddi eksiklikler olucak ve o işletme yaşamını devam ettirebilecek... kulağa enteresan geliyor! peki burda yazanların hemen hepsi bu büyük işletmenin içinde değil mi? evet içinde, yani bu yönetimdeki ciddi zaafiyetin faturasını herkes bir şekilde ödemeyecek mi? bunun da cevabı belli, ki her fırsatta bu ödeniyor. e o zaman bu durgunluğun nedeni ne? hadi bunun da cevabını biliyorum, şoyle soruyim: bu durgunluğun devam etmesini sağlayan ne? mışıl mışıl uyumak mı, yoksa herhangi bir nedenden büyülenip düşünme süreçlerinin tıkanması mı? ya da ne?