bugün

bir taciz veya tecavüz değildir. stalkerlar sadece sokakta izler, sadece yüzünün fotoğrafını çeker ki bunda hiçbir sorun yoktur. ruhsal bozukluk değil, bir keşif turu, bir hobidir. asla gizlilik ilkesini, kişi haklarını ihlal etmezler. bazı aşmış stalkerlar, özel mülkiyet konusunda ileri gider ama stalklanan kişi zaten bunu fark edemez.
(bkz: lorna morello)
özellikle hoşlandığım fakat tanımadığım insanları keşfetmek için yaptığım eylem, her gün acaba şöyle mi böyle mi diye düşünüp vakit öldürmektense genellikle 1 gecede ufak çaplı bir araştırmayla ailesinden tutun da dünyevi görüşüne kadar herşeyini çözebiliyorsun.

Not: bir keresinde hoşlandığım bir insanı stalklamıştım, bir kaç hafta sonra tanıştık, 6 kardeşiz dedi biliyorum diyemedim, aslen şuralıyım dedi biliyorum diyemedim, ablam x şehirde dedi biliyorum diyemedim. Böyle kötü tarafları da var söylemeden geçemeyeceğim.
Hem tarkovsky yapımı filmi hemde ondan esinlenen oyunu efsane ötesidir net.

Bu arada son çıkan oyunu hiç bir filmden, oyundan tırsmayan beni korkudan nefes nefese borakmıştır.
Görünmezdirler genelde,

yabancı insanlardır bunlar. Tanımazsınız, interaktif serüvenleriniz boyunca Bir iki tanesine denk gelmek ve yüzleşmek yüzdeniz sıfırın altındadır,

Ama bazen olur, ama tesadüfen ama kazara her bokunuzu takip etmiş bir yabancı karşınızda duruyordur. Ya hayranlık ya kıskançlık hisleri ile dolu ve makul olmaktan çıkmış bu stalker insanı endişelendirir. Ama sadece üç beş dakikalığına, zira içinde bulunduğu dramı keşfetmeniz için üç beş cümlesi yetecektir.

Şaşırtır. Ben kimim, sen kimsin...

Dünyalar dolusu teveccüh değil ama şu bir yabancının derdi olmanız değişik bir deneyimdir. Hiçbiri değil ama bu özel hissettirir.

Garip vallahi.
yani phen skasjajcxzvcfsdfasdzdkcsadslajs.
Güzel filmdir.

Sana önerim bu filmi tekrar izlemendir.
akla direkt "good hunting stalker!" sözünü getiren kavram.

3 oyunuyla da zamanımı emmiş, gömmüş seridir. tavsiyemdir. günümüz oyunlarına taş çıkarır.

"cheeki breeki iv damke" sözünü bol bol duymaya hazırlayabilirsiniz kendinizi.
ruhsallıktan uzaklaşan insanın iç dünyasındaki soru işaretleri ile boğuşması ve farkındalığının etkisi ile cehalete ve birlikte getirdiği anlamsız mutluluğa olan eleştirisi - karşı eleştirisi ile kış uykusu ile büyük benzerlikler taşıdığını düşündüğüm filmdir. bir öz eleştiri olabilir bu, belki de ben varoluşçu tartışmaları kendi sabit fikirlerimden dolayı belirli bir derinliğe kadar özümseyebiliyorum ve kendi içsel sorunlarım için birçok filmden benzer motivasyonları kendime çıkarabiliyorum.

--spoiler--

bölge'nin; dünyadan umudunu tamamen kesmiş insanlara kucak açması, fonksiyonunu ancak ona inanmak ile yerine getirebilmesi, hayatı sorgulayanlarca - örneğin aydın kesimi simgeleyen yazar ve profesör tarafından - faydasız ve kurmaca olduğu düşünülmesi gibi özellikleri ile bir din metaforu olduğunu düşünüyorum.

tarkovsky'ye göre sanatın bir meta olarak tüketilmemesi, kalıcılığını sağlayabilmesi için en önemli şart, o sanat eserinin insanın varoluşuna dair bir tartışma ortaya koymasıdır. hatta bu bir tartışma bile olmak zorunda değildir, yanıtları sağlamak esas görevi olmamalıdır. sanatın esas görevi, insanları "benim yaşama amacım ne?" sorusu üzerine düşünmeye teşvik etmesidir. bu bağlamda yazarın ve profesörün nezdinde; genel olarak insanlığın ruhsallığından ne kadar uzaklaşıp iç dünyasındaki çatışmalarla kendini yiyip bitirdiğini görüyoruz. ve tarkovsky; çözümü, stalker'ın filmin finalinde de belirttiği gibi inanç olarak gösteriyor. insan ancak ruhani kavramlara inanırsa hayatı açıklayabilir. fakat gelip görünüz ki, stalker'ın kendi karısını bölge'ye götürmeyi reddetmesi, aslında onun da bölge ile ilgili şüphelerinin altını çizmekte. stalker - ki bir rahip gibi kendini dileklerden soyutlamış, bir yol gösterici olarak görmekte - bölge olmadan hayatında hiçbir anlam kalmayacağının farkında. bu şüpheler yüzüne vuruldukça kendini kaybedip agresifleşmektedir.

tarkovsky bir yandan varoluş üzerine bir tartışma getirirken bir yandan da tartışmada hiçbir düşünceyi de mutlak doğru olarak göstermiyor. ben bir izleyen olarak stalker ruhsallığın önemini vurguladıkça, aslında maddenin genel geçer bir anlam kaynağı olduğu fikrine daha çok yaklaştım. çünkü ruh, ispat edilemez; ruh, bilimsel olarak bir tartışmaya ya da fikre öncülük edemez.

--spoiler--

neyse canım sıkıldı. sonuç olarak tarkovsky'nin yönetmenliğini konuşturduğu filmdir. hatta bu filmse diğerleri başka bir şey, diğerleri filmse buna başka bir tanım bulmak gerekir.
3 farklı insanın 3 farklı iç dünyasını anlatan, sakin kafayla bile bütünlüğünü hala oturtamadığım, şu günlerde tekrar izlemeyi düşündüğüm film.
"Zayıflık kutsal, güç ise değersizdir."

"insan doğduğunda zayıf ve esnektir. Öldüğünde güçlü ama çürümüştür. Çürümek ve güç, ölümün yoldaşlarıdır."

"Esneklik ve zayıflık ise varlığın tazeliğini ifade eder. Bundan ötürü sertleşen kaybediyor demektir."
sanal alem üzerinden yapılan kişi araştırması.

hep merak etmişimdir beni stalklayan olmuş mudur diye. geçenlerde gelen bir telefon ile bunun cevabını öğrenmiş oldum. üstelik kimseye söylemediğim sözlük nickim ifşa edilerek. aklım almıyor bunca entry arasından beni bulmayı nasıl başardı. yazdığım entryleri nasıl okuyup beni buldu. sadece sözlüklerde yazdığımı söylemiştim. neyse efendim demek istediğim stalklanmak cidden saçma bir sorun varsa çık açık açık sor.

not: endüstri mühendisleri dünyanın en önemli mühendisliğidir.
Bir tarkovsky filmi.
Bir yanda tarkovsky filmlerini izleyenlerin, bir yanda da cebinde iphone olduğu halde her an o iphonedan gelecek bir emirle kafamızı kesip bizi linç etmeye hazır, bunu yapmadığı zamanlarda da özel mesajla hakaret eden anadolu çomarlarının olduğu bir ortamda yaşamak ne kadar da kafa karıştırıcı.
(bkz: (vid #161264))

filmin ana fikri.
muazzam bir tarkovsky filmi. film çekildikten sonra kaset yanmış , filmi ikinci kez çekmek zorunda kalınmıştır. bir rivayete göre film içine sinmediği için kaseti bizzat tarkovsky yakmış ve yapım şirketini yeniden çekmeye mecbur bırakmıştır.
Sözlükte birtakım denemeler yaptığım sapıklık hali.

çok zevklymiş len. *
kelime anlamı olarak sapıktan daha ötedir aslında ama bizim insanımızın yaptığı daha masumane. eski sevgilinin veya hoşlanılan kızın profillerine bakmakla sınırlı.
Andrei tarkovski filmidir.
görsel
filmi nasıldır bilmem.. ama dizisi gayet başarılı ve güzel bir dizi.
" insan geri alamayacağı hiçbir şeyi yapmamalı. "

görsel
" Dünya kesin kanunlarla yönetiliyor ve dayanılmaz derecede sıkıcı. "

görsel
"işte yaz geçip gitti hiçbir iz bırakmadan.
güneş hala ısıtıyor,
ama artık yetmiyor.
avucumun içine yerleşen yumuşacık beş parmak gibi
her şey gerçek olabilir.
ama artık yetmiyor.
geriye güzellikler kaldı, kötülük zayıfladı.
dünya şenlikle aydınlandı.
ama artık yetmiyor.
hayat her zaman katmanlı, endişeli ve eğlenceli.
ve ben gerçekten şanslıydım.
ama artık yetmiyor.
yapraklar daha sararmadı. dallar fırtınayla kırılmadı.
gün cam gibi her şeyi yıkadı.
ama artık yetmiyor."
izlenmeli, yorumlANMALI, VE detaylandırılmalıdır.

ben hiçbir zaman filmin adının anlamını düşünmedim. kişiye odakladı tarkovsky.
Kim demiş yazar gitti diye? ;)