bugün yazdığı var mısın yok musun yazısı ile sanırım eksi sözlük yazarlarını takip ettiğini göstermek, hatta onlara bir mesaj vermek istemiş olabilir. sanırım bugünkü yazdığı entry "1-2-3-4-5-6 olasılığı" Ahmet'in "kalan kutulardan sırayla gidelim" fikrinine katıldığını gösteriyor. Aslında bir bioenerjili, psişik güçler, feng sui formatlı önceki konsepte kıyasla olaya daha rasyonel, daha matematiksel bakan sözlük yazarlarının da programda olması sanırım daha çok kişinin hoşuna gidecek yarışmaya farklı bir hava katacaktır.
entry: 19.en zorudur. o gun surekli eliniz kuran'a gider. soyle sayfalarini aralayacak gibi olursunuz ama acmadan yerine geri koyarsiniz. en ufak gurultuye "vahiy mi geldi!?" diye irkilirsiniz. ezan seslerini duymazliktan gelmeye calisirsiniz. national geographic izlerken arada sirada "ne kadar da kusursuz... yoksa?" diyeceginiz tutar fakat kendinizi engellersiniz "yoo yoo! sacmaliyorsun yine!" diye. akliniza hep o'nunla guzel anilariniz gelir: ilk namaz. o duami nasil da yerine getirmisti. ya o "nasilsa yagmur yagmaz" diye tisortle ciktigim gun yururken yagan dolu? nasil da sakaciydi. aksama dogru o his iyice dayanilmaz bir hal alir ve "sadece bir dua etsem ya da bir sukur, alt tarafi? son bir sukur sonra tamamen unutacagim" sorulari kafanizi kemirmeye baslar.
ertesi gun ilk gune gore kendinizi biraz daha hafiflemis bulursunuz. farkedersiniz ki hayat o'nsuz da devam ediyor. o'nsuz da hayattan tad alabiliyorsunuz. yillar sonra tasinirken esyalarin arasindan tozlu bir ilmihal ciktiginda bir tebessum ediyorsunuz. en sonunda bir bakmissiniz o sadece guzel bir ani olarak kalmis. biraz unutulmus bile.
sözlük denilen haltı önce bir aşk hikayesiyle eğlence amaçlı başlatmış ve muhtemelen bu kadar ileri seviyeye geleceğini, para kazanıp ünlü olacağını önceden düşünmemiş adamdır.
ama akıllı adamdır. gidin ekşi de az buçuk yazılarını okuyun yeter. yoksa adama her yönden sallamak hiç sorun değil!
(bkz: ekşi sözlük)ten kazandığı para microsoftun verdiğinden daha fazla olunca türkiyeye temelli dönen adam . e-tohum toplantılarında bizleri kırıp geçiren büyük filozof .
mirgün cabas ın günlerin getirdiği isimli programında kendisine yönelttiği:
"iyi para kazanıyor musunuz bu sözlük sayesinde?" sorusuna;
bıyık altından 32 diş göstererek: "eh işte.. idare ediyoruz çok şükür." tarzında cevap vermesi;
tam bir samimiyetsizlik örneğidir. bildiğin gıcıklıktır. "ohoooo gardaş bilmiyon mu sen benim para içinde yüzdüğümü? evde tv kumandası yerine liv tyler ı kullanıyom ben" demektir.
evet resmen liv tyler der gibi baktı orada. anladım ben.
not: abi noktalı virgüllü, iki noktalı uzun cümle kurdum lan. hisset kederimi satırlarımda.