binlerce insanın keleş kurşunlarıyla tek tek öldürülmesi. bu katliamı yapanların bu gün sırbistanda serbestçe yaşaması. evlenmeleri ve muhtemelen çoluk çocuğu olması. adaletin bu mu dünya ?.
trt haberde gün boyu canlı bağlantılar, bilgilendirici özel yayınlar yapılacakmış. takip etmenizi öneririm. ülke tv ile 24 tv gibi kanalar da çok önem verir diye düşünüyorum.
söylenecek çok az söz, yapılacak çok az şeyin olduğu, yas tutmaktan ve bir daha böyle hiçbir şeyin olmamasını dilemekten başka bi'şey yapamayız. tüm ölenlere Allah rahmet eylesin. yakınlarına, o günleri görenlere allah sabır versin.
bütün itibarıyla o kadar trajik bir tablo ki insan en ufak bir teselli bulamıyor.ne bileyim, o zamanlar büyük devletler kayıtsız kalmasaydı, yapanların birkaç tanesinde çok az da olsa insanlık olup da birkaçını kurtardığını duysaydık veya sonrasında caniler adilce yargılansaydı belki yükümüz hafiflerdi. böylesine gerçekten katlanmak çok zor. orada kalanlar gerçekten ağır bir sınavdan geçiyor ve onların çektikleri acılar, her gün içimizdeki vicdan azabını artıyor. geride kalanlara sabır dilemekten ve utanmaktan başka bir şey gelmiyor aklıma. umarım bizi affederler.
görüyorum ki bunu maalesef insanlık ayıbı olarak niteleyenler bulunmakta. bu yapılanlar hayvanlık demek az kalırken, insanlık ayıbı nasıl olabilir ki ?...
yirminci yüzyıl vahşetinin son perdesidir. insanlığın bu en kanlı yüz yılının son oyunudur. tanrı, eğer varsa, keşke yirminci yüzyılı hiç yaratmasaydı dedirtir.
sırplardan değil, savaştan nefret ediyorum. şartlar olsa belki bosnalılar onları öldürürdü bilmiyorum. ama boşnaklar* öldü, dünya izledi. müslüman ülkeler kendi aralarındaki çekişmelerden dolayı müdahalede geç kaldılar. dünyanın geri kalanı ise soğuk savaş sonrası siyasetin ilk denemesini izliyorlardı. ve ölen bir halk kimsenin umrunda olmadı.
o gün srebrenitza'da ölen bosna değil, insanlıktı. siyasete kurban verdiğimiz insanlığımızdı ölen. ki ben o sıralar bebek sayılabilecek bir yaşta olmama rağmen, çiçekli montu olan bir erkek çocuğunu televizyonda gördüğümü hatırlıyorum. o zamanlar mozaiklemiyorlardı herhalde. bütün gece ağlamıştım.
*önce sırplar yazmışım buraya. lord nubunagaaya uyardığı için teşekkürler, nasıl bir el sürçmesi ise diyeceğimin tam tersini demişim.
16 yıldır temmuzun 10unda ve 11inde hatırlanıp sonra yine tozlu sayfalara dönen katliam,soykırım artık ne derseniz deyin hiçbiri yeterli değil.yıllardır toplu mezarlar bulunuyor düşünün aradan kaç yıl geçmiş ama gidip dua edeceğiniz,çiçek dikeceğiniz bir mezarı bile yok eşinizin,daha büyümeden öldürülen yavrunuzun.bakalım yüce, medeni! avrupalı karadziç e mladiçe ne cezası verecek.
8000 müslümanın hadi müslüman olması bir yana insanın hesabını nasıl sorabilirsiniz bunun o insanı8000kez öldürmekten başka karşılığı var mı,peki onu nasıl yapacaksınız.
Ah be Osmanlı sen iyi davrandın kuşattığın topraklara. Onlar ise senin yadigarın olan insanlara zulüm ettiler. iyiliğe kötülükle cevap verdiler. Etnik, dini özellikleri yok etmek istediler. Farklı dilde, dinde insanların bir arada yaşayabileceğini düşünmek istemediler. Üstün olmak istediler.
Srebrenica soykırımı, birleşmiş milletlerin barış bölgesi ilan edip, bölgeye az sayıda asker göndererek sırplara boşnak kardeşlerimizi katlettirdiği gerçeğidir.
sırplar kadar hollandalı askerlerinde sorumlu tutulduğu, korumaları gerekirken sırplardan aldıkları silahlarla bosnalı kardeşlerimizi insanlığa sığmaz bir biçimde öldürmeleridir.bunlardan bir kaç tanesine kepazeliklerinden dolayı bir de madalya verilmiştir. bu askerlerden geri kalanlarının aile hayatları bitmiştir, çoğu ya intihar etmiş yada kafayı yemiştir.
"bosna'lılar savaş sonrası hep kelebekleri takip ettiler,
kelebekler tek bir çiçeğin üzerine konuyorlardı,
o çiçek sadece toplu mezarların üzerinde açıyordu...
mavi kelebeğin izindeydik..."
burada 8 bin insan öldü. tamam, bir şey demiyorum da bu katliama karşı çıkanlar neden dersim gibi devletimizin yaptığı ve 30 bin insanın öldüğü bir katliama ses çıkarmaz onu anlamıyorum işte.
ya da bunu ananlar, fransa'nın cezayır'da öldürdüğü 1 milyon insanı anıyor mu?
ölenlerin illa müslümanlar ve türklere yakın boşnaklar mı olması gerekiyor yani?
"popiler" gençliğin yeni "başkaldırdım, bugün de asi oldum, hüperim" oyuncağı.
3 ayda 1 milyon kişinin öldürüldüğü ruanda soykırımı başlığı henüz "popi"lerlik kazanmamış... şimdi saldırırsanız başlığa erkenden karizma puanlarınızı yükseltebilirsiniz.
dersim katliamı diyenlerin anmaya gerek duymadığı katliammış. buradaki insanlar ellerinde silahlar ile askeriye basıp herkesi infaz edip ondan sonra öldürülünce bize katliam yaptınız demediler silahsızdılar infaz edildiler.
ve bir kaç tane insanlık düşmanı bunları popüler olmak için andığımızı sanabilirler lakin amaç o değildir. amaç yenilerinin yaşanmaması için insanlara unutturmamaktır. ben bir katliama tepki gösterdiğim için tüm katliamları bilip hepsine tepki göstermek zorunda değilim.(kaldı ki yapmaya kalksam koca yıl başka bir şey yapamam) ama sen biliyorsan anlat dinleyelim, öğrenelim sana destek verelim. yoksa içindeki insanlık karşıtını klavyenden buraya sıçma.
tarihindeki milyonlarca katliamdan sadece biridir.
overrated diyenlerin zihin sağlığından süphe edilmesi gerekir. nitekim her gün afrikada ölen binlerce insanı da olaya kayarsak, dersim veya cezayir pek bir sönük kalır. dersim katliamı denilen hadiseden büyük zarar görenler hala o zihniyetin peşinde giderken, bu olayla ilgili konuşacak çokta şey yok. fransızların cezayir, madagaskar katliamlarına rağmen bağımsız devletleri görmek mutluluk verici.
popülerlik ya da başka türlü işler de değil, bu hadiselerden bahsetmek ki bahsettiği halde ya da kınaması karşılığında bir karşılık bekleyenlerin boyunları altında kalmalı.
bosna bizden birisi, hali hazırda 25 ve üzeri yaşındaki bireyler o anları yaşananlar az çok bilirler hatırlar. ve mostar'ın yıkılışını da bilirler. bunlar basit ve unutulacak şeyler hiç değil.
ve bu olaydan marjinal tutumlarla prim yapmak isteyenler kusura bakmayın ama topsunuz.
