bıçak kemiğe dayandı demediler hayret dediğim katliamdır. Sırpların yapmış olduğu büyük şerefsizliktir. öbür tarafta cayır cayır yanacaklardır. Her ne kadar burada hristiyan oldukları için kollanıp bağıra basılsalar da.
koca osmanlı imparatorluğunu yıllarca içeriden kemirdikten sonra çağdaşlaşma safsatasına bugünkü haline getirenler sağolsun. öyle bir türkiye cumhuriyeti kuruyorlar ki, yanı başındaki kardeşlerin, çoluk çocuk kıtır kıtır bıçaklarla kesilirken aman diyecek dermanın kalmamış. kuracağınız medeni devleti s.keyim orosp.çocukları.
BM,NATO gibi kurumlara güvenilmemesi gerektiğini gösteren bir katliamdır. Başka ülkelerin askerlerine de güvenmemek gerektiğinin ispatıdır. insan Hakları çığırtkanlığı yapan devletler Srebrenitza Katliamı yaşarken neredelerdi?
katledilen ırk müslüman ırk olduğu için dünyada ses getirmeyen bir katliamdır.trt kanalında dün akşam seyrettiğim program çok üzücü hikayeler ve görüntülerle doluydu. ve dünyanın seyirci kalması çok acı.
dün gibi yürekleri yakan avrupanın daha doğrusu insanlık dışı varlıkların ikiyüzlülüğünün vahşete dönüşmesi.
insan hakları
barış
adalet
vs vs vs
gibi konularda ahkam kesen vahşilerin ilk fırsatta neler yapabileceklerinin kanıtı.
ruhları şad olsun.
bill clinton un o dönemki fransa cumhurbaşkanı ile olan görüşmelerinin de yer aldığı,anılarını yazdığı kitabında fransa cumhurbaşkanının ne yani avrupa ortasında müslüman bir devletin kurulmasına izin mi vericez sözü olayın sebebini çok açık gösteriyor,güçlüysen adalet de senin yanında oluyor.
türk medyasının üzerine ajitasyon yapmak dışında hiç bir bok bilmediği, thom karremans'ın ezik görüntülerine sanki yeni bir kayıtmış gibi lanse ettiği katliam.
bebeklerin tanklarla kafalarının ezildiği, hamile kadınların karınlarının deşildiği, çok ağlıyor diye anasının bağrından koparılan bebeğin annesinin gözü önünde kafasının kopartıldığı, onurlu boşnak analarının çocukları önünde tecavüz edildiği, tecavüzün savaş! stratejisi olduğu, yerdeki kanların esirlere yalatıldığı bir savaşın abartılan katliamı imiş. 8000´den fazla, çoğu erkek, insan, sadece bir kasabada, soykırıma uğramış, ne var ki bunda. *
hala görebilirsiniz o sokakları ve parmaklarınızı sokabilirsiniz mermi deliklerinden. ve bir adam sesi gelir komşu kapıdan bazen jovano jovanke diye.
hep birileri anlatır dinlersiniz, hep birileri anlatır destek verirsiniz. hep birileri bir şeyler yapar, siz yazarsınız, siz öğrenirsiniz. hep birileri elini koyar taşın altına siz "aferin" "olmuş" "arkandayız" dersiniz. hep birileri ölür ve siz bunların hepsini bilirsiniz. aslında hiç bir şeye tepki göstermek zorunda da değilsiniz. gösterdiğiniz tepki, benim gibi insanlık karşıtı, lanet, öcü, kötü, insanları etkilemeyecektir. buraya yazmakla, öncelikle kendinizi kendinize ve daha sonra kendinizi başkalarına kanıtlamak ihtiyacınız karşılanabilecektir. bununla birlikte de bir sonraki insanlık ayıbına dair hiç bir şey yapmış olmayacaksınızdır. tabi sosyal medya aracılığıyla yeterince kınamışsınızdır, yeterince yazıp, yeterince aşağılamışsınızdır. tebrik ederiz vicdanınız rahat bir şekilde devam edebilirsiniz hayatınıza...
not: marjinalliği, artistiği falan yok. ne çok bilen, ne çok gören, ne de tertemiz bir adamım. sadece ve sadece içime sığdıramıyorum bunu ve anlamıyorsunuz. ve bunu hiç bir zaman anlayamamanızdan korkuyorum. her gününüzü size iteledikleri şeylere tepki göstererek geçirdiğinizi görememenizden korkuyorum.
ve utanıyorum en çok kendimden.
ve özür dileyerek bitiriyorum çoğu zaman olduğu gibi,
anlaşılmamış sözler dizisi...
ayar vermeye devam edin lütfen. her sabah uyanınca tekrar aklıma geliyor, dünyada yapılması gereken ne çok iş var.
overrated diyenlerin zihin sağlığından süphe edilmesi gerekir. nitekim her gün afrikada ölen binlerce insanı da olaya kayarsak, dersim veya cezayir pek bir sönük kalır. dersim katliamı denilen hadiseden büyük zarar görenler hala o zihniyetin peşinde giderken, bu olayla ilgili konuşacak çokta şey yok. fransızların cezayir, madagaskar katliamlarına rağmen bağımsız devletleri görmek mutluluk verici.
popülerlik ya da başka türlü işler de değil, bu hadiselerden bahsetmek ki bahsettiği halde ya da kınaması karşılığında bir karşılık bekleyenlerin boyunları altında kalmalı.
bosna bizden birisi, hali hazırda 25 ve üzeri yaşındaki bireyler o anları yaşananlar az çok bilirler hatırlar. ve mostar'ın yıkılışını da bilirler. bunlar basit ve unutulacak şeyler hiç değil.
ve bu olaydan marjinal tutumlarla prim yapmak isteyenler kusura bakmayın ama topsunuz.
dersim katliamı diyenlerin anmaya gerek duymadığı katliammış. buradaki insanlar ellerinde silahlar ile askeriye basıp herkesi infaz edip ondan sonra öldürülünce bize katliam yaptınız demediler silahsızdılar infaz edildiler.
ve bir kaç tane insanlık düşmanı bunları popüler olmak için andığımızı sanabilirler lakin amaç o değildir. amaç yenilerinin yaşanmaması için insanlara unutturmamaktır. ben bir katliama tepki gösterdiğim için tüm katliamları bilip hepsine tepki göstermek zorunda değilim.(kaldı ki yapmaya kalksam koca yıl başka bir şey yapamam) ama sen biliyorsan anlat dinleyelim, öğrenelim sana destek verelim. yoksa içindeki insanlık karşıtını klavyenden buraya sıçma.
tarihindeki milyonlarca katliamdan sadece biridir.
"popiler" gençliğin yeni "başkaldırdım, bugün de asi oldum, hüperim" oyuncağı.
3 ayda 1 milyon kişinin öldürüldüğü ruanda soykırımı başlığı henüz "popi"lerlik kazanmamış... şimdi saldırırsanız başlığa erkenden karizma puanlarınızı yükseltebilirsiniz.
burada 8 bin insan öldü. tamam, bir şey demiyorum da bu katliama karşı çıkanlar neden dersim gibi devletimizin yaptığı ve 30 bin insanın öldüğü bir katliama ses çıkarmaz onu anlamıyorum işte.
ya da bunu ananlar, fransa'nın cezayır'da öldürdüğü 1 milyon insanı anıyor mu?
ölenlerin illa müslümanlar ve türklere yakın boşnaklar mı olması gerekiyor yani?