istanbula geri taşınalı kıç kadar zaman oldu ama sıkıntıdan geberdiğimden sondan başlayarak gerçekleştiriyorum yapılacakları.
Neyse bir önceki mesele spor yapmak. Omurgam bent but not broken mottosuyla günden güne yamuluyor. Artık ya yüzmem ya pilatese düzenli başlamam şart.
Bakınıyorum, ana baba günü her yer. Yüz milyon kişiyle aynı havuza girmek aynı salonda çalışmak istemiyorum. Hayatımda sporun zerresi olmadı şimdi de nazımdan olamıyor. Ya benim kahrımı çeksinler yoksa yok.
Bir gün yapmadığım zaman kendimi kötü hissettiğim, yaparken, yaptıktan sonra mutluluk hormonlarının tavan yaptığı en güzel aktivite. En güzel bağımlılığım.
1. Hareket etmem gerektiğine inanıyor ve derhal kalkıp youtube'dan egzersiz videoları açıyorum.
2. Videodaki hareketleri yaptıktan sonra, o günü spor yapmış olmanın verdiği sevinçle çok mutlu bir vaziyette tamamlıyorum.
3. Ertesi gün her yerim tutulmuş oluyor ve kıpırdayamıyorum.
4. Ve sonraki gün.
5. Ve o gün de.
2 ay sonra:
1. Hareket etmem gerektiğine inanıyor ve derhal kalkıp youtube'dan egzersiz videoları açıyorum.
Yani iki ayda bir tutulup kalıyorum. istikrar, azim istiyor.
Keyifli bir eylemdir. Şu sen az spor yapıyorsun ben çok yapıyorum gibi sidik yarışlarını ve insanları kategorize etmeyi bırakın. Herkes istediği kadar ve istediği sporu yapmakta özgür. Siz spor yapıyorsanız kendinize yapıyorsunuz unutmayın.
Dünyadaki en güzel eylemlerden birisidir. Evet ilk bir kaç hafta gerçekten zor oluyor ama alıştıktan sonra bırakamıyorsunuz. En güzel yanı da hiç bir zararının olmaması. Özellikle sigara içiyorsanız kesinlikle başlayıp kan dolaşımınızı arttırmalısınız. Sigaranın kalbinize ciğerlerinize verdiği hasarın bir kısmını bu şekilde vücudunuzdan atabilirsiniz. Spor salonuna Binlerce lira bayılmanıza gerek yok. Bir çift dambıl ve elinizde YouTube olması yeterli.