özgünlük ve samimiyet... işte bir yazarda, özellikle franky'nin ek kontenjanından yararlanmak isteyen yazarlarda bulunması gereken iki özellik. koşun la koşuun, kontenjan dolmuş daşmuuuş... *
(bkz: tatmin edilmemiş tek bir yazar kalmayana dek)
oley, oleeey, oleeeey!
kızlar böyle işte birader. 20 metre öteden 'ayyy ne kadar zeki!! ne kadar bilgili' diyerekten sokuluyorlar yanına. belli etme o kadar uzaktan sen de. şimdi hangi cesur kız 'ben hastayım sana' diyecek. sonra bu kızla taşak geçmek isteyen yazarların özel mesajlarıyla bu kıza ayar vermelerini kim engelleyecek? ' ben ' diyorsan 3169 a bir kısa mesaj bırakıyorsun. 5 dakikada ambulans kapına geliyor.
itiraf edin hepiniz hastasınız franky'e ve ek kontenjanda yer alamadığınız için bütün bu bok atmalar, çemkirmeler falan filan...*
hatta kutsi aynı şehirde adlı şarkısını yamulmuyosam franky için yazmıştı. nihat doğan'da franky için robin hood olmak istiyodu ve hatta abartının zerresi yok bunda aha da söylüyorum; esra ceyhan kadınları franky'nin cazibesinden kurtarabilmek ve ailelerin dağılmasını engellemek için bakan olmak istiyodu...
ah be franky ne hale getirdin şu kadın milletini...
ben niye mi bunu yazıyorum?? franky ek kontenjanında bana yer açmadı da ondan-**
şimdi 3 kere oleeey,oleeeey, oleeeeeey!