Komşu komşu! Hu hu! Ermeniler geldi mi? Geldi. Ne getirdi? inci boncuk. Kime kime? Sana bana. Başka kime? Kara kediye. Kara kedi nerede? Ağaca çıktı. Ağaç nerede? Balta kesti. Balta nerede? Suya düştü. Su nerede? inek içti. inek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerede? Yandı, bitti kül oldu...
bunun en basit sorusu - isim adres sorusu. 915 bin dediğin kişilerin isimleri nedir, adresleri nedir, diye sorunca ermeni dostlarımız bozuluyo halbuki neden ?
ben buradan kaybolacak olsam çalıştığım yerden komşulardan, postacıdan, gaste dağıtan çocuğa kadar, herkes, benim kaybolduğumu bilir. adresim belli, evim belli, işim belli, arabam kapının önünde..
bu bahsi geçen 915bin adam için bu byöle diil...tayyibin diploması gibi.
kardeşim- ismi, adresi olmayan adam - olmaz, öyle adam, yoktur !! yaşamamıştır, uydurmadır !!
köyden, diyolar, şu kadar şu kadar ermeniyi topladılar, bi kere öyle bi köye anadoluda yolum düştü, adamlar biliyo işte, şunun kayınbabası şu, tarlası su, papates ekerdi gençken diyo, adam...
bi evde - hane derler onlar- kaç nesilde kimler yaşamış teker teker sayarlar, sana...öyle bi ermeni falan yok, öyle bi alıp götürme yok, tarla yok, evi yok, bahçesi yok, ama hesapta yüzlerce ermeni varmış o köyde zorla göçe zorlanmışlar....
bugün bile - bak bugün bile, varşova´da evlerinden edilenyahudilerin evleri duruyo, önünde bi heykel duruyo, kızı okula gidiyomuş okulda resmi asılı...hah, o adam gerçekten mevcutmuş, işi varmış, kızı varmış okula gidiyomuş, okulu şurdaymış...
bu ermeniler için böyle diil bu kardeşim. sayı veriyo 915bin...büyük bi rakam...bana bu adamlardan 500 tanesinin ismini adresini söyle diyosun, söyleyemiyo...öyle saçmasapan şey mi olur lan?...#
sen bugün kaybolsan, senin evdekileri saymıyorum, onlar zaten derhal bir saat içinde anlar da, hadi varşova daki gibi gecenin bi yarısı geldik aldık sizin haneyi evinizden, götürdük bi yere sizi öldürmeye...
bi sürü adam sizin yokolduğunuzu daha ilk gün anlar. komşular anlar, bakkal anlar, sigara aldığın adam anlar, kesiştiğin kız anlar...
soruyossun ermenilere, hadi diyosun, söyle hangi köyden kimi öldürmüşüz, böyle aptal aptal bakıyo suratına...öyle olmaz o iş işte.
tek taraflı ve devlete düşman kaynakların okunması sonucu kafalarda oluşan soru.
halbuki tek kaynaklı beslenmek yerine belge esaslı tartışma ve yayın yapan tarihçilerin söylediklerini okusak en azından bir fikrimiz olacak.
veya ermeni tezlerini savunanların siyasi kanallarla tezlerini kabul ettirmeye çalışmaları (ülke parlamentolarından soykırım kararı çıkarttırmak gibi) Türk tezlerini savunanların ise konuyu akademik, belgeli tartışmalara çekmeye çalışması dahi konu hakkında insanlara bir fikir verebilir.