'ermeni meselesi denilen ve ermeni milletinin gerçek çıkarlarından ziyade dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre halledilmek istenen mesele, kars antlaşması'yla en doğru çözüm şeklini buldu. asırlardan beri dostane yaşayan iki çalışkan halkın dostluk bağları memnuniyetle tekrar kuruldu' demiş atatürk bu konu hakkında.
osmanlı en güçsüz döneminde göç ettirdiği ermenileri hastalıkdan, aşiretlerin saldırılarından, yoksullukdan koruyamamış olabilir ama kasti bir şekilde masum insanların ölümünü sebebiyet vermiş asla olamaz. bunu yapan atatürk bile olsa onun için oç kısaltması kullanılması daha anlamlı olur.
şu an doğuda da zorunlu göçler yapılıyor. çünkü devlet o bölgede hem o insanları koruyamıyor, hemde o insanların varlığı devletin kendini korumasını da engelliyor. devlet kim terörist, kim masum ayıramıyor. masum kesim korkusuna ses çıkaramıyor.
ermeni çetelerinin türk köylerinde yaptıklarını zaten uzun uzun anlatmayı gereksiz buluyorum. ama ben bunlar için bütün ermeni milletini suçlamam. bu yapan kişilerin hayvanlığıdır. her millette böyle insanlıkdan nasibini alamamış yamyamlar bulunabilir. ben yunan askerlerinin izmirde yaptıklarından dolayı tüm yunan halkını suçlamam. bunu yapanın oçluğudur. insan olan kişiye bir yamyam tarafında böyle bir emir verilsede, tehdit edilsede bu zulmü yapamaz.
bu yüzdendir ki ben ne ermenileri suçlarım ne de yunanlıları. ermenilerin bütün türk halkını suçlamaması gerektiği gibi. geçmişdeki olumsuzluklara bakıp kin tohumları ekmekdense gelecek için kardeşce düşler kuralım.
nereye gittikleri inanan bi insan için belli.herkes geldiği gibi gidicektir sonuçta,her giden katliamla gidiyomuş gibi sanki.aklıma bi demet akalın şarkısı geldi akabinde ''herkes hakettiği gibi yaşıyor'' hakettiği gibide ölücektir.
En başta bu olay senin benim değil tarihçilerin yani senin gibi bilgisi olduğunu zannedenlerin değil gerçekten birşeyler bilenlerin tartışması gereken bir olaydır.Zaten tarihin siyasete alet edilmesi kadar aşşağılık bir durum göremiyorum rant elde etmek için bundan 100 yıl önce olduğunu "varsaydığın" bir olayı sen kalk ülke olarak kabul et, ifade özgürlüğü diye yıllarca bağır dur sonra soykırım yok deme özgürlüğünü engellemeye çalış.Acaba bu yazıyı bu başlığa değil tezatın tanımına mı yazsaydım?
(bkz: entry nick uyumu). Nereye gittiği biz Türkleri zerre kadar ilgilendirmeyen sorundur. Ermenilerden daha önemli sorunlarımız vardır çünkü. Devletler arasında bir yer edinmeye çalışan "bazı" ermenilerin mabadından uydurduğu şeylere kafa yormak anlamsızdır.
Ayrıca herkes bu saçma başlığa yorum yazmakta özgürdür. "Bu başlığa eksi ver", "Bu başlığa sadece yorum yap" gibi direktifler "çok da fifi"dir.
Edit: hangi bölüm anlaşılmadı ise söyleyin canlarım. Açıklarız.
bu arada, ermenilerin sıkça dile getirdiği gibi yer değiştirme sırasında 1.5 milyon ermeni ölmemiştir. gerek osmanlı ve ermeni, gerekse yabancılara ait istatistikler, 1. dünya savaşı döneminde osmanlı topraklarında yaşayan ermenilerin nüfusunun en fazla 1.250.000 civarında olduğunu göstermektedir. ne kadar ermeni'nin yer değiştirme uygulaması çerçevesinde bulundukları yerden çıkarıldığı ve ne kadarının sağ salim yeni yerleşim bölgelerine ulaştığı da belgeleriyle ortadadır. osmanlı devleti'nin son nüfus istatistiği 1914 yılında yapılmıştır. buna göre ermeni nüfusu 1.221.850'dir. yer değiştirmeye tabi tutulmayan nüfus; 82.880'i istanbul, 60.119'u bursa 'da, 4.548'i kütahya sancağı ve 20.237'si aydın vilayetinde olmak üzere toplam 167.778'dir.
ermenilerin yer değiştirme uygulaması büyük bir disiplin içinde yapılmıştır. 9 haziran 1915'ten 8 şubat 1916 tarihleri arasında adana, ankara, dörtyol, eskişehir, halep, izmit, karahisarı sahib, kayseri, mamuretülaziz, sivas, trabzon, yozgat, kütahya ve birecik'ten toplam 391.040 kişi yerleştirilecekleri yeni bölgelerine sevk edilmiş, bunlardan 356.084'ü yerleşim bölgelerine ulaşmıştır. yani, ermenilerin yer değiştirme uygulaması sırasında verdiği kayıplar 35.000 kişi civarındadır. yer değiştirme uygulamasına tabi tutulan nüfus içerisinde yer alan halep'teki 26.064 ermeni nüfusu, göç ettirilenler içerisine dahil edilmemiştir. bu rakam 35.000'den çıkarıldığında geriye 9-10 bin kişi kalmaktadır. yani ermenilerin yer değiştirme sırasında verdikleri toplam kayıp 9-10 bin kişiden ibarettir. bunlar da, türkler tarafından öldürülmemiş, 500'ü erzurum-erzincan arasıda eşkıya grupları tarafından, 2000 civarında kişi, urfa'dan halep'e giden yol üzerinde meskene'de urban eşkıyaları tarafından, 2000 kişi mardin'de eşkıya tarafından öldürülmüştür. dersim bölgesinden geçen kafilelere bölge halkının saldırıları sonucunda yaklaşık 5-6 bin kişi öldürülmüştür. ancak bunun kesin rakamları osmanlı arşivlerinde yer almamaktadır. toplam 9-10 bin kişinin ölmüş olduğu diğer verilerden tespit edilmektedir. böylece, yer değiştirme sırasında soykırım maksadıyla osmanlı ordusu tarafından öldürülen bir tek ermeni yoktur.
ayrıca, anadolu ve rumeli'nin çeşitli bölgelerinden yer değiştirmeye tabi tutulan ermenilerin sayıları ile, yeni yerleşim merkezlerine ulaşanların sayılarının birbirini tutması, yer değiştirme sırasında herhangi bir katliâm olayının olmadığını da ispat etmektedi
konuyu muhtemelen talat paşa'nın tehcir edilen ermeni sayıları üzerine verdiği rakamlardan hareketle tartışmaya açmaya çalışan bir soru. elbette bu kadar ermeni'nin hepsinin öldüğünü iddia etmek abartılı olur. öte yandan ortada bir trajedi olduğu kesindir. bu trajedinin bir boyutunun da ermeni çeteciler tarafından katledilen binlerce, belki de onbinlerce türk ve sair müslümanlar olduğunu atlamak da mümkün değildir.
ermeni tehciri ve sayılar konusu çok tartışmalı olmakla birlikte, konunun pekçok boyutu olduğu da unutulmamalıdır. mesela ermeni çeteci ve isyancı sayıları ile büyük ermeni isyanı noktaları olabildiğince gerçekçi tespit edilmeye çalışılmalıdır ki sapla saman birbirinden daha rahat ayrılabilsin. elbette büyük çoğunluğu teşkil etmez, ama mesela musa dağı'nda isyan edip sonra bir kısmı itilaf devletleri savaş gemileri ile osmanlı topraklarından tahliye edilen ermeniler veya isyan edip rusya sınırlarına kaçan ermeniler bile tartışma konusu sayıların bir parçasıdır. öte yandan iç anadolu'dan alınıp suriye'nin kuzeyine tehcir edilen yaşlı başlı ermeniler, hatta gomidas vartabed gibi isimler de bu konunun bir parçasıdır. velhasılı soykırım demek kolaycılıktır ve konunun pekçok noktasını es geçmektir, ermeni isyancıları, çetecileri; o esnada dünya savaşı olduğunu görmezden gelmektir, dolayısıyla konuyu soykırım diye adlandırmak bence mümkün değildir. ama konu "soykırım yok, hadi herkes evine" denilip kestirilip atılamayacak bir trajedik konudur. sonuçta yüzbinlerce insanın -velev ki çok sayıda insan ölmemiş olsaydı bile- evsiz-barksız, malsız-mülksüz evinden yüzlerce, binlerce km uzaklara göç etmek zorunda kalması da kolay bir şey değildir. bu dramda herkesi anlamak ve o yüzden de ağızdan küfürler saçmadan, empatiyle, biraz duygulara da (ve tabii ki acılara da) kulak vererek yorum yapmak lazımdır. elbette böyle ağır bir konudan güncel siyasi rant elde etme, hatta türkiye'den toprak isteme gibi çıkarlara yönelmenin de anlamı ve alemi yoktur. önemli olan ermenilerin biz türklerin, biz türklerin de ermenilerin yaşadığı zorlukları ve dramı bir nebze olsun anlamaya çalışmamızdır. yoksa maalesef büyük acılar yaşanmıştır, çok insan ölmüştür, artık tarihin çarkı geri dönmez. önemli olan geleceğe daha insancıl bakabilmektir.
ne o zorunuza mı gitti ırakta 1.5 milyon müslüman ıraklı çinde hergün 10 larca uygurlu öldürülürken siz türk milletinde suç arayın amına kodumun piçleri
Tarihçiler bir masaya oturup konuyu görüşse o masadan kavga çıkarmış. Hayır kavga değil katliam çıkar çünkü masada iki ermeni türk tarijçileri katleder. Dededen gelme bir alışkanlık. Bu vahşilerin barbarlığı ve nefretleri ve biz türklerin asaletini görmek için sevan nişanyan'ın teketek prıgramındaki halleri yeterli kanıttır.
Ayrıca şu an ermenileri en çok savunan abd'nin o dönem konuyla ilgili hazırladığı raporda ölen türk sayısının daha fazla olduğu açıkça ifade edilmiştir. insanlıktan ve medeniyetten en son bahsedecek kişiler wrmeniler ve ermeni yandaşlarıdır.
--spoiler--
"Ermeniler'e söyledim gelin Türkler size soykırımı nerede yaptıysa toplu mezarlarınızı kazalım çıkan kemikleri uluslararası labaratuvarlarda inceletelim.Ama 2003 yılından beri hiç toplu mezar göstermediler.Buna rağmen isveç parlementosunda Mardin'de bir toplu mezar olduğunu iddia ettiler.Üsteledim ve isveç'ten Ermeni asıllı bir parlementer geldi yanında da süryani bir şahıs var..Gittik Mardin'de iddia edilen yerde bir delik var ama bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.Adama gir delikten içeri dedim girmem üstüm pislenir dedi.Sana elbise alırım gir dedim bu kez savcı izni lazım dedi.Allah'tan hem savcı hem kaymakam vardı yanımızda savcı bey izin verdi ve girdik beraber.içerideki kemiklerden inceletmek için numune al dedim almam dedi işi yokuşa sürdü.Ben numuneler aldım ve uluslararası labaratuvarlarda incelettim kemikler 2200 yıllık çıktı.Biz Ermenileri 2200 yıl önce mi katlettik.iyi de biz o zamanlar anadolu'da değildik ki!.. Roma'dan kalma toplu mezarlardı onlar.Türkler tarihin hiç bir döneminde soykırım yapmamıştır"
Prof Dr. Yusuf Halaçoğlu (Hocalı Katliamı Paneli/Kars - 17.02.2013)
--spoiler--
varsa 915000 bedeni nereye gomdunuz diye de sorulabilir. ulkede rahatca yasayan ermeniler en net cevaptir. siyasi dava ugruna hayatini feda edenleri bahsetmiyorum.
(bkz: hayko cepkin)