sultan galiyev'in doktorine ettiği yeşil sosyalizm/islamcı-türkçü sosyalizm şeklinde bir alt dalı olan, marx'ın teorisyenliğini yaptığı sol ekonomik bir sistemdir.
albert camus'nün de anlattığı gibi sosyalizm insanlık cennetinden ziyade insanlık cehennemini kurmuştur. lakin sosyalizmin günümüzde bu yönde eleştirisi yapılırken gözden kaçan bir noktada sosyalizmin ideal düzeni vaat etmediğidir. çünkü insanlığın alacağı son şekile (buna ütopya diyebiliriz) kadar sürekli bir devinimi öngören sosyalizm gerçeğin ancak bu şekilde anlaşılabileceğini öngörüyor. bu yüzden de bir başkaldırı sistemi olmak zorundadır, dış dünyaya gözlerini kapatıp dünya cennetini arzulayan sosyalistlerin elinde. oysa inanca yer verebilseydi ve inancın da insanın bir ihtiyacı olduğunu anlayabilselerdi belki iktidar olabilirlerdi. sonuçta sosyalizm benden gelecek için savaşmamı istiyor, tıpkı islam'ın müslümanlardan cennet için savaşmalarını istediği gibi.
Halkımın çok fazla zarar gördüğü siyasal sistem. SSR sağolsun, ülkemi iyi benzetti. Sosyalizm in etkilerini yaşamış birisi olarak hiç tavsiye etmediğim ve en nefret ettiğim (sosyalizm-komünizm-marksizm) siyasal düşünce üçlüsünden sadece birisidir.
sanıldığı gibi özgürlük, barış getirmeyecek olandır. ilk başlarda böyle olsa bile sonu diktatörlüktür, kandır, eziyettir. sosyalizmin kötü sonuçlarını güney amerika'da görebilirsiniz.
Sosyalizm veya eski adıyla
iştirâkiyye ( katılımcılık ) ya da
diğer bir anlamıyla toplumculuk,
iktidar ve üretim araçlarının halk
tarafından kontrol edildiği bir
toplum fikrine dayanan düşünce
sistemidir. Bununla birlikte,
sosyalizmin fiili anlamı
uygulamada zaman içinde
değişmiştir. Siyasi bir terim olması
nedeniyle, sınıfsız bir toplumun
oluşturulması amacıyla, devrim ya
da toplumsal evrimle örgütlü bir
emekçi sınıf kurulmasıyla
doğrudan bağlantılıdır. Sosyalizm,
kökenlerini sanayileşme
dönemindeki aydınlanma
düşüncesinde dile getirilen siyasal
ve sosyal eşitlik isteğinden
almıştır. Giderek artan bir şekilde
modern demokrasilerde de sosyal
reformlar üzerine yoğunlaşılmaya
başlanmıştır. Sosyalizm ve
sosyalist terimi, bir dizi ideolojiye,
bir ekonomik sisteme, varolmuş
yahut var olan bir devlete işaret
edebilir.
Marksist teoride sosyalizm,
kapitalizmin yerini alacak ve daha
sonra sosyalist yapı kendiliğinden
söneceğinden komünizme
dönüşecek bir topluma işaret
eder. Marksizm komünizmin teorik
ve felsefi zemini, komünizm
sosyalizmin ardılı olarak gelişecek
toplumsal sistemdir.
Terimin ilk kullanılışı 19. yüzyılın
başına kadar gider. ilk kez 1827’de
ingilterede, Robert Owen’ın
takipçilerini adlandırmak için
kullanılmıştır. Fransa’da, yine
özgönderimsel olarak, 1832 yılında
l’Encyclopédie nouvelle’deki Saint-
Simon, ardından Pierre Leroux ve J.
Regnaud’un fikirlerinin takipçisi
olanlar için kullanılmıştır.
Kelimenin kullanımı hızlı bir
biçimde yayıldı ve değişik
zamanlarda ve yerlerde değişik
şekillerde kullanıldı. Farklı kişiler
ve gruplar kendilerini sosyalist ve
sosyalist karşıtı olarak
tanımladılar. Sosyalist gruplar
arasında büyük farklılıklar olmakla
birlikte, neredeyse hepsi,
toplumun seçkin bir azınlığına
hizmet etmektense halk
çoğunluğuna hizmet eden bir
iktisat bilimiyle birlikte,
dayanışma prensiplerine göre
işleyip, eşitlikçi toplumu
savunarak, sanayi ve tarım
işçileriyle birlikte mücadele eden,
19. ve 20. yüzyıla dayanan bir
ortak tarihle bağlandıklarını kabul
edeceklerdir (Köksüzlük).
bir insanın sosyalist olmasının iki temel sebebi vardır:
1-karı kız için devlis vb sosyalist kökenli kurumlara girmek ve bu kurumlardan sonra aradığını bulduktan ya da bulamadıktan sonra ayrılmaya üşenmek
2-düzenin altında ezilmiş olmak.bireysel anlamda düzenin üstesinden gelebilecek güce sahip olmamak.(bireysel yetersizlik)
birinci konu çok da incelenesi olmadığı için onlara allah akıl fikir versin diyor ve bireysel yetersizlik maddesine geçiyoruz.
bireysel yetersizlik, genellikle yetiştiriliş tarzından dolayı ortaya çıkar.dünya sağlık örgütünün sağlıklı insan tanımında insanın sosyal açıdan yetersiz olması da sağlıksız olarak görülmüştür, velhasılı kelam sen eğer kendine güvensiz, cesaretsiz, tırsak, sinik bir adamsan bireysel yetersizsin demektir.eğer ailende monarşi varsa, astığı astık kestiği kestik bir babanın tebaasıymışçasına yaşıyorsan eğer ya da üzerinde herhangi bir baskı varsa bunun gibi; baskıdan kurtulmak adına somut adımlar atmanın zamanının geldiğini düşünüyorsan içinde onca zaman boyu biriktirdiğin deli cesaretiyle gider sosyalist olursun.
sanmıyorum ki marx denen antipatik ve ukala adamın bilmem kaç ciltlik das kapitalini okumakla sosyalist olunsun, sosyalistlere baksan böyle sosyalist olanların sayısının yüzde onu geçmeyeceğini düşünüyorum.
neden mi?ulan türkiyedeyiz, millet kendini iyi yöneteceğini düşündüğü karizmatik bir kişilik bulup boş yaşamını idame ettirmekten başka pek bir şey düşünmüyor.hal böyleyken, şu anlayış hakimken tutup da sosyalizmin ülkeye yerleşmesi halinde işin proleterya diktatörlüğüne dönmemesi mümkün değil.nasıl ki biz kapitalizmin bize çizdiği sınırı geçmeye yeltendiğimiz anda suratımıza tokadı yiyorsak, yani nasıl ki hoşlandığımız kız zengin kızı olduğundan dolayı kültürlü, yakışıklı ya da hangi iyi sıfatın sahibi olursak olalım, \"orta bütçeli\" olduğumuzdan dolayı kızla aynı mekanlara ya ayda bir takılabiliyor veyahut hiç takılamıyorsak ve bu nedenle kız bilinçaltısal olarak ezik olduğumuzu düşünüp notumuzu veriyor, üstümüzü çiziyorsa, günümüz şartlarında aynı tokadı sosyalizmden de yiyeceğimiz apaçık ortada.
kaldı ki ben şahsen özel mülkiyetin olmamasını anlayamam.özel mülkiyet yoksunluğu demek, devletin istediği zaman evine girip içine sıçıp çıkabilmesi demektir.böyle zorba bir yönetim tarafından dikta edilen insanlar olarak bu tarz bir fikri nasıl hoş görebildiğinizi anlayamıyorum.
proleterya diktatörlüğü dedim dikkat ettiyseniz, durumumuz da bundan çok farklı değil zira ülkeyi haymana davarları yönetiyor.
o yüzden tutup da şu zamanda sosyalizm tatavası yapmanın alemi yok.yapabileceğin en sosyalist eylem sarıgüle basıp geçmekti otuz martta, sen ya akpnin özerklik vaadine ya da benzerine kanıp ona oy verdin, ya da yüzde dört oy alan sonradan sonraya cihangir bebesi sırrı salağına bastın, iyi bok yedin.aferin sana.
--lan böyle de bütün olayı cinselliğe çekerek bi nevi Freud\'un hatırasını yaşattım ama, neyse*--
masa başında üretilmiş, tamamen teoriden ibaret kalmış sanal bir ideolojidir, bolşevik rusyasında şiddet ile uygulanmaya çalışılmış lakin fena halde çuvallamıştır, insanlığa zerre faydası dokunmadığı gibi bilakis insanlık bu sapık anlayışın bedelini milyonlarca kişinin canıyla ödemiştir...
komünizmin küçük kardeşidir. son zamanlarda komünizmden ayrılmaya başladı. bunda sovyet komünizminin çökmesi etkili oldu. yoksa sosyalizm, komünizme giden yolda bir adım olarak kabul edilmiştir marksist kuramcılarca.
ingiltere muhafazakar parti'sinin oy afişleri sosyalizmin ne demek olduğunu gösterir nitelikte:
Mükemmel olarak dizayn edilmiş herhangi bir şeyin bir parÇası eksik olursa ya da bir kısmı başarısızlığa uğrarsa yarar sağlamaktan Çok zarar sağlamasının somut örneği.
kendini her seferinde doğrulayan, toplumsal bir gereksinim olduğunu her durumda ortaya koyan ideolojidir. bana göre ideoloji de değil insan fıtratına en uygun çözümdür. neden sosyalizm sorusunun cevabı işte bu,
Kağıt üzerinde iyi niyetli, pratikte o kadar da değilmiş dedirten kavram. Bu şekilde yönetilen ülkeler ya artık ayakta değiller, ya da evrim geçirmiş halleriyle katı kurallarından sıyrılarak ayakta kalmaya çalışmaktadır. Kısacası yozlaşmıştır, günümüze uyarlanması pek de mümkün değildir. Fakat üniversitelerdeki bazı arkadaşlar ergenlik sivilcesi misali bir dönem bunu beraberlerinde taşımakta olup, iş güç sahibi olunca bu düşüncelerinden sıyrılmaktadırlar. Ama olumsuz olarak eleştirmemek gerekir. Onlar da ülkemize lazımdır. Bu gözle bakmak gerekir.