gerçekten ergenekon saçmalığına inanan keko tespitidir. zaman gibi tamamen iktidar yalakalığına endekslenmiş, taraflı yayın yapan bir gazetenin yazarından bok atmaktan fazlası beklenemez.
çok doğru bir söylemdir. ah bizim sosyalistlerimiz de bunu anlsa. tabi sosyalisten sosyaliste fark olduğu için demokratizm hastalığı sosyalistlerimizin beynini yiyor. önce şu tanımı yapmak zorundayız: demokrasinin kendisi bir yönetim biçimidir ve sınıflı bir topluma işaret eder. bir komünistin işi ise sınıfsız bir toplumu kurmaktır. demokratizm bu noktada belirsiz bir hedeften başka bir şey değildir. burjuvaziden daha iyi demokratlık taslayabileceğinizi sanıyorsunuz yanılıyorsunuz. orada durun ve demokrasinin anlamını değiştirin. halk yönetimini yeninden inşa etmedikçe demokratlığın hiçbir manası yoktur.
paraların gücüne paraların seçimine karşı onurun ve alınterinin demokratlığı antidemokratlık sayılıyorsa bu ülkede ben faşistin biriyim.
(bkz: tutmayın lan beni)
(bkz: tamam gençler sakin olun)
Liberalizmin iktisadi özgürlük getirdiği , yunan site devleti demokrasisinden tutun da çağdaş burjuva demokrasisinin insan hak ve özgürlüklerini garanti altına aldığı sanrısını insanlara kabul ettirmeye çalışan kitlenin yumurtlamasıdır.
Savaşlardan , soykırımlardan ve insan haklarının ihlal edildiği her olaydan kısaca tarihsel bir kronoloji çıkarsak zaten yumurtanın çıktığı deliğin ne kadar geniş olduğu anlaşılacaktır. Deliği laf cambazlığı yaparak kapatmaya çalışmak ise demokrasi,özgürlük ve eşitlik kavramlarını emek mücadelesi ve işçi sınıfının diktatörlüğüne dayandıran devrimcilerin ve yurtseverlerin işi değildir. Yani birileri yıllardır evrim geçirerek bugünkü güncel nesnelliğine ulaşan kapitalizmi ve emperyalizmi , liberalizm ve özgürlük-demokrasi diye yutturmaya çalışınca insan ister istemez antidemokrat oluyor. iktisadi liberalizmi yani kapitalizmi ve milliyetçilik soslu din tandanslı emperyalizm hegamonyasındaki tekelci devlet yapısını ve siyasi oligarşi sistemine karşı zaten sol ve sosyalist değerleri benimsemiş herhangi bir sosyalist/komünist karşısına aldığı sermaye yumurtalarına karşı demokrat olmak gibi bir misyona sahip değildir. Aksini iddia edenler mevzu bahis makaledeki aydın geçinen lavuk gibi çemcük ağızlılık yapmaya devam edebilirler.
sosyalistlerin de inkar etmedikleri bir durumdur. çok da umurlarında değildir demokrasi. duuuuur, daha bitmedi. bunu kötü bir durum gibi mi algılayacağız? yani sosyalistler antidemokratik diye sosyalizmin kötü olduğu kanısına mı varacağız? kimin umurunda peki demokrasi?
açıkça söylemek gerekirse sadece türkiye'de değil, dünyanın hiçbir yerinde demokrat bulamazsınız. milliyetçiler, liberaller, siyasal islamcılar...
ego dediğimiz şey sanırım kişiler için olduğu kadar sosyal tabakalar için de geçerli. kim gücü, iktidarı paylaşmak ister ki? en demokrat bildiğimiz adamlar dahi, o sistemi kendilerini yeniden seçtirecek veya çeşitli avantajlar yaratacak şekilde dizayn etmiyorlar mı?
biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz. kimi kandırıyoruz ki?
evet ben sosyalist değilim, bir çok açıdan da eleştiriyorum. fakat şu ifadeyi, sosyalizmin bir zaafı olarak kendime bile söylememem. ne akıl süzgecimden geçer, ne de vicdanımdan.
Proleterya diktatörlüğünü salt diktatörlük olarak algılayan faşist cenahın idrak edemeyeceği anti-demokratlıktır. Biz kendimizi Thomas More'un ütopyasından beri çok ütopik zannederdik meğersem bizden daha ütopik liberaller de varmış vesselam!*