-keklerin hepsini sen mi yedin?
+hangi kekler?
-dün gece yaptığım kakaolu kekler.
+o kekler kakaolu muydu?
-öyle değil miydi?
+bilmem öyle miydi?
-öyleydi tabi.
+sence ben kakaolu keki seven birisine mi benziyorum?
-bilmem sence benziyor musun?
+kakaolu keki sevmediğimi sana kaç kere söyledim?
-bilmem kaç kere?
+3 kere.
-o zaman keklerimi kim yedi?
+ben yedim tabi gerizekalı, evde bizden başka yaşayan birisi mi var?
-?!?!???!
esnaf: helyum gazı yok, çakmak gazı var.
cevdet: çakmak gazı mı ? napim abicim ben çakmak gazını ?
esnaf: helyum gazını napacan ?
cevdet: allah allah sana ne napacaksam yapacam.
Cevap vermekten kaçışın en pratik yoludur.
Ancak soracagınız soru karşıdakini yıkacak etkili bi darbe olmalıdır. Saçma bi soru sorarsanız eliniz ayağınıza dolaşabilir.
atmaya başlamadan önce sağlam bir bahane için fırsat zemini yarattığı aşikar olan hededir. biraz düşüneyim, o kazandığım değerli süre ışığında, en iyisini bulup, sallayıp, rahatlayacağımdan eminim.
edit: bir nevi kaçış... bazen de soruları dövüştürmek. senin soruna yanıt vermiyorum sen benimkine yanıt ver mantığıyla yapılır. yani yanıt vereni dövüyorlar. basit bir ego savaşımı işte. özellikle kızgın hallerde yapılır. diğer durumlarda komik kaçar.