insanın kendine bile sadık kalamadığı bu zamanda, bu istekten vazgeçecektir.
sonsuza dek birine ait olmayı insan tek taraflı istemez elbetki.. ister ki karşısındaki de öyle olsun. ama olmayacaktır.
sonsuza dek birine ait olmayı istemekmiş!
istemek yetmiyor da denilebilir. kendine getirilebilir bu şekilde belki kim bilir.
sonra üzülmesin diye erkenden uyandırılması gerekir kısacası..
yılbaşı gecesinde şömine olsun ister insan. hani şu filmlerdeki gibi sıcak bir ev. dışarıda bembeyaz, tertemiz kar. masal dolu olsun ve huzur dolu olsun. sonra yazın mükemmel bir mavilikte deniz olsun ister. sakin, kendi halinde ve dinlendirici. sonra eğlenceli yaz akşamları ve arkadaşlarla dolu tatlı sohbet anları, haftasonu yürüyüşleri, gezip görülesi ülkeler, izlenesi onca film, uyanılmayı bekleyen onca sabah... sonsuza dek bunun gibi hayallerimin içerisinde, yanında, her yerinde onun olmasını istemektir. sadece onun olmasıyla hayal kurabilmektir belki de. sonsuza dek bu hayallerin hiçbiri olmasa bile hayal dünyasının en tatlı tonlarında yaşamış olacağını bilmektir. başkası ile olacaksa "gerek yok olmasın" demektir.
her şeyi bir güzel tüketmeye programlanmışken insanın kaybetmemesi gerekendir.
--spoiler--
...
illede bir şeylere ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, ya da pembeye. Ya da cennete ait olacaksın çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak.
--spoiler--
şimdi "banal" olarak atfediliyor. zaten bir kere oluyor sanırım. kapılarını ardına kadar açıp sonsuza kadar uyumak, sessizce hep ılık bir yaz sabahı gibi. mümkün olmasına izin verilmiyor.
sonsuza kadardan öte ölene dek demek daha mantıklıdır.
ayrıca bunun şimdi yapabilirliği ne kadar kesindir bilinmez.
anane ve dedelerimize sormak lazım.
zira onlar 50-60 yıl, ölene kadar evli kalmayı başarabilmiş, asil bir nesildir.
özgürlük, olmadan yaşayamayacağımız tek şey. fakat anlatılmak istenen aşk ise söylenecek bir şeyler var demektir. aşk aitlik değildir, köpek olmaz kimse kimseye aşıksa. aşk güçlü bir bağdır, kopamamaktır, yasal bir uyarıcıdır bağımlılık yapan.
hem ünlü düşünür privicy; aşk bile bile tutsaklıktır.
anlamlı ama ütopik istektir. sonsuzluk nedir? kişinin ölümüyle sonuçlanan yolda, insanların kendilerini teselli adına uydurdukları zaman dilimsizliği. düşünün ki birini çok sevdiniz, evlendiniz, birliktesiniz ama siz ölünce ve üzüntüsü geçince, eminim başka birini bulmak, başka biriyle birlikte olmak isteyecektir. işte sonsuzluk, burada ölümün nokta koyduğu ütopyadır.
sadakattir, iyi niyettir, kusursuz aşktır. aslında çoğu kişinin istediği; ama kimi zaman karakteri sağlam çıkmayan bazı kimseler yüzünden vazgeçtiği, hatta soğuduğu durumdur.
bir seçimdir.
bunu istemek buna inanmak yargılanacak bir durum değildir.
dilediğiyle olmayı deneyerek bulmayı,yaşamayı secenler gibi ,sadece birine ait olma sonsuza dek onunla ve ona ait olma fikrini benimseyenler olması normaldir.buna gunumuzde ınanmamak kaldımı boyle ınsanlar demek gormezden gelmektir.bu bir seçimdir ve ınsanlar ıstedıklerını secıp yasarlar ve insanların her turlu seçimine saygı duyulmalıdır.
kendinizi onda yaşayabileceğiniz, onu kendinizde yaşayabileceğiniz birine sonsuza kadar ait olabilirsiniz ve ait olmak isteyebilirsinizdir.o canınızdır,ömrünüzdür, herşeyinizdir.