çehov'un martı piyesinde genç bir kız aşık olduğu yazara kitabının adı ve sayfa numarası olan bir madalyon hediye eder. yazar bu sayfa numarasını açıp baktığında şu yazıyı görür.
''Eğer bir gün hayatıma ihtiyacın olursa gel ve al onu''
kim bu sözü söyleyecek cesarete sahiptir?
birbirlerini çok sevseler bile erkek için zor, kadın için bir nebze daha kolay olan durumdur.
zaten iki taraf da bu aşamaya gelince hayatın en önemli kararı alınır. tabi ki o karar: evliliktir.
her yiğidin harcı değil. Düşünsene erkekler için ne zor özellikle. Bir kız için dünyadaki tüm kızlardan vazgeçmek ve bundan zerre kadar pişmanlık duymamak. Öylelerine helal olsun valla.
ne mutlu eğer karşılıklı isteniyorsa. çok güzel bir duygudur. ben bugüne kadar kendimi bir tek kişiye ait hissettim mesela. o da bana ait olmak istediğini söyledi. kısacası mutluyuz.
muhataptan bağımsız, habersiz ve beklentisiz seyredebiliyor misal; öyle de arsız, suskun ve sinsi yani. çok istemek o birine aitmişsin hissi veriyor insana hem, bu yönüyle gayet huzurlu. aitmiş gibi hissetmek ait olmaktan çok da farklı değil bana göre. kilitlenince kirpiklerim vs... doyurucu çok. kendince bi şey bu. çok kendince. biraz halsiz bırakıyor sadece. biraz o da.
bu "sonsuza dek birine ait olmayi istemek" olayi degildir kesinlikle,bu "sonsuza dek sevdigim insana ait olmayi istemek"tir.
ruhunuzu tamamlayan,sizinle aglayip sizinle gulen,herseyinizi sevip kusurlarinizi bile oksayabilen,güvenmeme duygusunun mevz-u bahis edilmedigi,sadece "sen ve yuvam" diyebilen,sen olmadigin zaman cani bir odadan diger odaya bile gitmek istemeyen,sevginin karsilikli olup hergun yeni bir gune onunla uyandiginizi bilmek,sevdigim diyebilinen kisiye ait olmayi istemek ne kadar kotu olabilir?
Eğer sonsuza dek ait olmak istediğiniz kişi de sizin için aynı şeyi istiyorsa, bu tatlı yükü iki taraf da taşıyabilecekse. dünyanın an masum duygusudur.