kendinizi onda yaşayabileceğiniz, onu kendinizde yaşayabileceğiniz birine sonsuza kadar ait olabilirsiniz ve ait olmak isteyebilirsinizdir.o canınızdır,ömrünüzdür, herşeyinizdir.
bir seçimdir.
bunu istemek buna inanmak yargılanacak bir durum değildir.
dilediğiyle olmayı deneyerek bulmayı,yaşamayı secenler gibi ,sadece birine ait olma sonsuza dek onunla ve ona ait olma fikrini benimseyenler olması normaldir.buna gunumuzde ınanmamak kaldımı boyle ınsanlar demek gormezden gelmektir.bu bir seçimdir ve ınsanlar ıstedıklerını secıp yasarlar ve insanların her turlu seçimine saygı duyulmalıdır.
sadakattir, iyi niyettir, kusursuz aşktır. aslında çoğu kişinin istediği; ama kimi zaman karakteri sağlam çıkmayan bazı kimseler yüzünden vazgeçtiği, hatta soğuduğu durumdur.
anlamlı ama ütopik istektir. sonsuzluk nedir? kişinin ölümüyle sonuçlanan yolda, insanların kendilerini teselli adına uydurdukları zaman dilimsizliği. düşünün ki birini çok sevdiniz, evlendiniz, birliktesiniz ama siz ölünce ve üzüntüsü geçince, eminim başka birini bulmak, başka biriyle birlikte olmak isteyecektir. işte sonsuzluk, burada ölümün nokta koyduğu ütopyadır.
özgürlük, olmadan yaşayamayacağımız tek şey. fakat anlatılmak istenen aşk ise söylenecek bir şeyler var demektir. aşk aitlik değildir, köpek olmaz kimse kimseye aşıksa. aşk güçlü bir bağdır, kopamamaktır, yasal bir uyarıcıdır bağımlılık yapan.
hem ünlü düşünür privicy; aşk bile bile tutsaklıktır.
sonsuza kadardan öte ölene dek demek daha mantıklıdır.
ayrıca bunun şimdi yapabilirliği ne kadar kesindir bilinmez.
anane ve dedelerimize sormak lazım.
zira onlar 50-60 yıl, ölene kadar evli kalmayı başarabilmiş, asil bir nesildir.
şimdi "banal" olarak atfediliyor. zaten bir kere oluyor sanırım. kapılarını ardına kadar açıp sonsuza kadar uyumak, sessizce hep ılık bir yaz sabahı gibi. mümkün olmasına izin verilmiyor.