eşyanın herhangi bir özü olmadığını kabul ettikten sonra, yani eşyayı fiiliyatının sentetik birliği olarak tanımladıktan sonra -olmadığı her şey değildir, değil- varacağımız nokta.
her görüntü bizi bir görüntü dizisine götürüyor ve onlar da -böylece bizi onlarca başka görüntüye götürüyor. neticede milyonlarca görüntü içerisinde kalıyoruz hep, ama ölüyoruz. ölmeseydik, numenden kopmuş fenomenoloji yahut aletheidan kopmuş doxa çok iyiydi ulan. ama ölüyoruz.