insanlari simdiden cesitli forumlarda insanlari simdiden teori manyagi yapmis dizidir. dizi elbette daha cok yeni ve farkli farkli olaylar gelisecektir fakat benim ilk bolumden cikarabildiklerim ve dusuncelerim soyle;
- Halil ile Selim'in arasinda cok cok farkli bir baglanti var. 30 yillik arkadaslar, birbirlerini onlardan daha iyi taniyan olamaz hatta Aylin bile. Nasil bir isin icindeler bilinmiyor ama Selim'in ortadan kaybolmasini gerektirecek kadar ciddi bir durum var ortada.
- Selim'in trafik kazasinda oldugu soylenen bir ikizi var Sinan. Belkide Sinan ile Selim'i yer degistirmesi gibi bir durum vardir. bu olasilik cok dusuk gelsede, sonucta aylin kocasini tanir bilir hisseder onun olup olmadigini, selim'in sabah uyanip 'kimim ben' demesinde bir gariplik var.
- halil ile alev'in cok acayip bir evliligi hayati var. alev'in ne ayak oldugu belli degil. alev'in selim'i sevmedigi de acikca belli ve oldugune de inanmiyor.
- ucak kazasi bana cok kurgu geldi. ne ara kameralar olay yerine gitti de, kazadan kimsenin kurtulmadigi anlasildi? bismillah adamin ucagi daha inecegi yere inmedi ne ara dustu, ne ara kameralar oradan goruntu aldilar. bana imkansiz geldi orasi.
- halil'de aslinda selim'in oldugune inanmiyor. bunun ondan bir onceki gece selim'e telefonunda gosterdigi sey ile alakasi var. sms veya fotograf bunu bilmiyoruz. fakat halil'in hal ve hareketlerinden bu durumdan hic hosnut olmadigi ortada. sanki selim'in gitmesini istemiyormus gibi. sanki onun rizasi yokmus gibi.
- selim cep telefonunu bilerek evde unuttu. cunku olmedi, cunku aylin ile irtibata gececek. sonucta o kadar onemli bir insan gercekten telefonsuz hicbir yere gitmez. kaldi ki, belki o arada birisi telefonu havaalanina yetistirebilirdi ama selim yok kalsin demekle yetindi.
- baska bir garip olayda selim'in insanlarin gozunun icine soka soka ucaga binmemesi. simdi bu adam bilmiyor muydu kameralarin onu cektigini? bilmiyor muydu er gec bu isin ortaya cikacagini? bana gore o ucaga binmesi gerekiyordu ama bilerek binmedi. birseylerin ortaya cikmasini istedi ve bilerekte bunu 4 tarafi kamera dolu havaalaninda yapti. dikkat edilirse halil goruntuleri gorunce cok sasirmiyor ve surati kizgin bir hal aliyor.
- komiser ali bu durumda devreye girecek gibi. selim ile ali'nin duygusal anlamda guclu bir bagi var. ortada bir yalan varsa bunu ali ortaya cikaracak. selim aylin'in hemen ali'ye gidecegni biliyordu. bir cesit ali'den yardim istedi selim.
valla benim ilk bolumden kafama takilanlar bunlar. bir de aylin dizinin basinda halil'e 'ortak' diye hitap ediyor. bu da ezel'de ki yigit ozsener'in karakterine guzel bir gonderme olmus.
ilk bölümden uçak kazasıyla losta bağlayan dizidir. oceanic flight 815 derken buldum kendimi bir an. gizemli mizemli bir dizi ama bazı şeyleri tahmin etmek güç değil yiğit özşener de engin altan düzyatan da kötü adam bence. yiğit berraka bi kötülük yapmıştır-tecavüz ilk aklıma gelen ne yazık ki- engin altan da bunun üzerini örtüyordur çünkü işle ilgili bir çıkarı vardır kaçakçılık yapıyorlardır belki erkan can da en yakınlarında olduğu için ondan korkuyorlardır felan fişman.
bir dizi hem güzel olup hem ezele benzeyebilir.
birçok insan zaten bu farkındalık içinde. rahat rahat izleyiniz. böyle sikko bulgularla canınızı sıkmayınız.
ilk bölümüyle bir çok soru işaretini beraberinde getirmiş olan pazartesi dizisidir.
ilk sahnede gözleri bağlı olan ve taaki aynaya bakana kadar berrak tüzünataç olan karakter, aynada nehir erdoğan olarak görünüyor ve çok şaşırtıyor.
^edit: benzetilmiş, aslında berrak değilmiş.
dizideki halil karakterinin tüm olan bitenden haberi olduğunu düşünmüyor değilim. hatta havalimanında selim'i alan aracı kullananın da halil olduğunu düşünüyorum. çünkü aylin ile selim havalimanına doğru yola çıkmadan çok önce halil evden çıkmıştı ancak aylin iş yerine geldikten çok sonra halil geliyor ve geç kalışı özellikle vurgulanıyor.
^edit: değilmiş.
tarihi eserler olayini, komiser ali'nin 2 numara olmasi olayiyla birlikte pek cakabilmis degilim. ilerleyen bolumlerde cakabilmeyi umuyorum.
uluc bayraktar yine tarzini konusturmus ve ezel'in verdigi tadı, hazzı tekrar vermiştir ancak yine bir intro skandalı ile karşılaşacağız gibime geliyor keza başka bir sözlükte belirtildiği üzre jenerik, rubicon (
yönetmeni ezel'in yönetmeni olduğundan çekimlerin ve mekanların ezel'e benzemesi normal olan dizi. ayrıca söylemeyeni dövüyorlar galiba ben de söyleyeyim; bir ezel tadı aldım. ilk bölümü gayet başarılıydı. epey gizem katıldı. o herifler niye komiseri izliyorlar, iranlı eleman ne ayak anlamadım ama ilerisi için epey umut verdi. bu dizi olur. ayrıca ezel ile kıyaslanması bile bu diziyi izlenebilir kılıyor bence.*
nehir erdogan yani aylin havalaalani kayitlarina bakarken, kamera monitorun az altina kaydiginda 25 sayisi gözüktü. valla aramiyordum öyle birden gözüme carpti. dizinin icine sayilari serpistirmeleri hos olmus.
havalimanındaki kadının bölüm başındaki nehir erdoğan'ın filistin'de gözünü açmasına bağlayarak hedef şaşırtmak için kullanıldığını düşündürten dizidir. yani öldü süsü verilmek istenilen bir adamın bu kadar kolay izinin bulunması çok saçma olurdu. olay basit bir aldatılma olarak lanse edilecek yiğit özşener hedef şaşırtarak yoluna devam edecek.
bu benim öngörüm. senaristlerde böyle düşünmüşlerde %100 olarak bence ezel vol.2 ile karşı karşıyayız.
an itibariyle aylar sonra ezel kadar kaliteli senaryosu olan bir dizi ile karşı karşıya olduğum için beni haklı bir sevince boğan dizidir. oyunculuk ve teknik açıdan kaliteye girmiyorum..
şimdi karakterlerin isimlerini daha ezberleyemedim o yüzden gerçek isimlerle hitap edeceğim. yiğit özşener'in bölüm başındaki o filistin bilmem neyi ile bizzat bağlantısı kesin. uçak kazası ise bana göre planlanmayan bir şey. yiğit özşener'in çevirdiği iş her ne ise planına taş koymuş gibi gözüküyor. ezel'deki kaya karakterindeki adamın -ismi ne lan bunun- olayı da yine yiğit özşener'in olayı ile ilgili bir bağlantısı var.
Bakarken sanki ezel'e bakıyorum. Günü saati aynı hacı n'apalim. Oyuncular felan da ezel'le aynı olunca insanın aklı karışıyor. Şimdiye kadar iyi gidiyor bakalım nasıl devam edecek?
karakterlerin an itibariyle yavaş yavaş ne kim nasıl bişey olduğunu gösteren dizidir. senaryoyu bilmem ama teknik ve oyunculuk an itibariyle tavan. diğerlerini zaten biliyoruz ama nehir erdoğan'nın oyunculuğu gelişmiş. ayrıyetten bana cansu dere'yi andırıyor. makyöz değişmemiş herhal.
yayınlanan son fragmanında, sans serif bir karakter kullanarak yazılan sayıları gözümüze gözümüze sokan dizi. sırasıyla 1, 3, 5, 7, 9, 12, 15, 16 ve son olarak 25 ki şu linkte de görebiliyorsunuz: http://www.youtube.com/wa...kxacg&feature=related
"ha ama lost tadı alacam, bu sayılar ne skime derman mutlaka çözecem" falan diyeceğimi yahut bu tarz düşüncelere kapılacağımı düşünen ay yapım çalışanlarına buradan seslenmek istiyorum: o'lum ben yaşlandım, iş güç sahibi oldum. erkan can dedin mi aklıma mahallenin muhtarları'ndaki temel geliyor. benim tek düze hayatımla oynamaya ne hakkınız var (bkz: lan)?
