son siginak

entry2 galeri0
    1.
  1. son sığınak

    Hayat perdenin arkasında;
    Hayatın öte yakasında.

    Şu gaflet yükü insana bak;
    Kendinden varlık cakasında.

    Ve aşksız yobaz... işi gücü,
    Namazla Cennet takasında.

    Tam dört asırdır Müslümanlık,
    Cansız etiket markasında.

    Ku'ran kalbi kör ezbercide,
    Din, üfürükçü muskasında.

    Batı, Batı der çırpınırlar,
    Batı tükürük hokkasında.

    Makine dimdik demirden put,
    insanoğlu ruh laçkasında.

    Hürriyet nerde söyleyeyim:
    Hakka esaret halkasında.

    Zamanda herşey kopuk, kesik;
    Biçkisi kader makasında.

    Ey insan, sana son sığınak,
    Son peygamberin hırkasında!

    necip fazıl kısakürek
    0 ...
  2. 2.
  3. önce en yakınların delikler açtı gövdende
    sonra o her odanın her köşesinde bekleyen
    gecenin hinoğluhin örümceği
    yumuldu doğan, günün bu kızıl kapılarına
    ve o parlak ipliğin bıraktığı iz tıkadı damarlarını
    kan her zaman yerde birikir ve yerde
    serili yatar kırık gövde, rezil,
    ırzına geçilmiş, bir ahırın yemliğinde,
    dudaklar sırıtır -son kez "elveda" demek istemişler midir?
    parçalanmış bir kapıdır dişler,
    yıkık bir duvar,
    gözler açıktır ama yoktur görecekleri bir şey
    insansız bir beldenin küçük nöbetçi kulübeleri
    iki arı balın üstünde ve taş kesmiş ışık
    uzaklarda bir yerde dallardaki kuşlarda soluk titrer
    ve çürümenin kösnül kokusuyla
    şimdiden mumyalanmıştır gövde-
    göz kamaştırıcı bir ağ olursun kemikten...
    gel de salyalarınla tıka bu delikleri
    hava geçirmez olsun gövde
    ve ince bir bezle bağla ki gözlerimizi
    hiç görmeyelim bir kahramanın nasıl öldüğünü
    ve cesedinin gizlerine nasıl baktıklarını ölümlülerin

    yalnızların ülkesine yapılan yolculuk
    sınırsız bir ülkede kalacak han olmayan bir yolculuktur
    kıyısız bir deniz boyunca
    aşktan başka fenerleri olmayan

    körlerin ülkesinde hiçbir renge inanılmaz
    her ses tanıktır
    dilsizlerin gümüş diline
    aşktan başka karanlığı olmayan

    deniz fenerleri yalnızca aşk
    gırtlaktan gelen notaların
    denizine karşı bir engel
    köpüklerin makinalı bir tüfek gibi
    iletisini sağırların kulaklarına
    dilsizlerin şifresiyle kekeleyip
    fısıldarken açıkladığı
    ve bunu körler için
    yalnızca aşkın mürekkebiyle yazabilen

    çünkü makinalı tüfek gizini
    bütün gizleri açıklamak için söyler
    çünkü makinalı tüfek yolunu açar
    ve ayaklarını yıkar
    ve önüne şarapla ekmeği koyar
    sen de ölümün gövdesi yerine
    yalnızca aşkla dönersin evine

    Brey*
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük