1453'de türkler istanbul'u fethedince konstantin'in ve türklerin hemen karşılıklı kanı kaynamış. türkler, sarayındaki imparatora dokunmamış. imparator da "türksevenler derneği"nin sevilen bir ismi olmuş.
ama bu mutluluk uzun sürmemiş. 5 yıl sonra 1458'de bizanslılar istanbul'u türklerden geri alınca, imparator bir türk gemisine atlayıp şehri terketmeyi uygun görmüş.
ileri muhafazakar, milliyetçi, dindar olduğunu söyleyen yunanlılar, hükümdarı olduğu ülkeden çok güzel kaçtığı için kendisini hâlâ büyük saygıyla anarlar. aleyhinde laf söyleyene çok kızarlar. ara ara atina caddelerine adını vererek onurlandırırlar.
(şaka şaka: 1453'te istanbul'un düştüğü gün son ana kadar askerleriyle şehrini korumaya çalışmış. o gün türklerle çarpışarak ölmüş. muhtemelen savaşırken kafası kopmuş. ölüsü bulunamamış bile. o yüzden mezarı da yok. bazı yunanlılar bir gün istanbul'u geri alacaklarına, o gün imparatorun dirileceğine ve ordularını komuta edeceğine inanıyor)