50 first dates ile bütünleşmiştir. gözlerinizi kapatıp, uzun uzun dinlersiniz. müziğin ruha iyi geldiğinin kanıtlarını bulursunuz. norah jones söylesin hep dilersiniz.
kim söylerse söylesin hep aynı tadı verebilen nadir şarkılardandır. Judy garland yorumu favorim olmakla birlikte aselin debison, israel kamakawiwo'ole, tori amos, ray charles, bob marley ve eric clapton yorumları da şahanedir. Bazıları what a wonderful world şarkısı ile birleştirip söyler. ayrıca bir çok filmde ve dizide genelde final sahnesinde olmak üzere pek çok sahnede karşımıza çıkar. Bu Filmlerden bazıları the wizard of oz, 50 first dates, meet joe black, you've got mail, finding forrester ve australia'dır. ayrıca, over the rainbow'u e.y. harburg ve harold arlen, what a wonderful world'u ise George David Weiss ve bob thiele yazmıştır.
insanda her dinlediğinde umut dolmana,güzel şeyler olacak hissinin doğmasına neden olan,huzur veren şarkıdır.anlamlı bir amaç için de kullanılmıştır üstelik.
ısrael kamakawiwo versiyonu tadından yenmez. http://www.youtube.com/watch?v=0ltAGuuru7Q
seviyorum demenin mutluluğundaki gibi, başarmanın gururunda yada dibe vurmanın onurundaki şarkı, bulutlarda uyumanın özgürlüğündeki gibi göz yaşının ardından güneşe bakıp sizi güldüren duyguyla eşdeğer. Keyfin en haz noktasındaki şarkı.
güzel diyarların şarkısı...
edit:bu entry şarkının what a wonderful world ile harmanladığı versiyonunun, norah jones un sesinden bütün gece dinlenmesiyle yazılmıştır.
Sözlerini E.Y. Harburg, müziğini Harold Arlen'in yazdığı parça. Bir çok filmde rastlayabileceğimiz bu parça tüm zamanların en iyi film müziği seçilmiştir.(Oz Büyücüsü-1939)
En son, Taron Lexton'ın "Struck" isimli kısa filminde de parçaya "What a wonderful world" eklentisini ilk ekleyen Israel Kamakawiwo'ole yorumuyla karşımıza çıkmıştır. Çok ta güzel olmuştur.
(bkz: Struck)
fifty first dates in final parçası.fish kartla ortak hayallerimizi kurarken çalan fon müziği ve avustralya filminin soundtracki beni benden alan,boşluğa fırlatan parça.
insanın kendini o gökkuşağının ötesindeki yerde hissetmesine sebep olan, pek çok sanatçının seslendirdiği huzur veren şarkı. belki yeterince güçlü hayal edersek, bir gün biz de oraya gidebiliriz, kim bilir*?
biritain got talent yarismasinda gecen sene alti yasindaki connie talbot un orjinalinden daha iyi seslendirerek herkesin sevgisini kazanmasina ve yarismada finale kadar cikmasini saglayan duygusal bir parca.
bir şekilde duymuştum. sonradan öğreneceğim üzre hem de çok yerde. bir çok versiyonunu hem de...en son malum reklamda sınırlı da olsa ölümsüzlük hissiyatını tattıktan sonra evet dedim şarkı efendi, seninle tanışmanın vakti geldi. e insan haliyle memnun da oluyor tanıştığına. oturduk, kahve ısmarladım kerataya. konuşmadı hiç. ama hep dinledim ben. sonra dedim ki: "sade, en iyidir. ve sen çok iyisin, ekim'in sıkıcı ve karanlık bir pazartesi akşamı için aslında fazlaca iyisin " daha iyilerine layık olduğuna inandırabildim mi bilmiyorum ama bir yaz akşamında, deniz kokan bir yerde buluşmak üzere sözleştik. "yalnız olma olum bu sefer" dedi. "ama" dedim "sen konuşabiliyormuşsun!?!" "ne sandın" dedi. afilli bi söz söyleme ihtiyacı hissetmeden "sade iyidir dostum" dedim " ve sen çok iyisin" .yolcu eyledim. gitti.
Israel Kamakawiwo'ole'e ait what a wonderful world ile harmanlanmış bir versiyonu vardır. en ünlü somewhere over the rainbow yorumudur. birçok film ve dizi bu şarkı eşliğinde bitmiştir. huzur dolu bir şarkıdır. benim de hayatım bitince bu şarkı çalsın isterim.
(bkz: er)
(bkz: on the beach)
(bkz: mark green)