sobalı evin eksileri

    5.
  1. nostaljik bir anı olarak özleniyor. insanlar özlemekte haklılar. çünkü soba samimiyeti, aile bireylerinin birarada olmasını sağlayan en önemli faktördü. ancak bilenler bilir sobayı yakan kişi - bu genelde anneydi- kovaları doldururken kuruma bulanır, taşırken bel ağrısına tutulurdu. ayrıca tek yanan soba salondaki değildi. haftada bir banyo kazanı içinde ayrı uğraşılırdı . diğer odalara girilemez, evin yüzde 80' i atıl olurdu. o yüzden eminim anneler sobalı günleri hiç özlemiyorlar. özleyen o dönemde soba yanına kıvrılan, portakal kabuklarının kokusuyla uyuyan bizleriz.
    6 ...
  2. 4.
  3. kovayı değiştirmesi, külü dökmesi, hemen tutuşmayıp tüten duman yüzünden kapıların pencerelerin açılıp ev havalanana kadar kıçının donması.
    6 ...
  4. 1.
  5. sobası olmayan odanızda götünüz donar.
    3 ...
  6. 11.
  7. Fakir edebiyatı kasan romantik gerizekalıları gün yüzüne çıkarması. Yok keyifliymiş yok yağmur olacak çay olacak yarak olacak kürek olacak...

    Geçin bunları efendiler! Soba demek halıda duvarlarda perdelerde kül lekeleri demektir. Soba demek karbonmonoksit zehirlenmesi riski demektir. Soba demek sabahın köründe kömür torbasıyla güreşip üstünü başını siyaha bulamak, artı bel fıtığı olmak demektir.

    Çayını da ocakta demle amına koyim!
    4 ...
  8. 3.
  9. 2.
  10. Öldürmesi.

    Sobadan dolayı kararan hayatlar.
    2 ...
  11. 13.
  12. Soba yakmak, sönmemesini sağlamak. zordur, ilgi ister.
    2 ...
  13. 6.
  14. An itibariyle, sabaha karşı vakitlerde odanın soğuması..

    Bu sessizliğin de soğuk yüzünü özlemişim sözlük..
    2 ...
  15. 9.
  16. yorgunluğudur. aile evimde hiç kömür sobamız olmamıştı, öğrenci evinde ise bir dönem kullanmıştık. kendisine tapıyorum, sabaha karşı inceden üşüttüğü o ana bile bayılıyordum. lakin zordu temizlemesi, kovasını değiştirmesi.
    2 ...
  17. 10.
  18. “artısı var mı ki ya?” diye düşündüren başlık.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük