sanıldığı kadar öyle nostalji keyfi süremiyorsunuz efendim. o kaloriferli evi olanların rahatının batmasından kaynaklanıyor. gelsin bizim dedemin evinde 1 hafta kalsın zatürre geçirir sonra gerisin geri eve kaçarlar. kış boyunca grip nezle ateş allah ne verdiyse geçirdim. banyo yapmaya korkuyorum resmen tekrar hasta olurum diye. illet bir şey sobalı ev.
Kaloriferli evde oturanlar kurt'umun çükünü yesin. O sobanın sıcaklığı, o fakirlik, ailenin tüm bireylerinin yanyana olması, paha biçilemez. Hele ki akan tavan, altına kap kaçak koymak. Yine de mutlu bir aile olabilmek dünyanın en güzel şeyi.
Sobayı hiç sevmem. Gittiğim yerde soba varsa alerjim tetiklenir odanın en ucuna kaçarım. Sobanın yandığı oda alev topu gibidir tuvalete mutfağa gitmek zulümdür.
Bu Gelibolu'daki 2. Kışım. Hayatımda ilk kez soba kullandım ve hoşuma gitti. Özellikle üzerinde pişen çayın tadı bir başka oluyor. Sabah fırınında ekmek kızartıyorum. Güzel oluyor.
Zordur, meşakkatli ve çilelidir ama sobanın verdiği keyfi de hiçbiri vermez. Akşama kadar soğuğu yiyeceksin, yemekten sonra sobanın arkasındaki döşeğe kıvrılıp şekerleme yapmak...Eskiden soba mı vardı ben doğalgazı 30 yaşımdan sonra gördüm.
bu işin romantizmini yapmayacağım biraz da gerçeklerden konuşalım. aylık yakıt masrafı doğalgaza yakın. tek odayı ısıtır,tüter duvarları perdeleri mahfeder.doğalgaz candır.
