Yazarlarin akillarindaki ve kalplerindeki cennetin tanimidir.
Bence cennet gokyuzu maviden pembeye renk gecisleri ile bezenmis, fillerin kulaklarini kanat olarak kullandiklari bir yer. Yalnizca kar yagarken gokyuzu bembeyaz oluyor. Oyle beyaz ki kor edebilir.
Cennetin gokyuzunde yuzebilir, yeryuzunde ucabilirsiniz. Saclarinizi toplamazsiniz ve gozlerinizden oper ruzgar. Papatyalar olmeden de kokarlar. Papatya kokulum diye seslenirse biri size sayet, oldurmek zorunda kalmaz sizi.
Cennet, herkesin ruhunu biraktigi bir lunapark gibidir. Hiz treni asla korkutmaz sizi. Ya da kuslar da opusebilir baliklar gibi. Ve baliklar da el ele tutusabilir bizim gibi.
Ve biz... biz el ele tutsabiliriz. Sehirlere, cisimlere, sicim gibi inen yaslara vermek yerine askimizi; birbirimize veririz. Bir hayat agacinin altinda, gokyuzune bakar, deniz yildizlarini izleriz. Ruzgardan sonra opersin saclarimdan. Sicak cikolata rengi gozlerin yalniz bana aitken...
Sote yerde kimsesizken 2 kadeh çay içilecek bir yeri vardır umarım. Girebileceğimden değil de, hani girecek olsam, başımda 40 tane huri istemem, alayı bacımız ha bacımız, cennet rıhtımında bütün huriler havagazı.
Ben cennette istemem bilmem kaç kat makam zaten. Yüksekten korkuyorum üstelik. Hani anam babam abim, olsaydı keşke bacım, amcamı göreyim dedemi filan babaannemi, belki biraz müslüm gürses, Sadri alışık, sokrates.
Girmek için damlı değil, sevaplı olmak lazımmış, bizde sevap ne gezer, hep ateş, hep keder.
Her insanın kendine ait bir cennetinin olacağını düşünüyorum, tabi eğer öyle bir yer varsa.
Kimi insan rock yıldızı olmak, kimisi peygamberler ve dünya tarihine yön veren insanlarla oturup kalmak, kimisi sadece çiftçilik yapmak, kimisi başarılı bir yazar olmak, kimisi bu dünyada evlenemediği ile “cennette” evli olup, mutlu bir aile ister.
Hepimizin kendi cennetinde annemiz, babamız, tanıdıklarımız aslında birer klon olabilir, o insanlar da kendine ait cennetlerinde yaşabilirler bizim cennetimizde figüranken.
Kim bilir belki şu an yaşadığımız dünya hiç bilmediğimiz bir insanın cenneti bile olabilir.
Daha ilginci birinin cennetindeki deneyler bütünü bile olabiliriz. Nerden bilebilirizki belki bizim tanrı diyebildiğimiz varlık, asıl tanrının kullarından biri ve kendi cennetinde asıl yaradandan bunu istedi.
Biz nasıl bilgisayarda kendi evrenimizi kurabiliyorsak, bir başkasının bilgisayarındaki simülasyon da olabiliriz.