şimdi efendim bildiğiniz üzere babalar gibi siyasi simge olan türban üniversitelerde serbestlik yoluna gidiyor.
ama bu tek taraflı mı olcak? ileri demokrasinin gereği olarak olmaması gerekir. türbanlılar -hepsi değil- ak parti zihniyetini simgeliyorlar. okulda serbestçe derslere girip sınavlara girip çıkabiliyorlar.
ileri demokrasinin gereği olarak, emek, işçi gücü ve sosyalizm simgeli şeylerde üniversite koridorlarında rahatça gezmesi gerekir. yada solcu genç kızlarımız, ileri demokrasinin gereği olarak birşeylere tepki verebilir. komünizm simgeli türbanlar takıp koridorlarda, sokaklarda gezebilirler.
allahın emrinin ısrarla ve hala siyasi simge olarak algılandığını gösterir.fakat hiç akla gelmez mi ki,malezyada,endonezyada,arap yarımadasında örtüş tarzı farklı şekillerde olsa dahi müslüman bayanlar bu kıyafeti kullanıyorlar.kaldı ki,üzerinde che'nin resminin basılı olduğu tişörtlerle üniversitelere girebiliyorsa öğrenciler,başörtüyü siyasi simge olarak kabul de ediyorlarsa başörtülülerin girmesine nasıl karşı çıkabiliyorlar?
bakış açısının değişmesi,şart.
bazı hadiseler vardır insanı yorar, sık boğaz eder, çalışamaz, üretemez hale getirir. uzun yıllardır baş örtüsü-türban-simge-simge değil-velev ki, tartışıp duruyoruz.
pkk hadisesi keza öyle, istihdam keza öyle. deniyor ki bu sorunlar çözülsün. itirazı mümkün olmayan dilek. halisane dileğin çözümü için adımlar atılmaya, öneriler sunulmaya başlayınca kıyamet kopuyor.
türbanlı bir kızımızın üniversiteye girmesi yasak, yasak nasıl bilinmese de yasak. bazen yasak değilmiş gibi görünse de yasak. şimdi bu acayip aksaklığın nedeni, bazı karaların, yönetmeliklerin birbirine aykırı dursa da, yürürlükte olması.
geçen yasama döneminde meclis dört yüz küsur gibi yüksek oyla bu mesele için girişimde bulundu. bilinen hadisedir, engellendi. yani meclisin kahir ekseriyeti güç yetiremedi hadiseye, bu görülmüş işitilmiş şey değil ama oldu.
nedenleri üzerin de dönüp tartışmak, saçma polemikleri sürdüreceği için lüzumsuzdur.
şimdi bir çözüm bulunmuş ve türbanlı kızlar, sopa yemeyi göze alarak değil, gönül rahatlığıyla okullarına girebilecek ise, sorun aşılmış demektir, bir yük kalktı ferahlık duymak gerekir.
üniversite de okurken ben dahil talebeler siyasi alametlerini taşırdı üstlerinde başlarında. kimi parkalı, kimi stalin bıyıklı, kimi ince sarkık, kimi badem vs. kızlarda türban o vakitler seyrekti. ama vardı. üniversiteydi burası, her fikrin konuşulduğu tartışıldığı mekan. kimse biçimle uğraşmazdı.
kavga döğüş, bunların nedenleri bambaşka, hadise uzunburunla kepçe kulağın kavgası değildi. efendim şimdi o kadar olmuyor. hiç bir hadise kendini ayniyle tekrar etmez. zorlasanız da etmez.
şimdi kızlar kıyafet seçme özgürlüğüne sahip olacaksa, ileri adımdır, hayırlıdır.
yarın ilk öğretime kadar gider işin sonu. çözüm yolunu barikatlamaktır. ana sınıfından itibaren lise eğitimin nihayetine kadar, kurallı ve tutarlı yönetmelikler vardır. iddia galattır.
kamu hizmeti görülen yerlerde şu an için türbanı düşünmek ileri sürmek, aynı şekilde maksimalist ve çözümü barikatlamaktır. kamuda formül şudur, hizmet alan serbest, hizmet veren belli kurallara tabidir, olmalıdır.